Esas No: 2022/10544
Karar No: 2022/11035
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10544 Esas 2022/11035 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10544 E. , 2022/11035 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 05.05.2014 tarihinde davalı Vakıfta çalışmaya başladığını, 29.03.2016 tarihinde ilave tediye ücretinin ödenmesi için Kuruma başvurduğunu ancak bu talebinin reddedildiğini, davalı Kurumun kamu kuruluşu olduğunu 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında olan davalının 6772 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin son cümlesine göre her yıla karşılık birer aylık istihkakı tutarında ilave tediye ödemesi kanun gereği olduğu hâlde bu tarihe kadar ödeme yapılmadığını, Danıştay ve Yargıtay kararları ile de sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında olan kamu kuruluşlardan olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edildiğini, müvekkilinin ... sözleşmesi ile işçi olarak davalı Vakıfta çalıştığını, ilave tediye alacağına hak kazandığını, müvekkiline her yıl bir aylık ücret tutarında ilave tediye verme yükümlülüğü bulunan davalının ödeme yapmadığını ve müvekkilinin hak kaybına uğradığını ileri sürerek ilave tediye alacağının dava tarihi itibari ile yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Büyükçekmece Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına dava dilekçesi, ihtar evrakı ve tensip tutanağı 19.08.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı Vakıf tarafından, açılan davaya karşı cevap verilmemiş ancak davacıya ait şahsi sicil dosyası dosyaya ibraz edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2017 tarihli ve 2016/449 Esas, 2017/237 Karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 19.10.2017 tarihli ve 2017/3471 Esas, 2017/1580 Karar sayılı kararı ile istinaf sebepleri ve gerekçeleri yasal süresi içerisinde gösterilmediğinden ve Mahkeme kararında, kamu düzenine bir aykırılık da tespit edilmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun (6100 sayılı Kanun) 352 ve 355 inci maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.12.2020 tarihli ve 2018/770 Esas, 2020/19162 Karar sayılı ilâmı ile sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının vakıf statüsü, mevcut hukuki yapısı, gelirleri ve konuya ilişkin yargı kararlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı bir özel hukuk tüzel kişiliğine sahip sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının kamu kurumu vasfında olmadığı, vakıf çalışanlarının da Fon personeli olarak telakki edilemeyeceği cihetle 6772 sayılı Kanun kapsamındaki kamu kurumlarından olmadığının açık olduğu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.....2017 tarihli ve 2016/3 Esas sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda vurgulandığı üzere her bir vakfın özel hukuk tüzel kişiliğini haiz, ayrı ve bağımsız işveren olduğu belirlendiğinden ve kamu tüzel kişilikleri de bulunmadığından ilave tediye isteminin reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında bulunan bir kamu kurumu olduğunu, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bağlı kuruluşu olarak çalıştığını, bu nedenle mezkûr vakıfların 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemesi gereken kamu kurumlarından olduğunu, davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışan davacının ilave tediye ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası'nın 123 üncü maddesi, 6772 sayılı Kanun hükümleri, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümleri, 5737 sayılı ... Kanunu'ndaki ilgili hükümler.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.....2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 19.01.2022 tarihli ve 2022/16 Esas, 2022/583 Karar sayılı kararı.
4. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.12.2020 tarihli ve 2018/770 Esas, 2020/19162 Karar sayılı bozma kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.