23. Hukuk Dairesi 2015/9689 E. , 2017/986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi, hizmet bedelinin tespiti ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili, müvekkili şirketin iki düğün salonu işlettiğini, bu salonlarda yapılacak merasimlerde video ve fotoğraf çekimini yapmak üzere davalı şirket ile iki düğün salonu için ayrı ayrı 21.08.2010 ve 09.02.2011 tarihli sözleşmelerin imzalandığını, sözleşme uyarınca ilk yıl için 36 poz fotoğraf ve 2 saatlik video çekimi karşılığı davalıya 400,00 TL ödenmesinin, sonraki yıllar için denk düğün salonlarında uygulanan fiyatların esas alınarak davalı tarafından ücretin belirleneceğinin hüküm altına alındığını, ancak davalı tarafın 20.01.2012 tarihinde gönderdiği ihtarname ile hizmet bedelini 650.00 TL"ye yükselttiğini bildirdiğini, bu duruma gönderilen ihtarname ile itiraz edildiğini, bu ücret belirlenirken emsal olduğu bildirilen düğün salonlarının ya kapalı olduğu ya da davalı tarafça işletilmekte olduğunu, sözleşmeye aykırı olarak belirlenen bedelin fahiş olduğunu ve kabul edilemeyeceğini, davalı şirketin düğün ve diğer merasimlerde çektiği fotoğrafları müşterilere 600,00 TL karşılığı teslim etmeye başladığını, aradaki 200,00 TL farkı ödemek zorunda kalan müşterilerin de bu farkı müvekkilinden talep ettiğini, müvekkilince düğün ve merasim sahipleri ile yapılan sözleşmelerde video ve fotoğraf çekimi bedelinin 400,00 TL üzerinden yapılması nedeniyle müvekkilince 43 düğün sahibine 200,00 TL farkın ödenmek zorunda kalındığını, bu ödemelere ilişkin tutanak düzenlendiğini, davalının sözleşmeyi yanlış yorumlayarak tek taraflı ve fahiş ücret belirlediğini, bunun kabul edilemeyeceğini, taraflar arasında hizmet bedelinin belirlenmesi konusunda muaraza çıktığını ileri sürerek, muarazanın giderilerek uygulanacak yeni hizmet bedelinin tespitine, şimdilik 1.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22.11.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 7.600,00 TL arttırarak, 8.600,00 TL"nin faiziyle tahsilini, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili, davacı tarafın sözleşme ile peşin olarak aldığı fotoğraf çekme hakkı bedelini gözardı ettiğini, davacının emsal olarak belirttiği düğün salonlarının ücretin belirlenmesinde esas alınamayacağını, bu salonların daha düşük seviyede olduğunu, davacının ödediğini belirttiği fark ücretine ilişkin faturaları, ödeme yapılan bu düğün sahipleri ile yaptığı salon kiralama sözleşmelerini ve ödeme belgelerini sunması
gerektiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada ise, her iki sözleşmenin birinci yılları sonundaki ve karşı dava tarihindeki hizmet bedelinin tespiti gerektiğini, sözleşmelerin bitiminden itibaren başlayacak ikinci yıl için 650.00 TL ücret uygulanması gerektiğini ve aradaki farktan davacının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fark bedeli olarak şimdilik10.000,00 TL"nin davacıdan tahsiline karar verilmisini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmelere konu düğün salonlarına emsal olan salonlarda uygulanan birinci yıl fiyatlarının 300,00 – 400,00 TL civarında olduğu, sözleşmeye göre birinci yıl paket fiyatın taraflarca 400.00 TL olarak belirlendiği, buna göre ikinci yıl uygulanacak paket fiyatın da 400,00 TL tespiti gerektiği, muarazanın bu şekilde giderildiği, davalı tarafın davacıya ait düğün salonlarında yapılan düğünlerin sahiplerinden sözleşmeyle belirlenen paket fiyattan fazla olarak, 600,00 TL istemesi üzerine davacı tarafın aradaki 200,00 TL"yi ödemek zorunda kaldığı, davacı tarafın ödemek zorunda kaldığı fark miktarının toplam 8.600,00 TL olduğu ve davalıdan talep hakkı bulunduğu, ıslah edilen kısmına ıslah tarihinden geri kalan kısmına ise dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği belirtilerek, asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.