21. Hukuk Dairesi 2019/5924 E. , 2020/1721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A) Davacı İstemi;
Davacılar dava dilekçeleri ve ıslah ile eş için 186.791,82 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, çocuk ... için 14.119,13 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, çocuk ... için 27.662,07 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, anne ve baba için 30.000,00’er TL manevi, kardeşler için 20.000,00‘er TL manevi tazminat ödenmesini talep etmişlerdir.
B) Davalı Cevabı;
Davalılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararı:
İlk derece mahkemesince maddi tazminat istemlerinin kabulüne, eş lehine 40.000,00 TL, çocuklar lehine 30.000,00’er TL, anne ve baba lehine 20.000,00’er TL, kardeşler lehine 10.000,00‘er TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"nce tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz Nedenleri:
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, manevi tazminatların az olduğunu, avans faizi verilmesi gerekirken yasal faiz verilmesinin doğru olmadığını,Davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle, adi ortaklığı oluşturan şirketler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, bu nedenle dava dışı ... şirketinin de davaya dahil edilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, kusur oranlarının hatalı tespit edildiğini, keşif yapılmadan kusur raporu alındığını, müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, davacılar murisinin kendi işçileri olmadığını, diğer davalılar ile aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davanın kendileri yönünden husumet nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, kaçınılmazlığın söz konusu olduğunu, hesaba esas ücretin hatalı tespit edildiğini, hüküm altına alınan manevi tazminatların fazla olduğunu ileri sürmüştür.
I)Davacı Çocukların Maddi ve Manevi, Davacılar Anne, Baba ve Kardeşlerin Manevi Tazminat İstemlerine Ilişkin Hükümler Yönünden Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.Davacıların dava dilekçeleri ve ıslah ile eş için 186.791,82 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, çocuk Uğur için 14.119,13 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, çocuk ... için 27.662,07 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, anne ve baba için 30.000,00’er TL manevi, kardeşler için 20.000,00"er TL manevi tazminat talebinde bulundukları, ilk derece mahkemesince, maddi tazminat istemlerinin kabulüne, eş lehine 40.000,00 TL, çocuklar lehine 30.000,00’er TL, anne ve baba lehine 20.000,00’er TL, kardeşler lehine 10.000,00‘er TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, tarafların bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"nce verilen 26/06/2019 tarihli kararda istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, bu karara karşı davacılar ile davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş. tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.Bölge Adliye Mahkemesince 01/01/2019 tarihinden sonra verilen kararlar için kesinlik sınırı 58.800,00 TL"dir.Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Dosya kapsamından, davacı çocukların maddi ve manevi, davacılar anne, baba ve kardeşlerin manevi tazminat istemlerine ilişkin hükümlerin temyiz eden her iki taraf yönünden Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi"nin karar tarihi itibariyle ayrı ayrı 58.800,00 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır.O halde, davacı çocukların maddi ve manevi, davacılar anne, baba ve kardeşlerin manevi tazminat istemleri hakkındaki hükümlerin temyizi mümkün olmadığından, temyiz eden tarafların açıklanan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının 6100 sayılı H.M.K."nun 362/1-a ve (2) maddeleri uyarınca ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
II) Davacı Eşin Maddi ve Manevi Tazminat İstemi Hakkındaki Hükümler Yönünden
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalı ... İnş. Tic. ve San. A.Ş.‘nin tüm, davacı eşin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından iş kazasının meydana gelişinde davacılar murisinin %10, Davalı ... şirketi ile dava dışı ... şirketinden oluşan adi ortaklığın %20, Davalılar ... ve ... şirketlerinin birlikte %70 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.Gerek mülga BK’nun 47. ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş yararına hükmedilen 40.000,00 TL manevi tazminat azdır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı eşin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar kaldırılmalı, ilk derece mahkemesi hükmü bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalı ... İnşaat Ticaret Ve Sanayi A.Ş."ye yükletilmesine 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.