Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya içinde yer alan 22/04/2015, 01/04/2015, 11/02/2015, 20/05/2015 ve 14/10/2015 tarihli oturumda suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını tamamlamadığı gözetilmeden duruşmanın kapalı yerine açık yapılması telafisi olanaklı olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. Olayda uygulama yeri olmayan TCK’nun 145. maddesi uyarınca indirim yapılması, indirim yapılırken de 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı olarak, aynı kanunun 43/1. maddesinin 145.maddesinden önce uygulanmış olması sonuç ceza değişmediğinden ve aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Sosyal inceleme raporu sarf kararı tutarı olarak harcaması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle bilirkişiye ödenen 120 TL"nin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırı davranılması, bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen bilirkişi ücreti 120 TL’nin yargılama giderleri ile ilgili bölümden çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.