Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1116
Karar No: 2022/10150
Karar Tarihi: 13.04.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/1116 Esas 2022/10150 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, hakaret suçundan 6.620,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırıldı. Ancak mahkemenin kararında, gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratıldığından ve aleniyet artırımı hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma isteği kabul edildi. Ayrıca, indirim hesaplama hatası nedeniyle adlî para cezası fazla tayin edildiği belirtildi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Ceza Kanunu'nun 125/1-3-a-son, 125/4, 62/1, 52/2 ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. ve 5271 sayılı yasayı içermektedir.
4. Ceza Dairesi         2022/1116 E.  ,  2022/10150 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ... ...’ın, basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılaması sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1-3-a-son, 125/4, 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince 6.620,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2020/343 esas, 2020/479 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında; "1-Mahkemece sanığın yapılan yargılaması sonunda, 30/11/2020 tarihli kararın gerekçe kısmında, “...sanığın sabıkasız oluşu, kişilik özellikleri gözönünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varıldığından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına..." şeklindeki gerekçe ile sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinin tatbik edileceği belirtilmesine karşın, hüküm kısmında “Sanığın adli sicil kaydında görülen ... kararı, geçmişteki hali, yargılama süresinde gösterdiği davranışları nazara alındığında, tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde vicdani kanaat oluşmadığından... sanık hakkında CMK'nın 231. maddesi gereğince kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” şeklinde karar vermek sureti ile gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmasında,
    2-5237 sayılı Kanun'un 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerektiği nazara alındığında,
    Somut olayda; sanığın, avukatlık bürosunda hakaret içerikli sözcükleri söylediği, hakaret içerikli sözlerin söylendiği büronun aleni yerlerden olmadığı, dolayısıyla, sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde aleniyet artırımı yapılarak fazla ceza verilmesinde,
    3-Mahkemesince sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 125/1-3-a ve 125/4. maddeleri gereğince 425 gün adlî para cezasına hükmedilmesini müteakip, anılan Kanun'un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığında 354 gün adlî para cezasına hükmedilmesi gerekirken, 442 gün adlî para cezasına ve bu ceza üzerinden de 5271 sayılı Kanun’un 251/3. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılarak 265 gün yerine, 331 gün adlî para cezasına karar verilip, belirlenen adlî para cezasının da günlüğü 20,00 Türk lirasından paraya çevrilmesi sonucu 5.300,00 Türk lirası yerine, 6.620,00 Türk lirası adlî para cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde,
    İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    1- "1" numaralı istem yönünden yapılan incelemede,
    Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
    5271 sayılı CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
    a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
    b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
    c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanun'un 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
    d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği,
    Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün gerekçe kısmında "CMK. nın 231. maddesi uyarınca, sanığın sabıkasız oluşu, kişilik özellikleri gözönünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varıldığından" şeklindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hüküm fıkrasında ise sanık hakkında "Sanığın adli sicil kaydında görülen ... kararı, geçmişteki hali, yargılama süresinde gösterdiği davranışları nazara alındığında, tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde vicdani kanaat oluşmadığından" gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına denilmek suretiyle CMK'nın 230. maddesine aykırı şekilde, gerekçeli karar ve kısa karar arasında açık çelişki oluşturulduğu ve bu durumun aynı Kanun’un 289/1-g maddesine göre hukuka kesin aykırılık halini oluşturması nedeniyle, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
    2- "2" numaralı istem yönünden yapılan incelemede,
    5237 sayılı TCK’nın 125. maddesinin 1. fıkrasında; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 4. fıkrasında da “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
    Aleniyet hakaret eyleminin herkesin duyabileceği, görebileceği ve sayısı belli olmayan birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olması anlamına gelmektedir. Aleniyet nedeniyle artırım yapılmasının amaçlarından biri mağdurun onur ve şöhretinin, fiili başkalarının duyması veya duymasına açık olması nedeniyle daha fazla zarar görmesi diğeri ise hukuka aykırılık teşkil eden fiilin bizatihi aleni olarak icra edilmesidir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanığın avukatlık ofisinde avukatın odasında söylediği hakaret kabul edilen sözleri nedeni ile, suçun işlendiği yerin aleni yerlerden olmamasından dolayı sanık hakkında aleniyet artırımı yapılması hukuka aykırıdır.
    3- "3" numaralı istemin incelenmesinde,
    Sanık hakkında hakaret suçundan, TCK'nın 62. maddesi uyarınca yapılan indirim sırasında yapılan hesap hatası neticesinde sonuç cezanın "5300 TL" yerine "6620 TL" adli para cezası olarak fazla tayini kanuna aykırı bulunmuştur.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    ... Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Sanık ... ... hakkında hakaret suçundan, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2020/343 esas, 2020/479 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi