14. Hukuk Dairesi 2016/14055 E. , 2019/7150 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.08.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ek kararın ise davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ..."ın Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (aile mahkemesi sıfatıyla) 18.06.2014 tarihli 2014/327 Esas, 2014/356 sayılı Kararıyla boşanmalarına karar verildiğini, 04.07.2014 tarihinde kesinleşen bu karar ile dava konusu 992 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tescil edileceğinin tespit edildiğini, evlilik birliğinin devam ettiği 26.04.2013 tarihinde dava dışı ..."in borcu için davalı kooperatif lehine anılan taşınmazda ipotek tesis edildiğini, davacı tarafından imzalanmış gibi gösterilen muvafakatnamedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia ederek tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı ... vekili, davacı ile diğer davalı arasındaki boşanmanın ipotek yükümlülüğünden kurtulmak için anlaşmalı olarak yapıldığını, davacının muvafakatnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., dava dışı ... ile diğer davalı kooperatif tarafından dolandırıldığını, dava dışı ..."in ısrarlarına dayanamayıp ipotek evraklarını imzaladığını, sonrasında ..."in diğer davalı kooperatiften aldığı krediyi ödemediğini öğrendiğini, durumun yaşadıkları çevrede hemen duyulduğunu, 35 yıllık evliliğinin bu nedenle sona erdiğini, sahte muvafakatnameyi dava dışı ... ile diğer davalı kooperatif"in müdürü ..."un hazırladığını belirtmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ile davalı ... temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı ..."ın tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2)Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
Mahkeme kararı hükmü temyiz edene usulüne uygun olarak 30.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 15.04.2016 tarihinde temyiz isteminde bulunulmuştur. Mahkemece bu yön saptanmak suretiyle 10.05.2016 tarihinde temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar verilmiştir. Davalı ... vekili ek kararı temyiz ettiği dilekçesinde; davalı ..."ın temyiz dilekçesinin kendisine 12.04.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, temyiz dilekçesinin katılma yolu ile temyiz olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 5236 sayılı yasa ile yasa ile yapılan değişiklikten önceki 433. maddesinde; temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ gününden başlayarak on gün cevap dilekçesini verebileceği, cevap verenin hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirip temyiz isteğinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, hükmü karşı taraf temyiz etmemiş, diğer davalı temyiz etmiştir. Karşı tarafın temyiz dilekçesine karşı verilen cevap dilekçesi ile katılma yolu ile temyiz kanun yoluna başvurmak mümkündür. Davalı ..."ın temyiz dilekçesinin diğer davalıya tebliği üzerine katılma yolu ile temyiz kabul edilemeyeceğinden davalı vekilinin 10.05.2016 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek karara yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin 10.05.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile anılan ek kararın ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.