3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9680 Karar No: 2019/16752 Karar Tarihi: 24.09.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9680 Esas 2019/16752 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir davada verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, cezanın bireyselleştirilmesi yollarından biri olan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin mutlak olarak lehinin diğerinden önde olduğuna dair bir kural olmadığını ve her somut olayda sanığın sosyal ve ekonomik durumu ile kişiliğine göre bir belirleme yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere taksitler halinde ödenmesine karar verilebileceğine dair kanun maddesi gözetilmeden ve karışıklık oluşturacak şekilde 24 eşit taksit halinde tahsil edilmesine karar verilmesi hatası yapıldığı belirtildi. Kanunlar ise erteleme ve hapis cezasının seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilebileceğine ve adli para cezasının belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verilebileceğine işaret ediyor.
3. Ceza Dairesi 2019/9680 E. , 2019/16752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Ayrıntıları CGK"nin 04.06.2013 tarih, 2012/12-1526 Esas ve 2013/286 Karar sayılı kararında açıklandığı gibi; erteleme ve hapis cezasının seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevirilmesi kurumlarının cezanın bireyselleştirilmesinin yollarından biri olmaları dolayısıyla mutlak olarak birinin diğerinden daha lehe olduğundan söz edilemeyeceği, ödeme gücü bulunmayan bir sanık için ertelemenin, ödeme gücü yerinde olan ve bu yönde talepte bulunan bir sanık için ise adli para cezasına çevirmenin daha lehe olduğunun kabul edilebileceği, her somut olayda sanığın sosyal ve ekonomik durumu ile kişiliğine göre bir belirleme yapmak gerektiği gözetilmeden, sanığın ekonomik ve sosyal durum araştırması yaptırılmadan, kimlik tespiti sırasında evli olup, ailesinin yardımı ile geçimini sağladığı ve suçun mağdurunun da sanığın eşi olduğu hususları da göz önünde bulundurularak, sanığa uygulanabilecek lehe hükümlerin hakkaniyete uygun bir şekilde değerlendirmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2) 5237 sayılı Kanun"un 52/4. maddesinde yer alan "Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adli para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz." hükmünün yer aldığı gözetilmeden ve hükümde karışıklık oluşturarak, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının "24 eşit taksit halinde ikişer ay aralıklarla (toplamında iki yılı geçmemek üzere) tahsiline" karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.