Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1437
Karar No: 2022/52
Karar Tarihi: 20.01.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1437 Esas 2022/52 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1437 E.  ,  2022/52 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/1437
    Karar No : 2022/52

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
    VEKİLİ: Hukuk Müşaviri ...
    2- ... Valiliği
    VEKİLİ: Av. ...
    İSTEMİN KONUSU :Danıştay Altıncı Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2019/2564, K:2020/11500 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirketin sanayi işletmesi olduğuna ilişkin bilgi ve belgelerin ya da ambalaj atıklarının Arnavutköy Belediyesinin onaylı ambalaj atığı yönetim planı çerçevesinde Belediyenin toplama sistemi veya atık merkezine verildiğini gösterir bilgi ve belgelerin otuz gün içerisinde sunulmadığı takdirde, 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 20/r maddesi uyarınca 175.053,00-TL para cezası ile cezalandırılacağına ilişkin İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 07/11/2018 tarih ve 53403 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 27/12/2017 tarih ve 30283 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin 13. maddesinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2019/2564, K:2020/11500 sayılı kararıyla;
    Davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
    Dava konusu Yönetmeliğin iptali istenilen 13. maddesindeki düzenleme ile ambalaj atığı üreticilerine, atıkların bağlı bulundukları belediyenin ambalaj atıkları yönetim planına uygun olarak, diğer atıklardan ayrı biriktirme ve belediyenin toplama sistemine veya atık getirme merkezlerine verme yükümlülüğünün getirildiği ancak çevre kirliliğine yol açmayacak şekilde ambalaj atıklarını oluştuğu noktada cinslerine göre ayrı biriktiren sanayi işletmeleri ile toplama sisteminin oluşturulmadığı ve biriktirme ekipmanlarının temin edilemediği yerlerdeki ambalaj atığı üreticilerinin ambalaj atıklarını çevre lisanslı ambalaj atığı işleme tesislerine verebileceklerine; ayrıca belediyenin yönetim sistemi dışında kalan ambalaj atığı üreticilerinin, tüketim sonucu oluşan ambalaj atıklarını çevre kirliliğine yol açmayacak şekilde ayrı olarak biriktirerek belediyenin toplama sistemine veya çevre lisanslı ambalaj atığı işleme tesislerine verebileceklerine yönelik düzenlemeye yer verildiğinin anlaşıldığı,
    Bu durumda, dava konusu Yönetmelikle amaçlananın, ambalaj atıklarının neden olacağı çevre kirliliğini önleme, işbirliği, eşgüdüm, entegrasyon, katılım, kirleten öder ve ihtiyat gibi çevre hukukunun temel ilkelerinin gerçekleştirilmesinin olduğu; iptali istenen düzenlemelerin, ambalaj atıklarının belirli bir yönetim sistemi içinde, kaynağında ayrı biriktirilmesi, toplanması, taşınması, ayrılmasına ve geri dönüşümüne yönelik olduğu dikkate alındığında, 27/12/2017 tarih ve 30283 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin 13. maddesinin, dayanağı olan 2872 sayılı Çevre Kanunu'na uygun olup, iptali istenilen düzenlemede ve anılan düzenleme uyarınca tesis edilen ... tarih ve ... sayılı ... İl Müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Öte yandan, 2872 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, kirlenme ve bozulmanın önlenmesi için yapılacak harcamaların, kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanacağı hükmünün öngörüldüğü, atık bertaraf maliyetini kirletenin ödeyeceği ilkesinden hareketle ambalaj atığı üreticilerinin ambalaj atıklarını Yönetmelik'te öngörülen sisteme bedelsiz olarak vermekle yükümlü tutulmalarının mülkiyet hakkını ihlal etmeyeceği sonucuna varıldığından, davacının, dava konusu düzenlemede yer alan, ambalaj atığı üreticilerinin atıklarını belediyeye teslim etme zorunluluğuna ilişkin hükmün, mülkiyet hakkının ihlaline neden olduğu, ticari değer taşıyan ambalaj atıklarının belediyeye bedelsiz verilmesinin ölçülülük ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğu iddialarına itibar edilmediği,
