Esas No: 2020/27464
Karar No: 2022/10057
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/27464 Esas 2022/10057 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin tehdit ve hakaret suçlarından yargılandığı davada, hakaret suçunda düşme hükmü verildiğini ve sanığın şikayetten vazgeçmesi nedeniyle temyizde hukuki yararının olmadığına karar verildiğini belirtti. Ancak, tehdit suçundan mahkumiyet hükmü yönünden temyiz isteği reddedilmedi ve mahkemenin bu suç için açıkladığı hüküm incelendi. Mahkeme, suçun kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu olduğunu ve bu suçun uzlaştırma kapsamında olmadığını belirtti. Ancak, TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığına dikkat çekti. Mahkeme, uzlaştırma işlemi uygulanarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, kararın dayandığı delillerin ve gerekçelerin açık bir şekilde gerekçeye yansıtılması gerektiğine de vurgu yaptı. Ayrıca, 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesinde düzenlenen Basit Yargılama Usulü'nün Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptal edildiği için, bu düzenlemeye göre yargılanan suçlar yönünden yeniden değerlendirme yapılması gerektiğine de dikkat çekildi. Kararda, ayrıca şu kanun maddelerine ve düzenlem
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Hakaret suçundan verilen düşme hükmü yönünden;
Şikayetten vazgeçmeyi kabul eden sanığın temyizde hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'un 317. maddeleri uyarınca, sanık ...'ın tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
B-Tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK'nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun ise, suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması, ancak sanığa yükletilen tehdit suçundan beraat hükmü kurulması ve yeni düzenleme karşısında, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu yönünden uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiği anlaşılmış olmakla, anılan suça ilişkin verilen mahkumiyet hükmü açısından uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılarak, bahsedilen hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip, sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün, ... incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, gerekçesiz karar verilerek Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
3-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar vermesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.