5. Hukuk Dairesi 2021/8114 E. , 2021/13147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Menfi tespit, takibin iptali ve manevi tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Asliye Hukuk ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, menfi tespit, takibin iptali ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında genel yetki kuralının uygulanacağı, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ise borçlunun , icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde ya da alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde menfi tespit davası açabileceği nazara alındığında davacı borçlunun İcra takibinden sonra açmış olduğu menfi tespit davasında ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olacağıdır. Kaldı ki İİK"nın 72/son maddesinde " Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. " şeklinde yetki düzenlemesi yapılmış olup, bu düzenlemede yer alan yetki kurallarına göre anılan yetki kuralı kesin yetki niteliğinde değildir. Davalı Şirket vekili cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmuş olduğu ve yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı vekili tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmadığından, geçerli bir yetki itirazı bulunmamakla birlikte, davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin olarak, mahkemenin herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. Haksız fiilden kaynaklı davalarda yetkili mahkeme genel yetkili davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bununla birlikte HMK 16. maddesine göre;" MADDE 16- (1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir."hükmü gereğince yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesine göre menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Her ne kadar davalı vekili tarafından 14.05.2020 tarihli cevap dilekçelerinde yetki itirazında bulunulmuş ise de davalı vekiline dava dilekçesinin 21.04.2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Yetki itirazının HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca süresinde ve usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığı ve usûlüne uygun yetki itirazında bulunulmadığı durumlarda ise davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği (HMK 19/son), bu nedenle ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.