Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/876 Esas 2019/10809 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/876
Karar No: 2019/10809
Karar Tarihi: 18.06.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/876 Esas 2019/10809 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık avukatın hakaret suçundan 1.740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Ancak sanığın avukat olması nedeniyle, Adalet Bakanlığı'ndan izin alınarak kovuşturma yapılması gerektiği gözetilmemesi sebebiyle Yargıtay 18. Ceza Dairesi tarafından kanun yararına bozuldu. Adalet Bakanlığı, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün talebi doğrultusunda, mahkeme CMK'nın 223/8. maddesi gereğince durma kararı vermeyerek sanığın avukatlık mesleği ile ilgili inceleme yapılması talep edildi. Ancak İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi, talebin reddedilmesi sebebiyle hukuka aykırı bulundu ve karar bozuldu. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/4, 62/1 ve 52/1-2, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58 ve 59, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8, 309 ve 4-b fıkrası.
18. Ceza Dairesi         2019/876 E.  ,  2019/10809 K.

    "İçtihat Metni"


    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4, 62/1 ve 52/1-2. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/698 esas, 2014/459 sayılı kararının, sanığın Avukat olması nedeniyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 58 ve 59. maddeleri uyarınca Adalet Bakanlığından izin alınarak hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması gerektiği gözetilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilmesi yerine genel hükümler çerçevesinde kovuşturma yapılması suretiyle sanığın mahkûmiyetine karar verildiğinden bahisle kanun yararına bozulmasına ve dava koşulu olan Adalet Bakanlığı izni alındıktan sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesine ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 07/02/2017 tarihli ve 2016/18993 esas, 2017/1258 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28/07/2017 tarihli ve .. .. sayılı yazısı ile, bahse konu davada 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddesi gereğince Mahkemesince durma kararı verilmesi hâlinde, Cumhuriyet Başsavcılığınca 1136 sayılı Kanun"un 58. maddesi uyarınca sanık avukat hakkında ihzari mahiyette inceleme yapılarak düşünceyi içeren fezlekeli evrakın gönderilmesinin talep edilmesi üzerine, 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilmesi talebinin reddine, adı geçen Avukat hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılarak gerekli iznin alınması için Adalet Bakanlığına gönderilmesine ilişkin İzmir (Kapatılan) 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2018 tarihli ve 2014/698 esas, 2014/459 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine yönelik mercii İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/09/2018 tarihli ve 2018/935 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/02/2019 gün ve 2019/11120 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “ Dosya kapsamına göre, sanığa isnat edilen eylemin avukatlık görevi ile alakalı olduğu, soruşturma ve kovuşturma sırasında sanığın Avukat olması nedeniyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 58 ve 59. maddeleri uyarınca gerekli izin alınmadığı ve bu durumun usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğundan bahisle kanun yararına bozma talebinde bulunulması üzerine, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 07/02/2017 tarihli bozma ilâmı ile sanık avukat hakkında durma kararı verilerek dava koşulu olan Adalet Bakanlığı izni alındıktan sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, Mahkemesince anılan dava dosyasının bozma sonrasında yeni esasa kaydedilerek, dava koşulu olan Adalet Bakanlığı izninin alınabilmesi için 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilerek dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönüyle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Sanık ..."nın, hakaret suçundan mahkumiyetine ilişkin İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/698 esas, 2014/459 sayılı kararın, sanığın Avukat olması nedeniyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 58 ve 59. maddeleri uyarınca Adalet Bakanlığından izin alınarak hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması gerektiği, CMK’nın 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilmesi yerine genel hükümler çerçevesinde kovuşturma yapılması gerekçesiyle Dairemizin 07/02/2017 tarihli ve 2016/18993 esas, 2017/1258 karar sayılı ilâmı ile bozulduğu anlaşılmıştır.
    Bu bozma ilamı üzerine , Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28/07/2017 tarihli ve .. .. sayılı yazısı ile, bahse konu davada CMK’nın 223/8. maddesi gereğince Mahkemesince durma kararı verilmesi hâlinde, Cumhuriyet Başsavcılığınca 1136 sayılı Kanun"un 58. maddesi uyarınca sanık avukat hakkında ihzari mahiyette inceleme yapılarak düşünceyi içeren fezlekeli evrakın gönderilmesinin talep edildiği, mahkemenin 17/09/2018 tarih, 2014/698 E., 2014/459 K. sayılı ek kararıyla CMK’nın 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilmesi talebinin reddine, adı geçen Avukat hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılarak gerekli iznin alınması için Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verildiği, bu karara İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmesi üzerine İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/09/2018 tarihli ve 2018/935 değişik iş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece, Dairemizin yukarıda belirtilen bozma kararı üzerine CMK’nın 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilerek dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi isabetli olmayıp itiraz mercii tarafından da itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/09/2018 tarihli ve 2018/935 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 18/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.