4. Hukuk Dairesi 2016/9708 E. , 2018/3134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Hakem sıfatıyla)
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Kurumu Başkanlığı aleyhine 10/04/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu harcının iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, tapu intikal harcının iadesi istemine ilişkindir. Hakem sıfatıyla yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davacı idarenin de hissedarı olduğu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 254 ada 124 parsel sayılı taşınmazın, diğer hissedar dava dışı ..."nun davalı kuruma olan borcu nedeniyle, davalı kurum tarafından satışa çıkarıldığını, taşınmazın davacı idare tarafından satın alındığını, satıcıya düşen tapu harcının ödenmemesi nedeniyle taşınmazın davacı adına tescilinin yapılmadığını, bunun üzerine davacının davalı kuruma başvurarak satıcıya düşen tapu harcının satış bedelinden mahsubunu talep ettiğini ancak davalının satıcıya düşen harcın ödenmesi gerektiğini belirttiğini, bu cevap üzerine davacının satıcıya düşen tapu harcını ihtirazi kayıtla ödediğini, hukuken satıcıya düşen tapu harcının davacı tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını, davalı kurumun sebepsiz zenginleştiğini belirterek davacı tarafından ödenen satıcıya düşen tapu harcının iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; 3533 sayılı Kanun gereğince hakem sıfatyla yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
3533 sayılı Kanun’un 1. maddesi "Umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediye veya hususi idarelere aid olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilirler" hükmünü içermektedir. Bir uyuşmazlığa 3533 sayılı Kanun hükümlerine göre bakılabilmesi için, davanın her iki tarafının da Kanunun birinci maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir. Taraflardan birisi anılan Kanunda belirtilen kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılamaz.
Somut uyuşmazlıkta davanın tarafları ... ve Sosyal Güvenlik Kurumudur. Davacı ... Başkanlığının 3533 sayılı Kanun"un 1. maddesinde sayılan kuruluşlardan olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Davalı ... yönünden ise; 01/01/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 2. maddesinde, bu Kanunun, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin mali yönetim ve kontrolünü kapsadığı açıklanmış, 3/d maddesinde, münhasıran bu Kanunun uygulanmasında sosyal güvenlik kurumlarının, bu Kanuna ekli (IV) sayılı cetvelde yer alan kamu kurumlarını ifade ettiği belirtilmiş, Kanuna ekli (I) Sayılı Cetvelde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri, (II) Sayılı Cetvelde Özel Bütçeli İdareler, (III) Sayılı Cetvelde Düzenleyici Ve Denetleyici Kurumlar sıralandıktan sonra (IV) Sayılı Cetvelde Sosyal Güvenlik Kurumları olarak 5502 sayılı Kanunla kurulan Sosyal Güvenlik Kurumuna yer verilmiştir.
Söz konusu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ile Özel Bütçeli İdareler arasında yer almayan davalı Kurumun, 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı belirgin olup uyuşmazlığa mecburi hakem sıfatıyla bakılması doğru değildir. Şu durumda; mahkemece davaya bakma görevinin genel mahkemelerde olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hakem sıfatıyla yargılama yapılıp işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiş; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.