1. Hukuk Dairesi 2019/4533 E. , 2019/6655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESPİT
Taraflar arasında görülen davada:
Asıl davada davacılar, 381 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 4/5 paydaşı bulunan İbrahim oğlu Cafer ile miras bırakanları İbrahim oğlu ...’ın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemişler, birleştirilen davada ise; davacı, anılan taşınmazın paydaşı olan İbrahim oğlu Cafer’in kök miras bırakan dedesi İbrahim oğlu... ile aynı kişi olduğunun tespiti isteğinde bulunmuştur.
Asıl davada davalı,dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın değerinin gösterilmesi ve harcın davacılara tamamlattırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiş, birleştirilen davada ise davalı;eda davası açılabilecek durumlarda tespit davası açılmasının mümkün olmadığını, kayıt maliki ile aynı kişi olduğunun tespiti isteminin eksiksiz araştırılması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Asıl davada ihbar olunan vakıflar idaresi,davaya cevap vermemiştir.
Birleştirilen davada müdahiller, 381 ada 8 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanları İbrahim oğlu ...’a ait olduğunu, aynı taşınmaza ilişkin ,derdest iki tespit istemli dava bulunduğundan her iki dosyanın birleştirilmesi gerektiğini bildirerek müdahale isteklerinin kabulüne karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce “...Yerel mahkemece kadastro tespit tutanakları getirtilmemiş, taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmamış, davacı tanıkları duruşmada dinlenerek karar verilmiştir. İstem sonuç olarak, mülkiyetin başkasına geçmesi sonucunu doğurabileceğinden, dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanağı ile varsa kadastro tespitine dayanak oluşturan eski tapu kayıtlarının geldi ve gittisi (tedavülleri) ile birlikte getirtilmesi, dava konusu taşınmazın öncesini bilebilecek yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler belirlenmesi, taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılması, taraf tanıklarının da keşif sırasında dinlenmesi, nüfus müdürlüğünden davacılar mirasbırakanı ile aynı adı taşıyan bir başka kişinin olup olmadığının sorulması, güvenlik gücü aracılığı ile dava konusu taşınmazın kime ait olduğu, aynı bölgede davacılar mirasbırakanı ile aynı adı taşıyan bir başka kişinin yaşayıp yaşamadığı konusunda araştırma yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilmeyerek, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...’’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 381 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kayıt malikinin birleştirilen davanın davacısı Cengiz’in mirasbırakanı İbrahim oğlu... olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Karar, birleştirilen davada davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-K A R A R-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğrudur. Birleştirilen davada davalı ... Müdürlüğünün işin esasına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Birleştirilen davada davalı ... Müdürlüğünün harç ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, kayıt maliki ile aynı kişi olunduğunun tespiti istemi HMK."nun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerindendir. Nitekim, tespit istemlerinde talep eden taraf, tapu kayıt maliki ile aynı kişi olunduğunun tespitini istemekte olup, bu tür işlerde hasım gösterilen Tapu Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte yargılamada taraf değil, sadece ilgilidir. Bu itibarla, tespit taleplerinde, ilgili konumunda bulunan Tapu Müdürlüğü’nün harç ve yargılama giderinden sorumlu tutulması mümkün değildir.
Bu durumda, birleştirilen davaya konu tapu maliki ile davacının miras bırakanının aynı kişi olduğunun tespiti isteminde, Tapu Müdürlüğünün, ilgili sıfatıyla yer aldığı açık olup, aleyhine harç ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği gözardı edilerek harç ve yargılama giderinden sorumlu tutulması isabetsizdir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının “Birleşen davada alınması gerekli 35,90 TL. karar ve ilam harcının peşin alınan 17,15 TL." den mahsubu ile geriye kalan 18,75 TL. eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına” şeklindeki 6 numaralı bendinin ve “Birleşen dosyada davacı tarafça başlangıçta yapılan 70 TL. Yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 80 TL. tebligat ve müzekkere gideri ücreti ki toplam 150 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” biçimindeki 7 numaralı bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına, birleştirilen davada davalı ... Müdürlüğünün bu yöne ilişkin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK."nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK."nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.