19. Hukuk Dairesi 2016/13694 E. , 2017/1927 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, dava dışı.... ile davalı arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin taşınmazı üzerinde teminat olarak 100.000,00 Euro bedelle ipotek tesis edildiğini, ayrıca 340.000,00 Euro limitle kefil olduğunu, davalının dava dışı ... ...... Ltd. Şti."nin yaptığı ödemeleri gizleyerek müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiğini, davalının dava dışı ... ....... Ltd. Şti. aleyhine açtığı aynen iade davasının reddine dair kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, ipotek borcunun fer"i nitelikte olması nedeniyle söz konusu kesinleşen karar ile davalı şirketin müvekkili aleyhine başlattığı ipotek takibinin temelden yoksun bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının sabit olduğunu, davalı şirketin yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurduğu, bu talebin de reddedilip, Yargıtay"ca onandığını, dava dışı ... ...... Ltd. Şti. tarafından finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğini, asıl borcun ortadan kalkması nedeniyle müvekkilinin fer"i nitelikte olan kefalet ve ipotek borcunun ortadan kalkmasına rağmen davalının ipoteği terkin etmediği gibi davacı aleyhine icra takibine devam ettiğini, takibin iptali için açılan dava sonucu ipotekli takibin iptal edildiğini, davalının hukuk ve mahkeme kararlarını dolanmak kastı ile müvekkili ve dava dışı ... ...... Ltd. Şti. aleyhine malın iadesi davası açtığını ve bu davanın da reddedildiğini, davalının mahkeme kararlarını hiçe sayar tavrı nedeniyle müvekkilinin hukuk güvenliğinin kalmadığını, sürekli dava tehdidi ve baskısı altında bırakıldığını, keşide edilen ihtarnameye rağmen kasıtlı olarak ipoteğin terkin edilmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını belirterek, müvekkilinin de şirkete 340.000 Euro müşterek kefalet nedeniyle ve 100.000 Euro ipotek nedeniyle olmak üzere toplam 440.000 Euro borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin terkinine HUMK"nun 421 ve 422. maddeleri gereğince kötüniyetli haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan işlem ile müvekkilinin vekalet ücreti ödemesine neden olan davalının, müvekkili ile yaptığı vekalet ücreti sözleşmesi gereğince net 15.000 Euro (+vergi ve KDV) vekalet ücretinin davalı tarafa ödettirilmesine, HUMK"nun 422/II. maddesi uyarınca davalıya en üst miktarda idari para cezası verilmesine, yargılama giderleri ve Avukatlık Kanunu"nun 169. maddesine göre 3 katı ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, ipoteğin ve kefaletin teminat altına aldığı borcun dava açılmadan önce ortadan kalktığı ve ipoteğin bu nedenle terkin edilmesi gerektiği halde davalı tarafından bilirkişi raporu alındıktan sonra terkin edildiği, davacının HUMK"nun 421. ve 422. maddeleri gereğince kötüniyetli, haksız ve hukuka aykırı olarak işlem yapıldığı iddiasıyla davalının para cezasıyla cezalandırılması vb. taleplerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya kefaletten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile bu borcun teminatı olarak davacıya ait dava konusu taşınmaz üzerine davalı lehine konan 100.000,00 Euro bedelle ipoteğin dava sırasında fek edilmesi ile fek talebi konusuz kaldığından ipoteğin fekki talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacının diğer taleplerinin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.