Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/17278
Karar No: 2017/669
Karar Tarihi: 27.02.2017

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/17278 Esas 2017/669 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2013/17278 E.  ,  2017/669 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, bu örgüte üye olmak, örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, şantaj, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet almak ve vermek, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    müdafiileri, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafiileri, sanıklar Şahap ve ... müdafii, sanık Abdülkadir Barkın ve müdafii, sanıklar ..., ..., ... müdafiileri

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanıklar hakkında tayin olunan cezanın miktarına göre sanıklar ..., ... ve ..."ın duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etmek suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan katılan ... adına Hazinenin usulsüz olarak bu suç yönünden de davaya katılmasına karar verilmesi hükümleri temyiz hakkı vermeyeceğinden vekilinin bu husustaki 24 nolu hükme yönelik temyiz itirazlarının ise 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin O yer Cumhuriyet Savcısının 24 nolu hüküm fıkrasındaki sanıklar ..., ... ve ... hakkında örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etmek suçundan verilen beraat hükümleri ile 2 nolu hüküm fıkrasındaki sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında örgüte üye olmak suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine, diğer sanıklar ve müdafiilerinin ise haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçesinde sanık ..."nın örgüte üye olmak suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilmiş ise de 12 nolu hüküm fıkrasında bu suçtan sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
    1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etmek suçundan verilen 24 nolu hüküm fıkrasında belirtilen beraat kararlarına yönelik O yer Cumhuriyet Savcısının, sanık ... hakkında 11/05/2007 ve 24/05/2007 tarihli ihalelere fesat karıştırmak suçlarından, sanık ... hakkında 11/05/2007 tarihli ihaleye fesat karıştırmak suçundan, sanık ... hakkında 11/05/2007 tarihli ihaleye fesat karıştırmak suçundan, sanıklar ..., ... ve ... hakkında 05/04/2007-19/04/2007-10/08/2007 tarihli ihalelere fesat karıştırmak suçlarından, sanıklar ... ve ... hakkında 30/03/2007 tarihli ihaleye fesat karıştırmak suçundan, sanıklar ... ve ... hakkında 05/07/2007 tarihli (kilitli beton parke) ihaleye fesat karıştırmak suçundan, sanık ... hakkında 11/05/2007 tarihli ihaleye fesat karıştırmak suçundan verilen 26,27,28,29,30,31 ve sanık ...
    yönünden 32 nolu hüküm fıkralarında belirtilen beraat kararlarına yönelik ise Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen O yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan verilen 1 nolu hüküm fıkrasında, sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak suçundan verilen 2 nolu hüküm fıkrasında, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacı ile kurulan örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan verilen 3 nolu hüküm fıkrasında belirtilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık ..."ün hükümden sonra 06/05/2016 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
    Ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve masumiyet karinesinin gereği olarak şüphenin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa 38/4. md. , İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 6/2.md., İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 11. md., Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi 14/2. md.), aşamalarda değişmeyen savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; sanık ..."nin yapılan telefon görüşmelerine göre suç örgütü olduğu iddia edilen oluşumdan ayrılmak istemesi üzerine kendisine şantaj yapıldığı, ayrıca örgüt olduğu iddia edilen oluşum adına hangi suç ya da suçları işlediğinin tespit edilemediği, zira mahkemece de sanığa örgüt kurucusu olmak dışında herhangi bir suçtan ceza verilmediği, sanık ... hakkında 10/08/2007 tarihli park yapım işi ihalesine fesat karıştırma suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, ancak sanık ..."in örgüt olduğu iddia edilen oluşumun talimatları ile hareket ettiğine dair telefon gürüşmeleri veya başkaca bir delil olmadığı gibi, söz konusu ihalede kendisinden yaklaşık maliyet sorulmasına rağmen söylemediğinin telefon görüşmelerinden anlaşıldığı, yaklaşık 2 yıllık iletişimin tespiti süresince sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında sadece 05/07/2007 tarihli kilitli beton parke taşı döşeme işi ihalesine fesat karıştırma suçundan, sanıklar ... ve ... hakkında 20/08/2007 tarihli ihaleye fesat karıştırma suçundan, sanık ... hakkında 24/09/2007 tarihli ihaleye fesat karıştırma suçundan, sanık ... hakkında 10/11/2006 tarihli ihaleye fesat karıştırma suçundan, sanıklar ..., ..., ... hakkında 25-26-27/06/2007 tarihli ihalelere fesat karıştırma suçundan ve sanık ... hakkında ise sahtecilik suçundan kamu davaları açılması karşısında suç örgütü olduğu iddia edilen yapı ile bir ihale ya da işlem
