5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25042 Esas 2020/4882 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/25042
Karar No: 2020/4882
Karar Tarihi: 02.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25042 Esas 2020/4882 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Dosya incelendikten sonra, CMK'nin 237/2. maddesi gereğince davaya katılma hakkına sahip olan Gümrük İdaresi'nin dava katılımı sağlanarak yapılan incelemede, temyiz isteğinin reddi nedenlerinin bulunmadığı belirtilerek işin esasına geçilir. Dosyanın incelenmesi sonrası, sanık lehine hükümler içeren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesiyle birlikte 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenleme, eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezaların yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilmesini öngörmektedir. Aynı şekilde, 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkraya göre, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulaması da olanaklı hale gelmiştir. Bu nedenlerle, ilgili kanuni koşulların oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevi yerel mahkemeye aittir. Bu sebeple yerel mahkeme kararı bozulmuştur ve davanın sürdürülerek sonuçlandırılması için dosya mahkemesine geri gönderilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi ve 5/2. maddesi ile 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ve 62. maddesi eklenen fıkrası ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2019/25042 E.  ,  2020/4882 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Suçtan doğrudan zarar gören şikayetçi Gümrük İdaresi"nin 5607 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre davaya katılma ve temyiz hakkına sahip olması nedeniyle CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.