MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : ..., ..., ..., , ...; Resmi belgede Sahtecilikten beraat
...; TCK 158/1-e son, 43, 52, 168, 53 md, TCK 207/1,43,53 md gereği mahkumiyet.

Nitelikli dolandırıcılık ve özel begede sahtecilik suçlarından sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık ... ve katılan ... vekili tarafından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümleri yine katılan ... Güvenli Kurumu vekili tarafınfan temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi kurum vekilinin 07.10.2010 havale tarihli dilekçesiyle davaya katılma talebinde bulunmasına rağmen Muğla 2.Ağır Ceza Mahkemesince katılma konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla, suçtan doğrudan zarar gören Sosyal Güvenlik Kurumu"nun CMK"nın 260. maddesi uyarınca kurulan hükümleri vekili aracılığı ile temyiz ve kamu davasına katılma hakkı bulunduğunun anlaşılması karşısında, CMK"nın 237/2 maddesi uyarınca davaya katılmasına, kurum vekilinin katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilerek yapılan incelemede,
1-Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen "resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik" suçlarının kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 31.01.2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, sanık ... ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında bu suçlar yönünden açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230 maddeleri ile 1412 sayılı CMUK"nın 308/7 maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, hangi sebeplerle sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, hangi sebeplerle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği açıklanmadan sanık hakkında gerekçesiz karar verilmesi, ayrıca hüküm kısmında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.12.2009 gün, 2009/9-99 Esas 2009/304 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, yasa metninin tekrarı gerekçe olmadığı gibi yasalarda yer alan hükümler uygulanırken gösterilen gerekçelerde çelişkiye de düşülmemesi gerekir. Bu kapsamda adli sicil kaydına göre suç tarihinde sabıkası bulunmayan, etkin pişmanlık uygulaması yapılan sanık ... hakkında ""geçmişteki suç işleme eğilimi"" ve ""geçmişte kasıtlı suçtan mahkum olması"" nedenlere dayanılarak çelişki oluşturacak biçimde, suç tarihinde adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasa metninin tekrarı niteliğinde soyut ifadelerle ertelemeye ve 5271 sayılı Yasanın 231.maddesinin uygulanmasının yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılan vekilinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK."nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.