Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/3349
Karar No: 2022/474
Karar Tarihi: 20.01.2022

Danıştay 6. Daire 2021/3349 Esas 2022/474 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/3349 E.  ,  2022/474 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2021/3349
    Karar No : 2022/474

    TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I- (DAVACILAR) 1- … 2- … 3- … 4- …
    VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
    II- (DAVALI) …Bakanlığı -VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF : 1- …Bakanlığı 2- …. 3- … 4- … 5- …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından kabule ilişkin kısmı yönünden, davacılar tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Samsun İli, Atakum İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel (eski … ada, … parsel) sayılı taşınmazın imar planında eğitim tesisi alanı olarak belirlenmesi nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık ıslah edilmek suretiyle belirlenen 340.472,65-TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle taşınmazın tamamının değerinin 18.981.562,76 TL, davacıların hissesine düşen değerin ise 340.472,65-TL olduğunun belirtildiği, davacıların mülkiyet haklarının belirsiz bir süre ile kısıtlandığı, buna göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen dava konusu taşınmaza ilişkin davacılara toplam 340.472,65-TL'nin ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusu ile davacılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, kararın, ıslah dilekçesi ile arttırılan 330.472,65-TL'ye miktar arttırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine ilişkin kısmına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, 330.472,65-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

