Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18076 Esas 2017/1940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18076
Karar No: 2017/1940
Karar Tarihi: 09.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18076 Esas 2017/1940 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattı. Davacı ise takibe konu senetteki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etti. Mahkeme, kesin haciz sırasında borcu kabul edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak, davacının faize faiz talebi doğru görülmediğinden, bu yöndeki talebinin kabulü gerekliydi ve kararın bu nedenle bozulması gerektiği ifade edildi. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 104. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesinin doğru olmadığına dikkat çekildi.
Kanun maddeleri: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 104. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/18076 E.  ,  2017/1940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak takibe konu senetteki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 02/12/2009 tarihli haciz sırasında borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davacının kötüniyetli olarak bu davayı açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece verilen, davanın kısmen kabulü kısmen reddi kararı, Dairemiz 22/6/2015 tarih 2014/20676 – 2015/9165 K. sayılı ilamı ile “Davacı, davanın temelini oluşturan ... İcra Müdürlüğünün 2009/9268 Esas sayılı icra dosyasında 02/12/2009 tarihli haciz sırasında ""10.634,03 TL"yi 04/12/2009 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum."" şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı hakkındaki haczin ihtiyati haciz olmaması, kesin haciz olması ve davacının yukarıda belirtilen şekildeki borcu kabul beyanı göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken, imza incelemesi yaptırılarak yazılı şekilde menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. ” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının kesin haciz sırasında borcu kabul ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- İcra takip talebinde asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden, takip tarihinden sonra temerrüt faizi uygulanması talep edilmiş olup, 818 sayılı BK"nın 104. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi doğru görülmediğinden, davacının bu yöndeki talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.