    nedeniyle irtibatları olan sanıkların örgüte bilerek yardım ettiklerine veya üye olduklarına dair mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmadığı, söz konusu eylemlerinin her bir olay içerisinde de değerlendirilmesinin ayrıca yapıldığı, bu kapsamda sanıkların atılı suçları işlediklerine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, savunmalarının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    3- 05/04/2007 ve 19/04/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin sosyal tesis yapım ihalelerine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Mahkemece söz konusu ihalelere fesat karıştırdıkları gerekçesiyle sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 4, 5 ve 6 nolu hüküm fıkralarında eylemleri zincirleme suç kapsamında teselsül ettirilmek suretiyle mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;
    Aşamalarda değişmeyen savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; yaklaşık maliyetin belirlenmesinde görev alan sanık ..."nın belirlenmiş yaklaşık maliyeti ihaleye katılmak üzere doküman alan ... İnşaat Ltd. Şti. yetkilisi sanık ..."a veya diğer sanıklara verdiğine veya bildirdiğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, telefon kayıtlarındaki sanık ... ve... arasındaki konuşmaların teklif bedelini ve ihale sürecini belirlemeye yönelik soyut ve telkin mahiyetinde görüşmeler olup yaklaşık maliyetin sanık ... tarafından kendilerine bildirildiğine dair telefon görüşmeleri niteliğinde olmadığı, savunmalarının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de tüm sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden 4, 5 ve 6 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme sonucu eylemlerin sabit olmadığı nazara alınmadan sabit kabul edilerek zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayiniKabule göre de
    5237 sayılı TCK"nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri, “d” bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK"nın 235/2-b maddesi uyarınca ihale sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, söz konusu ihalede yaklaşık maliyetin belirlenmesinde görev alan sanık ... ve
    ihale yetkilisi olarak görev yapan sanık ..."nın eylemlerine diğer sanıklar ..., ..., ve ..."un TCK 40/2 maddesi kapsamında azmettiren veya yardım eden olarak ne şekilde iştirak ettikleri gerekçeleriyle gösterilmeden, sanıkların 4734 sayılı Yasanın 61. maddesine göre ihale sürecinde görevli veya resmi bir şekilde ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, müşterek fail olarak sorumlu tutulmak suretiyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
    4- 10/08/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin park yapım işi ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanık ..."in belirlenmiş yaklaşık maliyeti ihaleye katılmak üzere doküman alan Medsan Ltd. Şti. yetkilisi sanık ..."a veya diğer sanıklara verdiğine veya bildirdiğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, telefon kayıtlarındaki görüşmelerden sanıktan sorulmasına rağmen yaklaşık maliyeti söylemediği, yine sanık ..."nın da yaklaşık maliyeti diğer sanıklardan öğrenip başkasına ulaştırdığına dair bir delil bulunmadığı, bu ihale açısından suç unsuru içeren bir telefon görüşmesinin de olmadığının anlaşılması karşısında savunmalarının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de sanıkar ... ve ..."nın beraatine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu sanık ... hakkında 4 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini, sanık ... hakkında ise 11 nolu hüküm fıkrasında mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    Söz konusu ihalede yaklaşık maliyet konusunda bilgi verdiği mahkemece kabul edilen ihale komisyonu üyeleri olan sanıklar ... ve ..."in eylemine diğer sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın TCK 40/2 maddesi kapsamında azmettiren veya yardım eden olarak ne şekilde iştirak ettikleri gerekçeleriyle gösterilmeden, ayrıca adı geçen sanıkların 4734 sayılı Yasanın 61. maddesine göre bu ihale sürecinde görevli veya resmi bir şekilde ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, 4 ve 6 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde eksik inceleme sonucu zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    5- 30/03/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin kilitli beton parke taşı döşeme işçilik ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine
    göre sanıklar ..., ..., ..., ..., ... yönünden sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;