    TARAFLARIN İDDİALARI : 1- Davacılar tarafından; nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
    2- Davalı idare tarafından; taşınmazın hazine adına tescili yapılacağından husumetin Maliye Hazinesine yöneltilmesi gerektiği, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı, bedelin yüksek belirlendiği, davalı idare Harçlar Kanununun 13. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan harçların yargılama giderlerine dahil edilmesinin yasaya aykırı olduğu, artırılan miktara artırım tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMALARI : 1- Davacılar tarafından; davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    2- Davalı tarafından savunma verilmemiştir.
    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Samsun İli, Atakum İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel (eski … ada, … parsel) sayılı taşınmazın imar planında eğitim tesisi alanı olarak belirlenmesi nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık ıslah edilmek suretiyle belirlenen 340.472,65-TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
    … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz 1987 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında eğitim tesisi alanı olarak belirlenmiştir.
    Davaya konu … ada, … parsel sayılı taşınmaz, … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği ile eğitim tesisi alanı olarak planlanmıştır.
    … ada, … parsel sayılı taşınmaz, 26/04/2018 tarih ve 268 sayılı Samsun Büyükşehir Belediye Encümeni kararıyla 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca imar uygulamasına tabi tutularak … ada, … parselin tapu kütüğü kapatılmış ve … ada, … parsel olarak tapuya tescil edilmiştir.
    Davaya konu 171 ada, 2 parselin dağıtım cetvelinin incelenmesinden; davacılar …'ın 6556/1096559 (65,56 m²), ….'ın 4371/1096559 (43,71 m²), …'in 4371/1096559 (43,71 m²), …'ın 4371/1096559 (43,71 m²) oranındaki payının, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda … ada, … parselden geldiği anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde, "Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması" kuralına yer verilmek suretiyle "derdestlik" dava açma şartları arasında sayılmış; 115. maddesinde ise, dava şartı noksanlığı tespit edildiğinde mahkemenin davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmıştır.
    6100 sayılı Kanun'un 114. maddesinin gerekçesinde, "... (ı) bendinde aynı davanın önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması hususu yani teknik bir ifadeyle derdestlik iddiası olumsuz bir dava şartı hâline getirilmiş ve bu suretle derdestlik itirazı bir ilk itiraz olmaktan çıkartılıp; dava şartına ilişkin usulü bir itiraza dönüştürülmesi sağlanmıştır. Açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın davacısı, hukuki korunma sürecini başlatmıştır. Artık onun aynı davayı bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı kalmamıştır; bu bağlamda hukuken korunma ihtiyacı içerisinde bulunmamaktadır ve onun yapacağı tek iş, davanın sonucunu beklemekten ibarettir. ... Daha önce açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın, hangi saikle olursa olsun ikinci kez açılması hâlinde, davacının bu ikinci davayı açmaktaki yararı hukuki değildir. O hâlde derdestlik itirazının korunmasının temelinde, aynı davanın tekrar açılıp görülmesinin sağlanmasında davacının hiçbir hukuki yararının bulunmadığı düşüncesi yatmaktadır. Hukuki yararın ise dava şartı olduğu konusunda, bu düzenlemeden önce dahi doktrin ve yargı uygulaması bağlamında bir görüş birliği mevcuttur." açıklamasına yer verilmiştir.
    3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde: "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisinde kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur.
    İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmü yer almaktadır.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinde; 15. madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulunca, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın; a) Cins ve nevini, b) Yüzölçümünü, c) Kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsarlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini, d) Varsa vergi beyanını, e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini, f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini, g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini, h) Yapılarda, resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını, ı) Bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri, esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerininin tespit edileceği belirtilmektedir.
    Aynı Kanunun 15. maddesinde; "Bu Kanun uyarınca mahkemelerce görevlendirilen bilirkişiler bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilirler ve bunlar hakkında Bilirkişilik Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili maddeleri uygulanır. Kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve, niteliğine göre en az üç kişilik bilirkişi kurulunun oluşturulması zorunludur. Bilirkişilerden birinin taşınmaz geliştirme konusunda yüksek lisans veya doktora yapmış uzmanlar ya da 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre yetkilendirilen gayrimenkul değerleme uzmanları arasından seçilmesi zorunludur..." hükmü, Ek Madde 1'de; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır." hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda "derdestlik" müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun'un 31. maddesinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine çıkarılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun tespit edilmesi hâlinde, usul hukukunun temel kavramlarından olan derdestlik müessesesinin temelinde yatan, ilk davanın aynısı olan ikinci davanın açılmasında davacının hukukî yararı bulunmadığı olgusundan hareketle, ikinci davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden; davacılar tarafından … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı 8344 m² büyüklüğündeki taşınmazın imar planında eğitim tesisi alanı olarak belirlenmesi nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmazdaki …'ın 66/8344, …'ın 44/8344, …'in 44/8344, …'ın 44/8344 oranındaki payının değerine karşılık ıslah edilmek suretiyle belirlenen 116.671,63-TL'nin dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle 26/03/2014 tarihinde açılan davada; aynı davacılara 116.671,63 TL ödenmesi yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, Dairemizin 20/01/2022 tarihli E:2020/9989, K:2022/473 sayılı kararıyla bozulmasına karar verildiği; öte yandan, davacılar tarafından … Mahallesi, … ada, …. parsel sayılı 10965,59 m² büyüklüğündeki taşınmazın imar planında eğitim tesisi alanı olarak belirlenmesi nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmazdaki …'ın 6556/1096559 (65,56 m²), …'ın 4371/1096559 (43,71 m²), …'in 4371/1096559 (43,71 m²), …'ın 4371/1096559 (43,71 m²) oranındaki payının değerine karşılık ıslah edilmek suretiyle belirlenen 340.472,65-TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle …. İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında … tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı; davaya konu … ada, … parselin dağıtım cetvelinin incelenmesinden; davacılar ...'ın 6556/1096559 (65,56 m²), ….'ın 4371/1096559 (43,71 m²), ….'in 4371/1096559 (43,71 m²), …'ın 4371/1096559 (43,71 m²) oranındaki payının, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda … ada, … parselden geldiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; davacıların iş bu davada dava konusu olan paylarının, …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında davanın kabulüne karar verilen davacıların paylarına ilişkin olduğu, yani, iş bu davada …. İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında dava konusu edilen aynı paylara ilişkin değer belirlendiği anlaşıldığından, anılan iki davanın da derdest olduğu, bakılan davanın davacıların dava konusu aynı taşınmazdaki aynı paylarına tekabül eden taşınmaz değerinin ödenmesi istemiyle açılmış ve tarafları da aynı olan ikinci dava olduğu, bu nedenle davacılar tarafından ilk davadan sonra işbu davanın açılmasında derdestlik nedeniyle korunmaya değer güncel bir hukukî yararı bulunmadığından, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu itibarla; temyize konu İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
    2. Davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusu ile davacılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi, kararın, ıslah dilekçesi ile arttırılan 330.472,65-TL'ye miktar arttırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine ilişkin kısmına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, 330.472,65-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 20/01/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi