Esas No: 2021/466
Karar No: 2022/78
Karar Tarihi: 20.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/466 Esas 2022/78 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/466 E. , 2022/78 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/466
Karar No : 2022/78
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2020 tarih ve E:2016/58128, K:2020/2331 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara yönelik yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun .... tarih ve ... sayılı kararının iptali ve yoksun kaldığı mali hakların iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2020 tarih ve E:2016/58128, K:2020/2331 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının, Dairelerinin E:2016/56800 sayılı esasına kayıtlı dosya ile bu dosyanın birleştirilmesi talebi yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda, anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, lise döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek, FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, davacının YARSAV üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, davacının, FETÖ/PDY'nin Hâkimler ve Savcılar Kurulunda etkin olduğu dönemde, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 23/11/2010 tarih ve 758 sayılı kararı ile 2010-2011 yılları arasında Bahçeşehir Üniversitesinde yabancı dil eğitimine gönderilmesi hususu davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
Davacının, Çarşamba hakimi olarak görev yapmakta iken FETÖ/PDY terör örgütünün HSYK'da etkin olduğu dönemde 16/08/2010 tarih ve 33 sayılı Adli Yargı Kararnamesi ile (özel yetkili) ağır ceza mahkemesine üye olarak görevlendirilmesinin, FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı mali haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bakılan dava ile E.2016/56800 sayılı dosyanın tarafları ve konusu aynı olması nedeniyle söz konusu dosyaların birleştirilmesi talep edilmesine rağmen birleştirme talebinin reddedildiği, davalı vekilince yargılamada sadece cevap dilekçesi yazıldığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca dilekçe yazım ücreti takdir edilmesi gerekirken, tam ücrete hükmedildiği, davalı idarece cevap dilekçesinde kişiselleştirme yapılmadan matbu dilekçe verildiği, ihraç kararının, kararın tesis edildiği tarihte bulunmayan, sonradan ortaya atılan iddialara dayandığı, söz konusu iddiaların sonradan ortaya çıkması nedeniyle delil olarak kullanılamayacağı, kesinleşmeyen mahkumiyet kararı esas alınarak dava tarihinden çok önce tesis edilmiş olan dava konusu kararın hukuka uygun olduğu sonucuna varılamayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2020 tarih ve E:2016/58128, K:2020/2331 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 20/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.