12. Hukuk Dairesi 2016/26908 E. , 2018/403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından, asıl kredi borçlusu ile ipotek veren taşınmaz maliki hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği, örnek 6 numaralı icra emrinin düzenlenerek gönderilmesi üzerine, asıl borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazlarının yanında borç miktarına ve faiz oranına itirazlarını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak, böyle bir durumda, borçlu, ihtarnamede kesinleşen borç miktarı için takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir.
Şikayetçi borçluya 12.02.2014 tarihli hesap kat ihtarnamesinin gönderilip tebliğ edildiği, ihtarnameye borçlu tarafından itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince, hesap kat ihtarnamesinde belirtilen borç miktarı kesinleşmiş olup, borçlu, alacak miktarına yönelik şikayetini icra mahkemesinde ileri süremeyeceğinden, ancak, İİK"nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun"un 33/1-2 maddesine göre itfa veya imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebilir. Ayrıca, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığını ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi miktarını ve işleyecek faiz oranını şikayet konusu yapabilir.
Somut olayda, borçlunun, anılan madde koşullarında ihtarnameye itirazı gerçekleşmediğinden ihtarda belirtilen 88.857,90 TL borç miktarı kesinleşmiştir. Takip talebinde istenen asıl alacak miktarı ise 120.000,00 TL olup, ihtarname ile uyumlu değildir.
O halde, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince mahkemece, icra emrindeki asıl alacak miktarı, kat ihtarnamesindeki miktara göre düzeltildikten sonra, itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi miktarı ve işleyecek faiz oranı, alacaklının talebi gözetilmek ve kredi sözleşmesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.