Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/663
Karar No: 2016/178
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/663 Esas 2016/178 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/663 E.  ,  2016/178 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “ödeme emrinin iptali ve menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırklareli İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.06.2011 gün ve 2011/59 E., 2011/115 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili ve davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 21.02.2013 gün ve 2011/13461 E., 2013/3156 K. sayılı ilamı ile;
    (...1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davacının müdürü olduğu Norm Özel Güvenlik Eğitim ve Koruma Hiz. Ltd. Şti"nin 2008/3-2010/6. aylara ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borcunun tahsiline yönelik, davacı aleyhine düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ilgili ödeme emirlerinin 2008/3-2010/6.aylar arası döneme ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçlarına yönelik olduğu,davacının 26.03.2008 tarihli 05.03.2008 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen karar ile şirket müdürü olarak atandığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa"nın 80. maddesi hükmüne göre, Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, süresi içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 88.maddesi uyarınca, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı bildirilmiştir. Hal böyle olunca, şirket müdürü prim borçlarından Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu, bu madde kapsamında değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    I- Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;  
    Davacının ilk hükme yönelik temyiz itirazları Özel Dairece reddedildiğinden, davacı yönünden önceki karar kesinleşmiştir.  
    Açıklanan durum karşısında, hakkındaki hüküm kesinleşmiş olan davacı’nın direnmeyi temyizde hukuki yararı bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekir.  
    II- Davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;  
    Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
    Davacının, dava dışı Norm Özel Güvenlik Eğitim ve Koruma hizmetleri Ltd. Şti’nin yönetici müdürlüğüne şirket ortakları tarafından 05.03.2008 tarihinde atandığını, şirketin tek müdürü olmadığını, tüzelkişiliğe haiz özel bir kuruluşta görev yapan bir kişinin primlerin ödenmesinden işverenle birlikte müştereken ve mütelselsilen sorumlu olabilmesi için primlerin tahakkuk ve ödenmesinden yetkili üst düzey yöneticisi olmasının zorunlu olduğunu, bu nedenle dava konusu ödemelerde şahsının değil açıkça ve tek başına yetkili kılınmış olan Fatma Demircinin sorumluluğunun bulunduğunu belirterek ödeme emirlerinin iptali ile ödeme emirlerinden ve başka nedenlerden dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, Norm Özel Güvenlik Eğitim ve Koruma hizmetleri Ltd. Şti’nin Kuruma olan borcundan dolayı firmanın müdürü olan davacının 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, 6183 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre öncelikle muhatap tüzel kişilikten tahsilat yapılmalı, buna ilişkin tahsilat yapılmaması halinde tüm kayıtlar ve dayanak belgeler gösterilerek sorumluluğu bulunan temsilciye ayrı bir ödeme emri gönderilerek takip yapılması gerektiği, Kurumun tüzel kişiliğe yolladığı ödeme emrini, temsilci olarak gördüğü davacıya aynen yollayarak usul hatası yapıldığını, asıl borçlu olan kişi hakkında takip yapılıp bu takibin semeresi elde edilememesi ve başkaca mal varlığının tespit edilememesinin ortaya çıkmasından sonra davacı konumunda bulunan kişilere ayrı ve isme düzenlenmiş sebebi belirtilen ödeme emri gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle ödeme emirlerinin davacı açısından iptaline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmuş; yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
    Hükmü temyize, taraf vekilleri getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; : şirket müdürü olan davacının şirketin prim borçlarından dolayı borçlu şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olup olmadığı varılacak sonuca göre, asıl borçlu şirkete karşı takip yapıldıktan sonra takibin semeresiz kalması halinde davalıya karşı takibe geçilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Şirket müdürünün, şirketin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığının belirlenmesi bakımından;  
    Bilindiği üzere, Türk sosyal sigortalar sistemi, ağırlıklı olarak primli rejime dayanmaktadır. Kurumun sosyal sigorta yardımlarını sağlaması, en önemli gelir kaynağı olan sigorta primlerinin zamanında ve eksiksiz olarak ödenmesine bağlıdır.  
    Gerek prim borcunun ait olduğu dönemde yürürlükte bulunan mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 80. maddesi, gerekse 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesi pirimlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yöneliktir. Anılan maddeler uyarınca işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. Süresinde ödenmeyen prim ve diğer kamu alacakları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Kurumca tahsil edilecektir.  
    Mülga 506 sayılı Kanun’un 80. maddesi uyarınca sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, maddede belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.  
    Görüldüğü üzere, özel hukuk tüzel kişilerinin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri; tüzel kişiyi üst düzeyde yöneten kimseyi ifade eder ve şirketin prim borcundan müteselsilen sorumludur. İşverenin prim borcundan ötürü, 506 sayılı Kanun’un 80. maddesinde tanımlanan özel nitelikteki tüzel kişilerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerine işverenle birlikte müteselsil ödeme sorumluluğu getirilirken, primlerin tahsilinin güvence altına alınması ve prim ödeme işinin özendirilmesi sağlanmaya çalışılmıştır.  
    Bu kapsamda, prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için, işveren kamu kurum ve kuruluşu ise kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması; tüzel kişiliğe haiz diğer işyerlerinde ise üst düzey yönetici ya da yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunması gereklidir.  
    Nitekim bu husus Hukuk Genel Kurulunun 09.04.2014 gün ve 2013/10-790E., 2014/502 K.; 18.02.2009 gün ve 2009/10-36 E. 2009/82 K. ile 19.02.2003 gün ve 2003/10-75 E., 2003/82 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.  
    Somut olayda, Norm Özel Güvenlik Eğitim ve Koruma hizmetleri Ltd. Şti ortaklar Kurulunun 05.03.2008 günlü kararıyla davacı şirket müdürü olarak atandığı anlaşılmaktadır.  
    Bu nedenle, şirket müdürü olan davacının, mülga 506 sayılı Yasanın 80. maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 88. maddeleri gereği şirketin prim borçlarından dolayı Kuruma karşı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır.  
    O halde, Özel Daire bozma ilamında belirtilen gerekçelerle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.  
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.  
    SONUÇ: 1-Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyizde hukuki yararı bulunmadığından davacının temyiz isteminin REDDİNE,  
    2-Yukarıda (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...


    ...
    10.H.D.Bşk.V.

    ...


    ...


    ...


    ...


    ...



    ...







    Yz. İş.Md. YSM

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi