23. Hukuk Dairesi 2016/6858 E. , 2017/981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 05.04.2016 gün ve 2015/4329 Esas, 2016/2140 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında 03.04.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ayrıca, bu sözleşme uyarınca müvekkili şirkete düşen bağımsız bölümlerden 143 adetinin, müvekkili hesabına üçüncü kişilere satışının yapılması ve satış bedellerinin müvekkili şirkete ödenmesi hususunda 03.04.2009 tarihli bir protokol daha imzalandığını, müvekkilinin, bu protokol kapsamında 143 adet bağımsız bölümü tapuda davalıya devrettiğini, daire satışları yapıldıktan sonra, davalının uhdesinde kalan 66 adet bağımsız bölümün yeniden müvekkiline devri konusunda 06.05.2011 tarihli ibraname imzalandığını, fakat, davalının gönderilen ihtarnamelere rağmen tapu devirlerini yapmaya yanaşmadığını ileri sürerek, dava konusu 66 adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili şirket adına tescilini, davalı tarafın bu bağımsız bölümlerden elde ettiği kira geliri ile müvekkilinin bunları tasarruf etmesinin engellenmesinden kaynaklanan zararları tespit edilerek davalıdan tahsilini, tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde, bağımsız bölümlerin rayiç bedellerinin avans faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, tapu devirleri nedeniyle doğacak harç ve diğer giderleri ödemek istememesi nedeniyle 66 adet bağımsız bölümün tapusunun devredilemediğini, hem alıcıya hem de satıcıya düşen tapu harç ve giderlerin davacı tarafından ödenmesi gerektiğini, tapu harç ve giderlerinin ödenmesi halinde bağımsız bölümlerin devrini yapmaya hazır olduklarını, öte yandan, dairelerin zilyetliği 05.05.2011 tarihinde devredilmiş olduğundan, davalının zarar ziyan talebinin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında akdedilen 03.04.2009 tarihli protokolün, TBK’nın 506. maddesinde tanımlanan vekalet sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacının, bu sözleşme ile kendisine ait bağımsız bölümlerin satışının yapılması konusunda davalıya yetki verdiği, bu yetkinin kullanılabilmesi için bağımsız bölümlerin davalıya devredildiği, davalı tarafça bu yetkiye dayalı olarak, bağımsız bölümlerin bir kısmının davacı nam ve hesabına üçüncü kişilere satıldığı, geriye kalan bağımsız bölümlerle ilgili olarak, yeni taraflar arasında imzalanan 06.05.2011 tarihli “ibra anlaşmasıdır” başlıklı sözleşme ile dava konusu 66 adet bağımsız bölümün mülkiyetinin davacıya ait olduğunun ve davalının bu bağımsız bölümleri davacıya devredeceğinin kararlaştırıldığı, bu sözleşmede devir halinde tapu harç ve masraflarının kim tarafından karşılanacağı hususunda bir hükme yer verilmemiş ise de 03.04.2009 tarihli protokolün 5. ve 7. maddeleri dikkate alındığında, tapudaki harç ve masraflardan davacının sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, söz konusu harç ve giderler karşılanmadan tapu devrini yapmayan davalı tarafın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bağımsız bölümlerin zilyetliğinin ibra anlaşmasından bir gün önce devredildiği ve ayrıca dava tarihi itibariyle bağımsız bölümlerin rayiç değerlerinin de arttığı gözönünde bulundurulduğunda, davacı tarafın kira kaybı ve zarar talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 66 adet bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline, davacının diğer taleplerinin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 05.04.2016 tarih ve 2015/4329 E. 2016/2140 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 4,60 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.