    Sanıklar ... ve ... hakkında 30/03/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin kilitli beton parke taşı döşeme işçilik ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/02/2014 gün ve 2013/13-274 Esas, 2014/78 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere CMK’nın 225. maddesi uyarınca da; “Hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir" hükmü karşısında, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden sanıklar ...ve... hakkında 4 ve 6 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    Sanık ..."un aşamalarda değişmeyen savunması ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, telefon kayıtlarındaki bu ihaleyle ilgili görüşmesinde herhangi bir suç unsuru bulunmadığı savunmasının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu 4 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    Kabule göre de;
    İhalede yaklaşık maliyet konusunda bilgi verdiği mahkemece kabul edilen kamu görevlisi sanık ... eylemine, ayrıca ihale öncesinde ihale şartlarını özellikle fiyatları etkilemek için aralarında anlaştıkları kabul edilen firma sahipleri ve yetkilileri olan sanıklar... ile ... ve..."ın eylemlerine diğer sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın TCK 40/2 maddesi kapsamında azmettiren veya yardım eden olarak ne şekilde iştirak ettikleri gerekçeleriyle gösterilmeden 4 ve 6 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde eksik inceleme sonucu zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,

    6- 05/07/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin kilitli beton parke taşı döşeme işçilik ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Sanık ... hakkında söz konusu ihaleye fesat karıştırmak suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak mahallinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., ..., ...,..., ..., ... ve ... yönünden sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanık ... ve ... hakkında söz konusu ihaleye ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu ihaleden dolayı haklarında bir anlatım ve iddia bulunmadığı gözetilmeden adı geçen sanıklar hakkında 4 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    Söz konusu ihale öncesinde ihale şartlarını özellikle fiyatları etkilemek için aralarında anlaştıkları kabul edilen firma sahipleri ve yetkilileri olan sanıklar ..., ..., , ..., ... ve ..."ın eylemlerine sanık ..."in TCK 40/2 maddesi kapsamında azmettiren veya yardım eden olarak ne şekilde iştirak ettiği gerekçeleriyle gösterilmeden 4 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde eksik inceleme sonucu zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    7- 05/07/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin kum alımı ihalesine fesat karıştırılmasına ve özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak;
    Sanık ... hakkında söz konusu ihaleye fesat karıştırmak suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak mahallinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçu yönünden kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında söz konusu ihaleye ... isimli firmanın katılmasına hukuka aykırı davranışla engel olunması suretiyle fesat karıştırılmasına ilişkin olarak TCK"nın 235/2-c maddesine mümas olarak kamu davası açıldığı, ancak mahkemece sanıklar arasında dava konusu edilmeyen aynı Kanunun 235/2-d maddesinde belirtilen açık veya gizli bir anlaşma olduğu kabul edilerek mahkumiyet hükümleri kurulduğu, yine ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan bir kamu davasının da bulunmadığı, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden sanıklar ..., ..., ... hakkında 4 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini, ... hakkında 14 nolu, sanık ... hakkında ise özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak 21 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Sanıklar ... ve ..."un aşamalarda değişmeyen savunması ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak sanık ..."nin eylemine iştirak ettiklerine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, telefon kayıtlarında sanık ..."un bu konuda bir görüşmesi olmadığı gibi söz konusu görüşmelerden sanık ..."nin ise özel belgede sahtecilik eyleminden sonradan
    haberinin olduğunun anlaşılması karşısında savunmalarının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu 21. nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde sanıklar ... ve ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kabule göre de;
