Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5803
Karar No: 2019/7145
Karar Tarihi: 28.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5803 Esas 2019/7145 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat; birleştirilen davada ise elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacılar, davalılara ait taşınmazın satış vaadi sözleşmesi ile müvekkillerinin murisi İsmail Kandemir'e satılarak fiilen teslim edildiğini ancak tapu devrinin yapılmadığını, dava konusu taşınmazın iki dönümlük kısmının tapusunun iptali ile müvekkillerinin adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmişlerdir. Asıl davada davalılar, davanın reddini; birleştirilen davada ise davacılar, dava konusu taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, asıl davada tapu iptal ve tescil talebinin reddine, davalılardan alınarak davacılara verilmesine ve birleştirilen davada, dava konusu taşınmaza müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir. Ancak Yargıtayca, mirasçılar tarafından açılan davalarda tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekirken İsmail Kandemir’in bir kısım mirasçıları tarafından dava açıldığı anlaşıldığından, öncelikle İsmail Kandemir’in mirasçılarının tamamının davacı tarafta yer alması sağlanmalıdır. Ayrıca dav
14. Hukuk Dairesi         2018/5803 E.  ,  2019/7145 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2013 gününde birleştirilen davada davacılar vekili tarafından birleştirilen dava davalıları aleyhine 20.03.2013 gününde verilen dilekçeler ile asıl davada tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat, birleştirilen davada elatmanın önlenmesi istemi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, bir kısım davalılar vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra davada ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat; birleştirilen dava ise elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Asıl davada davacılar vekili, davalılara ait 1085 ada 9 parsel sayılı taşınmazın iki dönümlük kısmının satış vaadi sözleşmesi ile davalıların murisi ... tarafından müvekkillerinin murisi İsmail Kandemir"e satılarak fiilen teslim edildiğini, yaklaşık elli üç yıldır müvekkilerinin bu taşınmazı nizasız ve fasılasız bir şekilde kullandıklarını, ancak tapu devrinin yapılmadığını, davalılar tarafından Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/141 Esas sayılı davadası ile müvekkilleri aleyhine müdahalenin meni davası açıldığını, dava konusu taşınmazın iki dönümlük kısmının tapusunun iptali ile müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tescilini, bunun mümkün olmaması halinde sözleşme ile verilen edimlerin bu günkü koşullarda ve değerde iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Birleştirilen davada davacılar vekili, müvekillerinin dava konusu 1085 ada 9 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olduğunu, davalıların taşınmazda mülkiyet ve zilyet hakları olmamasına rağmen taşınmazın bir kısmına müdahale ettiğini, taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyetlerine devam ettiklerini, araziyi işleyip kullandıklarını, bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleştirilen davada davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl davada tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulü ile 28.570,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine; birleştirilen davada, dava konusu 1085 ada 9 parsel sayılı taşınmaza müdahalenin önlenmesine, 28.750,00 TL ödeninceye kadar hapis hakkı tanınmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ..., davacılar vekili ve davalılar-birleştirilen davada davacılar..., ... temyiz etmiştir.
    Mirasçılar tarafından açılan davalarda tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olayın incelenmesinde;
    1)Asıl dava yönünden, davacıların murisi ...arasında 09.01.1961 tarihinde harici olarak satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye dayanarak davacıların tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebinde bulundukları dikkate alınarak, mirasçılar tarafından açılan davalarda tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekirken İsmail Kandemir’in bir kısım mirasçıları tarafından dava açıldığı anlaşıldığından, öncelikle İsmail Kandemir’in mirasçılarının tamamının davacı tarafta yer alması sağlanmalıdır. Öte yandan satıcı ...’ın tüm mirasçılarına husumet yöneltilmesi gerekirken, bir kısım mirasçılarına husumet yöneltilmesi de doğru görülmemiştir.
    2)Birleştirilen dava yönünden, paylı mülkiyete konu bir taşınmazda maliklerden her birinin, müşterek mülkiyete konu taşınmaza el atılması halinde bu el atmanın önlenmesini tek başına istemesi mümkün ise de; davacı ...’ın taşınmazda elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine göre paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bu davada husumetin taşınmazı fiilen kullanan İsmail Kandemir mirasçılarının tamamına yöneltilmesi gerekirken, İsmail Kandemir‘in bir kısım mirasçılarına davanın yöneltilmesi de doğru görülmemiştir.
    Bu nedenlerle mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi