Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12612
Karar No: 2016/9481
Karar Tarihi: 13.06.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/12612 Esas 2016/9481 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, Kamulaştırma Yasası uyarınca bir köydeki iki parselin kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemiyle açılmıştır. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş ancak davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığına, taşınmazların niteliklerinin denetlenmediği ve soyut ifadelerle değer belirlendiği için hüküm tesisi isabetsiz olduğuna karar vermiş ve hükmün bozulmasına hükmetmiştir. Kanun maddeleri olarak Kamulaştırma Yasası'nın 4650 Sayılı Kanunu, HUMK'nun 428. maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 17.04.1998 tarihli kararı belirtilmiştir.
18. Hukuk Dairesi         2015/12612 E.  ,  2016/9481 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 608 ve 1161 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Mahkemece dava konusu taşınmazların değerlendirilmesinde, gelir metoduna göre değerlendirme yapılarak m² değeri bulunup buna objektif değer artışı uygulanmış ise de; bu değerlendirme dikkate alınmadan soyut olarak dava konusu taşınmazların m² değerinin 60 TL olacağı belirtilerek bir değer bulunmuştur.
    Mahkemece dava konusu taşınmazların değerlendirme tarihinde kesinleşmiş 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadıklarının, bu tarih itibariyle kesinleşmiş imar planı içinde olmadıklarının anlaşılması halinde belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadıklarının, özellikle etraflarının meskûn olup olmadığının, taşınmazlar belediye nazım imar planı içinde iseler Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumunun, hangi amaçla plan kapsamına alındıklarının, yerleşim merkezlerine uzaklığının, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanaklarının, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıklarının belediye başkanlığından araştırılarak, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, mahallinde yapılacak keşif sonucunda, taşınmaz arsa vasfında ise mahkemece tarafların vereceği ya da re"sen getirtilecek uygun emsallerin 11. maddenin (d) bendinde öngörülen vergiye esas olmak üzere ilgili belediyelerce bulundukları cadde veya sokak için değerlendirme tarihindeki asgari m² değerleri getirtilip, dava konusu taşınmazların değerlendirme, emsal taşınmazların ise değerlendirmeye esas alınan satış tarihleri itibarıyla imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıkları da belediye imar müdürlüğü ve tapu müdürlüklerinden araştırılıp bu emsallere göre ve ayrıntılı olarak karşılaştırma yapan raporlar alınarak oluşacak duruma göre, arazi vasfında ise gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespiti için alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekirken taşınmazların nitelikleri denetlemeye elverişli şekilde belirlenmeden, soyut ifadelerle değer belirleyen bilirkişi raporuna göre eksik inceleme sonucu karar verilmesi,
    2-Dava konusu taşınmazlarda ifraz işlemi gerçekleştirilmiş olduğuna göre; yeni parsel numaraları belirtilerek ve davacının terkin talebi de bulunduğu dikkate alınarak terkine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,
    3-Dava tarihinden itibaren dört aylık süreninin bittiği 27.09.2014 tarihinden karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken, faizin 26.09.2014 gününden başlatılması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi