23. Hukuk Dairesi 2015/5295 E. , 2017/973 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller T. ... Bankası A.Ş., ... ... Yönetim A.Ş., ... A.Ş., ... Bankası A.Ş.,... İstif Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti., ... Bankası A.Ş., ... Tohumculuk A.Ş., ... Hazır Beton ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, borca batık durumdaki müvekkili şirketlerin sunulan iyileştirme projesinin başarıya ulaşması halinde, bu durumdan kurtulacaklarını ileri sürerek, müvekkili şirketlerin iflaslarının ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirketlerin borca batık durumda oldukları, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve uygulanabilir nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile şirketlerin iflaslarının 1 yıl süre ertelenmesine karar verilmiştir.
Kararı, müdahiller T. ... Bankası A.Ş., ... ... Yönetim A.Ş., ... A.Ş., ... Bankası A.Ş.,... İstif Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti., ... Bankası A.Ş., ... Tohumculuk A.Ş., ... Hazır Beton ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Mahkeme, borca batıklığı, TTK’nın 376. maddesinde .../...
gösterilen şekilde ... ların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir.
Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, ... larının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
Somut olayda, hükme esas alınan 14.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketlerin 30.06.2013 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre borca batık oldukları açıklanmış ise de rayiç değerlere göre borca batık olup olmadıkları belirlenmemiştir. Öte yandan, dosyaya sunulan kayyım raporları da yetersiz olup, dava tarihinden itibaren şirketlerin ekonomik verilerindeki değişikliklerin nelerden ibaret olduğu, gelir gider dengesi, iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı hususlarında yeterli açıklamalar içermemektedir.
Bu durumda, mahkemece, davacı şirketlerin kayıtlarında mevcut ... kalemlerinin rayiç değerleri uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ile belirlendikten sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre davacı şirketlerin son durumları itibariyle rayiç değerlere göre borca batık olup olmadıklarının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, borca batıklığın halen devam etttiğinin tespit edilmesi halinde, 04.09.2012 tarihinde iflas erteleme tedbirlerine hükmedildiği de gözetilerek, başkaca bir araştırma yapılmaksızın, davanın reddi ile davacı şirketlerin iflasına karar verilmesi, şirketlerin borca batıklığının sona erdiğinin tespiti halinde ise, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahiller T. ... Bankası A.Ş., ... ... Yönetim A.Ş., ... A.Ş., ... Bankası A.Ş.,... İstif Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti., ... Bankası A.Ş., ... Tohumculuk A.Ş., ... Hazır Beton ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltem yolu açık olmak üzere, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.