20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6370 Karar No: 2019/7160 Karar Tarihi: 12.12.2019
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6370 Esas 2019/7160 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2017/6370 E. , 2019/7160 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : GAZİOSMANPAŞA 9. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Sanığın dava konusu olan bu suçu daha önce işlediği başka bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği Cumhuriyet Başsavcılıklarından, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüklerinden araştırılmadan, hakim tarafından araştırıldığı anlaşılan UYAP kayıtlarının tarafların denetimine olanak verecek şekilde fiziki olarak dosya arasına konulmadan, işlemiş ise TCK"nın 191. maddesinde 6545 sayılı Kanun ile değişliklere ilişkin değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması, 2- Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığa İstanbul Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nün 17/12/2012 tarihli çağrı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; bu ihtardan sonra sanığın denetime başladığı, sanığın denetim esnasında 02/04/2013 tarihli randevuya katılmaması üzerine, İstanbul Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından 21/05/2013 tarihli uyarının sanığın mernis adresi olan adrese doğrudan Tebligat Kanununun 35. maddesine göre usule aykırı olarak tebliğ edildiği ve sanığın herhangi bir başvuru yapmaması üzerine dosyasının kapatıldığı, 21/05/2013 tarihli uyarı evrakının sanığa usulsüz olarak tebliğ edildiği, devamında müdürlüğe başvurmayan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi, 3- Kabule göre de, sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin 2 yıldan az olması ve 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı kanunla değişik CMK"nın 231. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve 14. fıkrasındaki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında hükmü veren mahkemece TCK"nın 7/2 maddesi uyarınca söz konusu suç yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılmasının zorunlu olduğu dikkate alındığında sözü edilen hükümlülükten dolayı uyarlama kararı verilip verilmediği araştırıldıktan sonra sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanması konusunda değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.