Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3367
Karar No: 2020/3202
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3367 Esas 2020/3202 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/3367 E.  ,  2020/3202 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    No : 2019/204-2019/402
    İlk Derece
    Mahkemesi : Bursa 7. İş Mahkemesi
    No : 2017/378-2018/383

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı şirket vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince, davacı Kurum ve davalı şirket vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı Kurum, 15.05.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan kazalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ile yapılan harcama ve ödemelerin rücuan tahsilini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı şirket vekili; kazanının meydana gelmesinde kazalının sorumlu olduğunu, davalı işverenin ise hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi tarafından, ‘davanın kabulüne, mahkememiz dosyası ile birleşen Bursa 1.İş Mahkemesi’nin 2016/334 esas numaralı dosyasındaki talepler birlikte değerlendirilerek, taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, a)33.561 TL’nin (davalı ... açısından 25.171 TL ile sınırlı olarak) ilk peşin değerli gelire ilişkin tahsisin onay tarihi olan 29.12.2011 tarihinden, b)1.927 TL geçici iş görmezlik ödeneğinin ödeme, c)6.180 TL tedavi giderinin sarf tarihinden, itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine’, şeklinde karar verilmiştir.
    Davacı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazalıya verilen kusurun fahiş olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının maddi zararından yalnızca ilk peşin sermaye değeri olan 50.342,56 TL mahsup edildiğini, kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş görmezlik ödeneği ve tedavi giderleri, davacının maddi zararı hesaplanırken mahsup edilmediğini, davacı kurum tarafından ödenen geçici iş görmezlik ödeneği ile tedavi giderlerinin davacının maddi zararından mahsup edilmeyip, davalı şirkete mahsup edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararında, karara bağlanan miktarların davalılar arasında dağılımında hataya düşüldüğünü, davalıların kusur oranları dikkate alınmaksızın yanlış hesaplandığını, davalı ..."un sorumlu olduğu miktarın gerekenden az belirlendiğini ve davalı işverenin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talep etmiştir.
    B-BAM KARARI
    İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davacı ve davalının ayrı ayrı istinaf başvurularının esastan reddine, dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı ve davalı şirket vekilleri, aynı istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrası, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşullarını düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Buradan, işverenin, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliğine ilişkin mevzuatın kendisine yüklediği, objektif olarak mümkün olan tüm tedbirleri alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu nedenle iş kazası veya meslek hastalığı şeklinde sosyal sigorta riskinin gerçekleşmesi halinde, kusur esasına göre meydana gelen zararlardan Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı rücûan sorumlu olduğu sonucu çıkarılmaktadır.
    Buna göre; işverenin ve üçüncü kişilerin iş kazasındaki kasıt veya kusurunun tespiti amacıyla; iş kazasının oluşumuna ilişkin maddi olguların eksiksiz biçimde saptanması, sorumluluğu gerektiren her koşulun, kendi özelliği çerçevesinde araştırılıp irdelenmesi, işveren ve diğer ilgililerin kusur oran ve aidiyetlerinin belirlenmesi gerekir.
    Bu kapsamda; 6331 sayılı Kanunun 37’nci maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılan ancak zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu"nun 77’nci maddesi uyarınca, işverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumluluktan konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Anılan madde ile, işverenlere, işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramından kapsamlı olarak, her türlü önlemi almak yanında, bir anlamda objektif özen yükümlülüğü de öngörülmektedir. Bu itibarla işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir düşünce ile almaktan sarfınazar etmesi kabul edilemez.
    Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Dünya Sağlık Örgütü"nün (WHO) ortak Komisyonunda işçi sağlığının esasları: Bütün işkollarında işçinin fiziksel, ruhsal ve sosyo-ekonomik bakımdan sağlığını en üst düzeye çıkarmak ve bunun devamını sağlamak; çalışma şartları ve kullanılan zararlı maddeler nedeni ile işçi sağlığının bozulmasını engellemek; her işçiyi kendi fiziksel ve ruhsal yapısına uygun işte çalıştırmak; özet olarak işin işçiye ve işçinin işe uyumunu sağlamak olarak tanımlanmaktadır. Belirlenen amaçlara ulaşmak, dolayısıyla iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek temel sorumluluktur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.11.2006 gün ve E: 2006/10-696, K: 2006/704 sayılı kararı).
    Somut olayda, sigortalı ..., davalı işverene ait işyerinde çalışmakta olup; kaza tarihinde, davalı sürücü ... yönetimindeki servis otobüsüyle evine gitmekte iken, istediği durakta inemeyince, havanın sıcak olması sebebiyle kapısı açık olan servis aracından atlamak suretiyle yaralanması şeklinde meydana gelen kazada, dosya kapsamında alınan ve karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda, davalı işverene; % 20, davalı sürücü Sam Koç’a %40 ve en son kazalıya ise % 40 oranında kusur yülendiği ve bu şekliyle davanın % 60 kusur üzerinden kabul edildiği taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Mevcut dosyadaki bilgi ve belgelere göre, olayın oluş şekli değerlendirildiği zaman kazalının, istediği durakta inmek için şoföre seslendiği, davalı şoförün ters yön olduğu sebebiyle durmak istememesi üzerine, araçtan atladığı belirgin olup bu haliyle baskın kusurun sigortalıda olduğu açıktır.
    Mahkemece, kaza olayı ile ilgili tazminat (hak sahipliği) ve ceza dosyaları da araştırılmalı ve dosya içine alınıp irdelenmeli, kazalının, baskın kusuru da dikkate alınıp olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden tarafların kusur oran ve aidiyetleri hususunda az yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda bir kusur raporu alınmalı, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    O halde, davacı ve davalı şirket vekillerinin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... Model Çeyiz Teks.Plas.Amb.San. ve Tic.Ltd.Şti."den tahsiline, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi