11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2892 Karar No: 2019/8447 Karar Tarihi: 27.11.2019
Sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2892 Esas 2019/8447 Karar Sayılı İlamı
Özet:
11. Ceza Dairesi'nin 2019/2892 E. ve 2019/8447 K. sayılı kararı sahte fatura kullanma suçundan yargılanan sanık hakkında verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelendiği bir karardır. Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen uzatılmış dava zamanaşımı nedeniyle, suç tarihi olan 21 Kasım 2006'dan hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davasının düşürülmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm onanmıştır. Ancak, diğer sanıkların hükmü temyiz etmemiş olmaları veya temyiz istekleri reddedilmiş olmaları, hükmü temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmalarına neden olabileceğinden, yasa koyucu \"bozmanın sirayeti\" müessesesini kabul etmiştir. Bu müessesenin yasal sonuçlarından yararlandırılan sanık için, bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmelidir. Kararda, 1412 sayılı CMUK'nin 325. maddesine göre sanık bozma kararının sonucundan yararlandırılmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nin 66/1
11. Ceza Dairesi 2019/2892 E. , 2019/8447 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanma HÜKÜM : Düşme
1-Sanık ... hakkında verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde; Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığa yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçunun gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen uzatılmış dava zamanaşımı, suç tarihi olan 21.11.2006"dan hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının düşürülmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerine gelince; Temyiz davasının açılabilmesi için bu konuda bir isteğin bulunması gerekir. Sanıklardan birinin temyiz istemi, diğerinin de istemi yerine geçmez. Kanun yoluna başvuru talebi yoksa verilen karar kesinleşerek, kesin olmanın hukuki sonuçlarını doğurur. Ancak, temyiz etmeyen sanıkların ve temyiz istemi reddedilen sanıkların, hükmü temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılması adalete aykırı olduğundan, yasa koyucu, adli yanılgıları önleme ve adaleti sağlamak için genel kurallardan ayrılmış; temyiz isteminde bulunulmuş gibi inceleme yapılmasında yarar görmüş ve “bozmanın sirayeti” müessesesini kabul etmiştir. Sirayetin söz konusu olduğu durumlarda, bozma ilamı üzerine verilen uyma kararı ile temyiz etmemiş veya temyiz istemi reddedilmiş sanıklar da duruşmaya çağırılarak (lehe bozmalarda tebligat yapılarak) haklarında kesin hüküm kaldırılıp yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. 1412 sayılı CMUK’nin halen yürürlükte olan 325. maddesine göre, sanık bozma kararının sonucundan yararlandırılmaktadır. Dairemizin 18.10.2017 gün ve 2016/3556 Esas, 2017/6809 Karar sayılı ilamı ile bozmanın temyiz istemi süre yönünden reddedilen ..."a sirayet ettirilmesine karar verildiği anlaşılmakla, sirayet müessesesinin yukarıda açıklanan hukuksal niteliği gereğince, bu müessesenin hukuki sonuçlarından yararlandırılan sanık için 07.06.2013 gün ve 2002/676 Esas, 2013/554 Karar sayılı hükmün kesinleştikten sonra “genel zamanaşımı” için kabul edilen süreler işlemeyeceği cihetle, 17.01.2019 tarihli celsede uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.