10. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/23520 Karar No: 2013/668
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/23520 Esas 2013/668 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2012/23520 E. , 2013/668 K.
"İçtihat Metni"
...
Dava, davalılardan şirkete ait işyerinde aylık 2500,00 TL ücret karşılığında 21.04.2010-16.06.2010 tarihleri arasında geçen ve kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanununun 79/10. maddesidir. Bu kapsamda hizmet tespitine yönelik davalarda, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı ...’na, davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun ....sayılı kararında da belirtildiği üzere ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200.maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar içinse tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa da tanık dinletilmesi mümkündür. ./.. -2-
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dava konusu somut olayda ; Mahkemenin, davacının hizmet tespitine yönelik kabulü yerinde ise de; ücrete ilişkin kabul gerekçesi yeterince tartışılmamış ve mevcut deliller hüküm kurmaya yeterli bulunmamıştır. Bu davalarda işverenin kabulünün dahi tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde bulundurularak, dava konusu dönemde davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için şirket kayıtları incelenmeli, davacıya yazılı delilleri sorulmalı, buna göre davacının ücretine ilişkin iddiasının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı; davacı durumunda ve onunla aynı işte çalışanların ortalama ne kadar ücret alabileceği, davalı işyerinden davacı tarafından imzalanmış ücret bordrosu veya imzalı ücret hesap pusulası olup olmadığı yöntemince araştırılmalı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.