    Yine, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 05/11/2013 tarih ve E:2011/16096, K:2013/7348 sayılı kararı ile dava konusu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 24/08/2011 tarih ve 28035 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ile 23. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkralarında yer alan "bedelsiz şartı aranmaksızın" ibaresinin, ambalaj atığı üreticilerinin ambalaj atıklarını bedel karşılığı vermelerine olanak tanıyan düzenlemelerin, kirleten öder ilkesine ve ambalaj atığı üreticileri arasında ayrıma neden olduğundan hukuka aykırı bulunduğu gerekçesiyle iptal edildiği ve anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/06/2016 tarih ve E:2014/2799, K:2016/2423 sayılı kararıyla onandığı ve bu kararın düzeltilmesi isteminin de reddedilerek kesinleştiği dikkate alındığında, dava konusu düzenlemede anılan Danıştay kararına da aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, maliki bulunduğu ambalaj atıkları üzerinde sahip olduğu tasarruf yetkisi, dava konusu Yönetmelik hükmü ile kullandırılmamak suretiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği, mülkiyet hakkına Yönetmelikle kısıtlama getirilemeyeceği, ambalaj atıklarının ilgili belediyeye teslim edilmesi durumunda belediye tarafından bir bedel ödenip ödenmeyeceğinin belli olmadığı, ticari ve iktisadi değer taşıyan bu atıkların ücretsiz toplanmak istendiği, bu durumun Yönetmelik’te de ortaya konulduğu, atıkların kamu düzenini ve çevreyi bozmayacak şekilde çevre izin ve lisans belgesi sahibi bir şirkete verildiği, bu düzenlemenin kamu yararının özel görünümü olan “kirlenmenin önlenmesi” amacına hizmet etmediği, bu amaçlar kullanılarak mülkiyet hakkına müdahale edildiği, çevre açısından atığın belediyeye teslim edilmesiyle çevre izin ve lisans belgesi sahibi bir şirkete teslim edilmesi yönünden bir farklılık bulunmadığı, eşitlik ilkesine aykırılık iddialarının gerekçeli kararda karşılanmadığı, dava konusu hükmün bu ilkeye aykırılık taşıdığı, sanayi işletmelerinin atıklarını çevre lisanslı ambalaj atığı tesislerine bedeli mukabilinde verebildikleri ancak kendileri gibi diğer işletmelerin veremediği, böylesine bir ayrım yapılmasının hukuki ve fiili bir sebebinin bulunmadığı, aynı şekilde coğrafi olarak Belediye Kanunu'na tabi yerlerdeki atık üreticileri ile il özel idaresi bulunan yerlerdeki atık üreticileri arasında da ayrım bulunduğu, il özel idaresi bulunan yerlerdeki atık üreticilerinin ambalaj atıklarını bedelsiz olarak il özel idarelerine verme yükümlülüklerinin olmadığı, oysa bu atıkların coğrafi ayrım olmaksızın aynı kirletme potansiyelini barındırdığı, kararın gerekçesinin bulunmadığı, Bakanlığın belediyelere gelir yaratma görevinin ve yetkisinin bulunmadığı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davalı idarelerden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; İstanbul Valiliği tarafından savunma verilmemiştir.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 25/11/2020 tarih ve E:2019/2564, K:2020/11500 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 20/01/2022 tarihinde düzenleyici işlem yönünden oyçokluğu, uygulama işlemi yönünden oybirliği ile karar verildi.


    KARŞI OY

    X- Anayasa'nın 13. maddesine göre, temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir ve bu sınırlamalar, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
    Temel bir hak olan mülkiyet hakkı, Anayasa'nın 35. maddesine göre ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabilir.
    Somut olayda, davacının ürettiği ambalaj atıklarının iktisadi değer taşıdığı, dolayısıyla mülkiyet hakkının konusunu oluşturduğu açıktır.
    Dava konusu düzenleyici işlem ile bir kısım ambalaj atığı üreticilerinin atıklarını Yönetmelik'te öngörülen sisteme bedelsiz olarak vermekle yükümlü tutuldukları anlaşılmaktadır.
    Buna göre, ancak kanunla sınırlama getirilebilecek bir hak olan mülkiyet hakkına dava konusu Yönetmelikle getirilen bu sınırlamanın hukuka uygun olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin kısmen kabulü ile temyize konu kararın düzenleyici işleme yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi