Esas No: 2021/7894
Karar No: 2022/116
Karar Tarihi: 20.01.2022
Danıştay 8. Daire 2021/7894 Esas 2022/116 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/7894 E. , 2022/116 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7894
Karar No : 2022/116
TEMYİZ EDENLER :1) (DAVALI) ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
2) (DAVACI) ...'e Velayeten ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 01/06/2019 tarihinde gerçekleştirilen 2019 yılı Sınavla Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav'a katılan ve bazı derslere ait sınavları iptal edilen davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ve 5.000,00.-TL maddi, 80.000,00.-TL manevi olmak üzere 85.000,00-TL tazminatın sınav sonucunun yayınlandığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemidir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının, 01/06/2019 tarihli sınavın 1. oturumunu kurallara uygun olarak tamamladığı ve cevap kağıdını sınav salon görevlilerine teslim ederek sınav yerinden ayrıldığı, ancak sınav salon görevlilerinin ihmali sonucu davacının cevap kağıdının sınav güvenlik kutusuna konulamadığı ve ayrı bir zarf içinde sınav poşetine iliştirilerek kuruma gönderildiğinden, davacıdan kaynaklanmayan ihmaller sonucu davacının usulüne uygun olarak girdiği sınavın iptal edilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, davacının iptal edilen sınava ilişkin cevap kağıdının yeniden değerlendirilmesi amacıyla yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline; maddi tazminat istemi yönünden, oluştuğu ileri sürülen maddi zararın neler olduğunun somutlaştırılmadığı, tazmini istenen maddi zararın kesin olarak ortaya konulamadığı, miktarın belirgin olmadığı, varsayım ve tahmine dayalı olduğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine; manevi tazminat istemi yönünden ise; davacının, kendi kusurundan kaynaklanmayan, sınav salon görevlilerinin ihmali sonucu cevap kağıtlarının sınav güvenlik kutusu dışında kuruma gelmesinden ötürü bazı derslerinin sınavlarının iptal edilmesi sonucu daha düşük puanlı bir okulda öğrenim hayatına devam etmek zorunda kaldığı, okul öğrenci profilinin hak ettiği puana göre görece düşük olduğu, sosyal çevresinde kısmen başarısız görülmesinin kaçınılmaz olduğu, belirtilen durum nedeniyle elem ve üzüntü çektiği, toplumsal yaşamdaki itibarının zedelendiği gerekçesiyle 15.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; davacının katıldığı 01/06/2019 tarihinde yapılan 2019 yılı Sınavla Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav'ın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/B maddesi kapsamında bir sınav olduğu, davacının idareye yaptığı başvurunun; söz konusu sınavda cevapladığı ancak cevap kağıdının sınav sonrasında güvenlik poşetinden çıkmadığı gerekçesi ile iptal edilen 4 adet sözel derse ait cevaplarının yeniden incelenerek geçerli sayılması ve mağduriyetinin giderilmesine yönelik sınav sonucuna itiraz niteliğinde olduğu, bu başvurunun reddine ilişkin işlemin de 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/B maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının görev yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, hizmet kusurunun bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, idarenin kusurlu eylemi nedeniyle maddi külfetin oluşacağı, hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu, telafi edici özelliğinin bulunmadığı, yasal faizin olay tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca davacı tarafın duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
01/06/2019 tarihinde yapılan Sınavla Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav'a katılan davacının çocuğu hakkında, dört ders grubunu içerir sözel bölüme ilişkin cevap kağıdının sınav güvenlik poşetine konulmaması nedeniyle cevap kağıdının değerlendirmeye alınmadığı, davacı tarafından anılan sınavın dört adet sözel derse ait kısmının iptal edilmesine dair işlemin iptali istemiyle açılan davada, ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesi uyarınca özel dava açma süresi öngörülen dava konusu sınavın sonucuna karşı, sınav sonuçlarının ilan edildiği 24/06/2019 tarihinden itibaren on günlük dava açma süresi içinde en geç 04/07/2019 tarihinde dava açılması gerekmekte iken, bu süre geçirildikten sonra 25/07/2019 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, Mahkeme kararına karşı temyiz başvurusunda bulunulmaması üzerine Mahkeme Kararının kesinleştiği, davacı tarafından davalı idareye yapılan başvurular üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Bakanlık Maarif Müfettişleri tarafından düzenlenen inceleme raporunda özetle; davacının çocuğunun 1. oturuma ilişkin cevap kağıdının öğrenci masasında unutulduğu sınav güvenlik poşetine iliştirilmiş olarak sınav güvenlik kutusu içine konularak gönderildiği, sınav salon görevlilerinin kusurlu olduğu, merkezi sınav puanının yeniden hesaplanmasının uygun olacağı kanaatine varıldığı, davacı tarafından 07/10/2019 tarihli başvuruyla mağduriyetin giderilmesi ve soruşturma raporunun gönderilmesinin istenilmesi üzerine, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı yazısıyla, sınav sonucunun iptali ve yeniden değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı, soruşturma raporunun ancak yargı mercilerince istenildiği takdirde yargı mercilerine verilebileceğinin bildirildiği, davacı tarafından bila tarihli dilekçeyle davalı idareden bu kez, 1. oturumda girilen derslere ilişkin sınavın iptal sonucuna dair işlemin iptali, Bakanlık Müfettişlerince tutulan raporun onaylı bir örneğinin gönderilmesi, yerleştirme işleminin yeni değerlendirmeye göre yapılması, 150.000,00-TL maddi, 200.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun ise ... tarih ve ... sayılı işlemle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulü' başlıklı 20/B maddesinde; “Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde: a) Dava açma süresi on gündür, b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz...” hükmüne, geçici 8. maddesinde; "İvedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 14. maddesinde; "Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur." hükmü, 335. maddesinde; "Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur." hükmü, 336. maddesinde; "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmü, 343. maddesinde ise; "Velâyet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin ehliyeti gibidir." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dilekçesinde davacı tarafından, davalı idareye yapılan önceki başvurularının sınav sonucunun iptali ve sınav sonucunun yeniden değerlendirilmesine yönelik olduğu, davalı idare tarafından bu taleplerinin reddedildiği, sınav sonucunun iptali ve yeniden değerlendirilmesinin mümkün görülmediği, müfettişlerce tutulan rapor uyarınca maddi ve manevi zararlarının olduğu yönünde iddialara yer verilmiş olup davacının talepleri açıklığa kavuşturulmak suretiyle, sınav salon görevlilerinin kusurlu olduğuna ilişkin düzenlenen rapor uyarınca oluşan yeni hukuki durum çerçevesinde açılan işbu davanın, 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, genel idari yargılama usulü hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 4721 sayılı Kanun'un 336. maddesi uyarınca ...'in annesi tarafından da, davaya icazet verilip verilmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine kesin olarak, 20/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.