Esas No: 2022/1117
Karar No: 2022/10149
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/1117 Esas 2022/10149 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, eski eşine yönelik tehdit ve kasten yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmış olsa da, tehdit suçunu kasten yaralama suçuna bitişik hareket ile işlemiş olduğu gerekçesiyle, eylemin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu ve tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmediğinden beraat yerine mahkumiyetine karar verilmiştir. Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1. cümle, 62 ve 50/1-a maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi ve takip eden maddeleri gibi kanun maddeleri yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 106/1-1. cümle, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/830 esas, 2017/407 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; " Benzer bir olaya ilişkin ... 3. Ceza Dairesinin 26/01/2021 tarihli ve 2020/15686 esas, 2021/1987 karar sayılı ilamında yer alan "...Sanığın, eski eşi olan mağdur ...'ın çalıştığı işyerine gelerek mağdura "seni bıçaklayacağım" dedikten hemen sonra onu bıçakla kasten yaralaması şeklinde gerçekleşen olayda; tehdit suçunun kasten yaralama suçuna bitişik hareket ile işlenilmiş olması nedeniyle eylemin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu, tehdit suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden tehdit suçundan yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,... " şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, sanığın olay tarihinde eşine yönelik “ beni bunaltma, ağzını burnunu kırdırma, mecbur değilsen kapı orada gidebilirsin” şeklinde söylemi ve akabinde darp etmesi olayı hakkında anılan mahkemesince yapılan yargılama neticesinde sanığın kasten yaralama ve tehdit suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; sanığın tehdit suçunu içerir eylemini kasten yaralama suçuna bitişik hareket ile işlemiş olması nedeniyle, eylemin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu, tehdit suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
... Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “Kanun Yararına Bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak ... ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
... İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 14/11/1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı
istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulu'nun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
Ceza Genel Kurulu'nun 25/10/1993 gün ve 260/281 sayılı kararında ise, olaya ilişkin tüm deliller toplanıp, değerlendirilip suçun oluştuğu kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğuna göre, delil takdiri yapılarak verilen karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle, kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında, katılana karşı tehdit ve kasten yaralama suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış, yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hakimin kanaat ve takdirine ait fiili sorunlardan dolayı olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceği, somut olayda sanığın eylemlerinin ayrı ayrı gerçekleştiğine ilişkin değerlendirmenin hakimin takdirinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, kanun yararına bozma kurumunun kesinleşmiş hükümlere karşı istisnai durumlarda başvurulabilen kanun yolu olması, temyiz incelemesi sırasında bozma nedeni yapılabilen her türlü nedenin bu yolla denetlenememesi ve mahkemelerin delil takdiri yaparak suçun oluştuğuna dair kanaatlerini ortaya koydukları kararlarında, açık bir hukuka aykırılık bulunmadığı sürece, bu hususların kanun yararına bozma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından, talebin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
... Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.