Esas No: 2021/3638
Karar No: 2022/49
Karar Tarihi: 20.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3638 Esas 2022/49 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3638 E. , 2022/49 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3638
Karar No : 2022/49
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Valiliği
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, Sakarya İl Emniyet Müdürlüğünde görevli olduğu dönemde "İzinsiz veya kurumunca kabul edilir özrü olmaksızın 24 saate kadar görevine gelmemek" disiplin suçunu işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 5/A-9 maddesi uyarınca "2 günlük aylık kesimi" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... İl Polis Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; Danıştay Beşinci Dairesinin 01/11/2017 tarih ve E:2016/19450, K:2017/21926 sayılı bozma kararı üzerine,
Davacının dava konusu işlemin tesis edildiği ve işlemin tesisine neden olan fiili işlediği tarihlerde akli melekelerinin yerinde olmadığına dair usulüne uygun bir sağlık kurulu raporu mevcut değil ise de, ciddi davranış bozuklukları nedeniyle psikolojik yönden değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği yolunda amirleri tarafından tespit ve değerlendirmeler yapılması üzerine sevk edildiği sağlık kurumları tarafından düzenlenen raporlarda davacı hakkında kısıtlılık tedbiri uygulanması gerektiğinin belirtildiği,
Bu durumda, davacının, öncelikle usulüne uygun olarak yetkili kurumda akıl ve ruh sağlığı yönünden uzman kişilerce muayenesinin sağlanması ve bu muayene sonucundaki tespitlere göre işlem tesis edilmesi gerekirken, bu yönden bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı,
Öte yandan, davacının vesayet altına alınması için açılan davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile ayrı ayrı yetkisizlik kararı verildiği, karar tarihinde dosyanın halen Yargıtayda olduğu görüldüğünden, davacı hakkında karar verildiği esnada kısıtlama kararı olmadığı, bu nedenle vasi atanmadığından icazet alınması gerekmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 09/11/2020 tarih ve E:2019/508, K:2020/4955 sayılı kararıyla;
Davacının dava konusu işlemin tesisine neden olan fiili işlediği ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihlerde akli melekelerinin yerinde olmadığına dair usulüne uygun bir sağlık kurulu raporu mevcut değil ise de, amirleri tarafından, ciddi davranış bozuklukları nedeniyle psikolojik yönden değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği yolunda tespit ve değerlendirmeler yapılması üzerine sevk edildiği sağlık kurumları tarafından düzenlenen raporlarda davacı hakkında kısıtlılık tedbiri uygulanması gerektiğinin belirtildiği; öte yandan davacının kısıtlılık durumunun belirlenmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış olan davanın devam ettiğinin görüldüğü,
Bu durumda, İdare Mahkemesi tarafından, davacının kısıtlılık durumuna ilişkin devam eden hukuk yargılaması neticesinde verilecek karar kesinleştikten sonra dava konusu işlem hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden, davacının kısıtlılık durumu sonuçlanmadan verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılarak ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:.., K:... sayılı kararıyla, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin tesis edildiği ve işlemin tesisine neden olan fiili işlediği tarihlerde davacı hakkında akıl sağlığının yerinde olmadığına dair bir sağlık kurulu raporu bulunmadığı sabit olduğundan iptali talep edilen işlemin hukuka uygunluk denetiminin işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yapılması gerektiği, bu durumda hakkında bir rapor bulunmadığından işlemin hukuka uygun olduğu, öte yandan davacı hakkında kısıtlılık belirlenmesi için açılan davada henüz karar verilmediği, kaldı ki bir karar verilmiş olsa dahi bu durumun dava konusu işlemin tesis edildiği ve işlemin tesisine neden olan fiili işlediği tarihlerde davacı hakkında akıl sağlığının yerinde olmadığına dair bir sağlık kurulu raporu bulunmadığı gerçeğini değiştirmeyeceği, temyizi talep edilen kararın dava dilekçesinin bizzat davacı tarafından verildiği, dava açma ehliyetine sahip olan ve mahkemelerce verilmiş kısıtlama kararı bulunmayan davacının, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte akıl sağlığı yerinde değilmiş veya hakkında kısıtlama kararı verilmiş gibi değerlendirilerek disiplin cezası verilemeyeceği yönündeki bir görüşün hukuken kabul edilemeyeceği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu ... tarih ve E..., K:.. sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.