Esas No: 2022/1121
Karar No: 2022/10152
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/1121 Esas 2022/10152 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, ifade vermek üzere getirildiği sırada güvenlik nedeniyle kendisine ters kelepçe takıldığı ve ifade ardından nezarethanede Jandarma personeline \"sizi süründüreceğim, Genel Kurmaya kadar şikayet edeceğim\" şeklinde sözler sarf ettiği gerekçesiyle tehdit suçundan 600 TL para cezasına çarptırılmıştır. Ancak benzer bir olayda yapılan yargılamada, aynı şekilde söylenen ifadelerin tehdit olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle Bu dava da yapılan yargılama yanılgılı sonuçlanmıştır ve sanık beraat ettirilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2. cümle, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri ise cezaların belirlenmesinde referans alınarak kullanılmıştır.
"İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2. cümle, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2015 tarihli ve 2014/544 esas, 2015/251 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığında ifade vermek üzere getirtildiği sırada güvenlik nedeniyle kendisine ters kelepçe takıldığı, ifade bitimini müteakip, nezarethanede tartışma çıkartarak Jandarma personeline hitaben "sizi süründüreceğim, Genel Kurmaya kadar şikayet edeceğim" biçiminde söylediği sözlerin tehdit suçunu oluşturucağından bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Benzer bir olay sebebiyle ... 4. Ceza Dairesinin 18/02/2014 tarihli ve 2013/32060 esas, 2014/5018 karar sayılı ilamında yer alan "..sanığın olay günü kendisinden kimlik isteyen polis memurlarına “kimlik vermiyorum, siz kim oluyorsunuz, sizi şikayet edeceğim, süründüreceğim” demesi biçimindeki eyleminde, görevi yaptırmamak için direnme suçunun tehdit unsurunun oluşmadığı, bu sözlerin şikayet hakkını kullanacağını söylemekten ibaret yakınma niteliğinde olduğu gözetilerek sanığın beraati yerine yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi...BOZULMASINA", ... 4. Ceza Dairesinin 19/11/2020 tarihli ve 2020/9620 esas, 2020/17291 karar sayılı ilamında yer alan "...sanığın, katılana yönelttiği “sen benim kim olduğumu biliyor musun, seni mahkemelerde süründüreceğim” şeklindeki ifadeler, tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde, objektif olarak korkutucu nitelikte bulunmaması nedeniyle, tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında tehdit suçundan kanuni olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, sanığın sarf ettiği "sizi süründüreceğim, Genel Kurmaya kadar şikayet edeceğim" biçimindeki sözlerin tehdit olarak değerlendirilemeyeceği cihetle, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, ... Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak ... ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
... İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.( Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
Ceza Genel Kurulunun 25.10.1993 gün ve 260/281 sayılı kararında ise, olaya ilişkin tüm deliller toplanıp, değerlendirilip suçun oluştuğu kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğuna göre, delil takdiri yapılarak verilen karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle, kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında tehdit suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece deliller değerlendirilip takdir edilmesi sonucu eylemin tehdit suçunu oluşturduğundan bahisle mahkumiyet kararı verilmiştir. Delil takdiri yapılarak verilen bu karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden bahisle, kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
... Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, Kanun yararına bozma isteminin takdire ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi şartlarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.