Hukuk Genel Kurulu 2014/358 E. , 2016/174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tekirdağ 1.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.03.2013 tarih ve 2011/510 E., 2013/226 K. sayılı kararın incelenmesi davalı ...kayyımı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 27.06.2013 tarih, 2013/8318 E., 2013/9899 K. sayılı ilamı ile;
(...Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ...kayyımı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı...da davacı...gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Olayımıza gelince; mahkemece yerinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında taşınmazın paydaşları arasında aynen taksiminin mümkün olduğu açıklanmış ancak, bilirkişiler tarafından taksim krokisi düzenlenmemiş, mahkemece verilen sürede davacı...tarafından özel olarak hazırlattırılan taksim projesi esas alınarak karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uzman bilirkişilere taksim krokisi hazırlattırılarak, taksim krokisinin onay makamına gönderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacı...tarafından özel olarak hazırlattırılan taksim projesine göre aynen taksime karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; aynen taksim yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi halinde hüküm tarihi itibariyle nispi karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken maktu harç alınması yerinde değildir....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ortaklığın aynen taksim, olmazsa satış suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı...1327 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının aynen taksim yolu ile olmazsa satış suretiyle giderilmesini ve hisse oranında bedelinin taksimine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı...vekilinin 1327 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait beş adet ifraz projesini dosya içerisine sunduğu, projenin 17/12/2012 tarihi ile Tekirdağ Belediye Başkanlığınca onaylandığı, yine 04/02/2013 tarihinde Kadastro Müdürlüğü tarafından onaylandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 1327 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın ivaz ikamesi ile taksim suretiyle giderilmesine, Yiğitcan Harita Mühendisliği bürosunun 11/12/2012 encümen karar tarihli rapor ve ifraz krokisinde, (B) harfiyle gösterilen 1122,62 m²" lik bölümün davacı ..."a, (C) harfiyle gösterilen 399,21 m²"lik bölümün davalı ...a, (A) harfiyle gösterilen 1122,62 m²" lik bölümün davalı ..."a, (D) harfiyle gösterilen 748,41 m²" lik bölümün davalı ..."a aidiyetine, ifraz projesinin ve eklerinin kararın ekinden sayılmasına, (A) parselini alan ..."un (B) parselini alan ..."a 25.258,95 TL, (D) parselini alan ..."un (C) parselini alan Melahat"a 11.712,82 TL ivaz bedeli ödemesine, bu şekilde bölümler arasında değer farkının giderilmesine karar verilmiştir.
Davalı ...Kayyımı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında işin esasının görüşülmesinden önce, Yerel Mahkemece bozma ilamına, harita mühendisi bilirkişiye yemin tutanağı düzenlenmesi yönünden uyulmasına; mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmediğinden 07/12/2010 tarihli taksim projesinin Tekirdağ Belediye Başkanlığının encümen kararı ile uygun görüldüğü, ifraz projesinin Kadastro Müdürlüğünce onaylandığı, Yargıtayın ilgili dairesinin yerleşik kararlarına göre taraflarca da taksim projesi hazırlatılabileceği, kaldı ki bu projenin Belediye Encümen Kararı ile denetlendiği ve Kadastro Müdürlüğünde onaylandığı harcın ise taraflara isabet eden yerin değerine göre nispi olarak hesaplandığı, toplam 2.528,76 TL maktu harç alınmasının da mümkün olmadığı anlaşılmakla usul ekonomisi, yargılamanın sürüncemede kalmaması ve gereksiz ve fuzuli masraf yapılmaması için önceki gibi karar verildiği, Harita Mühendisi Bilirkişisi ..."ın son celse alınan yeminli beyanında, mahkemece tarafına verilen görev üzerine dosya içerisinde bulunan dava konusu 1327 ada, 1 parsel sayılı taşınmaza ait ifraz projesini pay ve paydaş sayısı, imar durumu, fiili kullanım durumu gözetilerek bilim ve fenne uygun olarak hazırladığını, taksim projesi-bilirkişi raporu içeriğinin doğru olduğunu, altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, hazırladıkları taksim projesinin belediye encümeninin onayına tabi olduğunu, yaptıklarının tam bir bilirkişilikten ziyade teknik bir proje çizimi olduğunu, hazırladığı projenin Belediye Encümenince ve Kadastro Müdürlüğünce onaylandığını beyan ettiği; taksim projesini hazırlayan harita mühendisi bilirkişisinin son celse yeminli beyanı alınarak bozma ilamı ve uyma kararı uyarınca usuli eksikliğin tamamlandığı, tarafların taksim projesine, taksim projesinin hazırlama şekline bir itirazları olmadığı gibi keşif yapılmasını istemediklerinden usul ekonomisi ve gereksiz masraf yapılmaması için yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi, taksim projesi hazırlatılması cihetine gidilmediği gerekçesi ile kurulan hükmün yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı, buna göre temyiz incelemesinin Özel Dairece mi Hukuk Genel Kurulunca mı yapılacağı hususu önsorun olarak görüşülmüştür.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme, bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi). Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olaya bakıldığında; yerel mahkemece taksim projesini hazırlayan bilirkişiye yemin yaptırılarak usuli eksikliğin giderildiği, davacı...tarafından hazırlattırılan taksim projesinin Belediye Encümen Kararı ve Kadastro Müdürlüğünce denetlendiği belirtilerek, ayrıca bozma sonrası tarafların taksim projesinin hazırlatılması usulüne itirazlarının olmadığını bildirdikleri gerekçelerine dayalı olarak kurulan hükmün, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı ...kayyımı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 14. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 24.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.