Esas No: 2020/1792
Karar No: 2022/87
Karar Tarihi: 20.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1792 Esas 2022/87 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/1792 E. , 2022/87 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1792
Karar No : 2022/87
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/09/2019 tarih ve E:2017/3239, K:2019/5067 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve 6749 sayılı Kanun'un (667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin) 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Beşinci Dairesinin 26/09/2019 tarih ve E:2017/3239, K:2019/5067 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ve davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay (Daire kararında sehven 7 yıl 6 ay olduğu belirtilmiş) hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından … GSM numarasından, … ve … IMEI numaralı cihazlarla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, ifadelerin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmemiş olup FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen 03/08/2018 tarihli savunmaya cevap dilekçesinde, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında, ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, olağanüstü hal döneminde, olağanüstü halin gerektirdiği ölçüde, olağanüstü hale neden olan konularla ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceğinden, 667 sayılı KHK'nin 3. maddesi ile getirilen düzenlemenin olağanüstü hal ilan edilmesine ilişkin sebepleri aşacak düzenleme niteliğinde bulunduğundan Anayasa'ya aykırı olduğu, hakkında disiplin soruşturması yapılmadan, uluslararası sözleşmelerle ve Anayasa ile güvence altına alınan masumiyet karinesi, savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlal edilerek meslekten çıkarıldığı, olağanüstü hallerde temel hak ve özgürlüklerin, ancak milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla durumun gerektirdiği ölçüde sınırlanabileceği, hakkında yürütülen adli soruşturmanın gerekçesinin davalı idarece yürütülen idari soruşturma olarak gösterildiği ve ne ile suçlandığına ilişkin eylemleri bildirilmeyerek suçsuzluğunu ispat etmek zorunda bırakıldığı, dava konusu kararda kişiselleştirme yapılmadığı, dava konusu kararla, kamu hizmetine girme hakkının ve çalışanların özgürce edindikleri bir işte yaşamlarını sağlama hakkının, özel hayat ve kişiliği geliştirme hakkının ihlal edildiği, hakim veya savcılar hakkında soruşturma başlatılabilmesinin ön koşulunun, HSK ilgili dairesinin teklifi ve başkanının olurunun bulunması olduğu, 667 sayılı KHK ile getirilen düzenlemenin suç ve ceza içeren düzenleme mahiyetinde olmasına rağmen geçmişe etkili olarak uygulanması nedeniyle suç ve cezaların kanuniliği ile suç ve cezaların geriye yürümezliği ilkelerinin ihlal edildiği, dava konusu kararın tesis edildiği tarihten sonra ortaya konulan delillerin dikkate alınamayacağı, bu kapsamda, ihraç kararının verildiği tarihten çok sonra ortaya çıkan ByLock uygulamasının ihraç kararına esas alınmasının hukuka aykırı olduğu, anılan programı kullandığına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı, söz konusu programın kullanılıp kullanılmadığına ilişkin teknik verilerin doğruluğu ve çelişkilerin giderilmesi için yeterli ve teknik uzmanlığa sahip bağımsız ve tarafsız kişilere bilirkişi raporu hazırlatılmadan, örgüt talimatı ile bu ağa nasıl ve ne şekilde dahil olduğu, örgütsel bir faaliyet ya da suçun gizlenmesini sağlamak amacıyla haberleşme yapıp yapmadığı ortaya konulmadan, söz konusu uygulamayı kullandığı hususunun sübuta ermediği, ByLock tespit tutanağında ID numarası ve kullanıcı adının tespit edilemediği, bu durumda bu tutanağın delil olarak kullanılmasının mümkün olmadığı, tanık ifadelerinin meslekten çıkarma kararından sonra ortaya çıkan delillerden olduğu ve ihraç kararına gerekçe yapılamayacağı, yazılı yargılama usulünün geçerli olduğu idari yargıda tanık ya da gizli tanık ifadelerinin delil olarak kullanılamayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının 6749 sayılı Kanun'un (667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin) 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/09/2019 tarih ve E:2017/3239, K:2019/5067 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 20/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.