    Söz konusu ihale öncesinde ihale şartlarını özellikle fiyatları etkilemek için aralarında anlaştıkları kabul edilen firma yetkilisi ve sahibi olan sanıklar ... ve ..."ın eylemlerine diğer sanıklar ..., ..., ..."un ne şekilde iştirak ettikleri gerekçeleriyle gösterilmeden, ayrıca ihale öncesinde ihaleye katılan veya katılmak isteyen firmalar arasında bir anlaşma olması durumunda TCK"nın 235/2-d maddesinde düzenlenen suçun oluşabileceği, somut olayda ise firmalar arasında böyle anlaşmanın olmadığı, aksine diğer firma yetkilisinden ihaleye girmemesi istenmesine rağmen söz konusu firmanın ihaleye girdiği gözetilmeden 4 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde eksik inceleme sonucu zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    8- 28/05/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin Özel Güvenlik Hizmet alımı ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., ...,... ve ... yönünden sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanık ... ve ... hakkında söz konusu ihaleye ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu ihaleden dolayı haklarında bir anlatım ve iddia bulunmadığı gözetilmeden sanıklar... ve ... hakkında 4 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    Kabule göre de;
    Söz konusu ihale komisyonunda görev alan sanık ..."ın eylemine diğer sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın ne şekilde iştirak ettikleri gerekçeleriyle gösterilmeden, ayrıca sanıkların 4734 sayılı Yasanın 61. maddesine göre ihale sürecinde görevli veya resmi bir şekilde ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 4 ve 5 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde eksik inceleme sonucu zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini, sanık ... hakkında ise 15 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    9- 23/07/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin kilitli parke taşı alımı ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Sanık ... hakkında söz konusu ihaleye fesat karıştırmak suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak mahallinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Sanık ..."ün hükümden sonra 06/05/2016 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
    Sanık ... hakkında söz konusu ihaleye ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu ihaleden dolayı hakkında bir anlatım ve iddia bulunmadığı, yine sanıklar ..., ... ve ... hakkında söz konusu ihalede gizli tutulması gereken bilgileri başkasını ulaşmasını sağlamak ve ihaleye katılma yeterliliğine sahip Kam ... Beton isimli firmanın yeterli kapasite raporuna sahip olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakmak şeklinde fesat karıştırılmasına ilişkin olarak TCK"nın 235/2-a-b maddelerine mümas olarak kamu davası açıldığı, ancak mahkemece sanıklar arasında dava konusu edilmeyen aynı Kanunun 235/2-d maddesinde belirtilen açık veya gizli bir anlaşma olduğu kabul edilerek mahkumiyet hükümleri kurulduğu, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 4 ve 5 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri, “d” bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan TCK"nın 235/2-d maddelerinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçlarına iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, söz konusu ihale öncesinde ihale şartlarını özellikle fiyatları etkilemek için aralarında anlaştıkları kabul edilen firma yetkilileri ve sahipleri olan sanıklar ... ve ..."ün eylemlerine diğer sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın ne şekilde iştirak ettikleri gerekçeleriyle gösterilmeden, ayrıca ihale öncesinde ihaleye katılan veye katılmak isteyen firmalar arasında bir anlaşma olması durumunda TCK"nın 235/2-d maddesinde düzenlenen suçun oluşabileceği, somut olayda ise firmalar arasında böyle anlaşmanın olmadığı aksine ihaleye katılan diğer firma yetkilisinin şikayeti üzerine ihalenin iptal edildiği gözetilmeden 4 ve 5 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde eksik inceleme sonucu zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan a
    uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    10- 20/08/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin Asfalt Emülsiyonu ile çift kat sathi kaplama yapılması ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Mahkemece söz konusu ihaleye fesat karıştırdıkları gerekçesiyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında bu ihaleden dolayı 4 ve 5 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç kapsamında teselsül ettirilerek, sanıklar ... ve ... hakkında ise 17 nolu hüküm fıkrasında müstakilen mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;
    Sanık ... hakkında söz konusu ihaleye ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu ihaleden dolayı hakkında bir anlatım ve iddia bulunmadığı, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/02/2014 gün ve 2013/13-274 Esas, 2014/78 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere CMK’nın 225. maddesi uyarınca da; “Hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir" hükmü karşısında, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden sanık ... hakkında 4 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın aşamalarda değişmeyen savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, telefon kayıtlarındaki bu ihaleyle ilgili görüşmelerin herkese açık olan şartnamenin ne şekilde hazırlanacağına dair görüşmeler niteliğinde olup tekliflerle ilgili olmadığı gibi ihale mevzuatı veya şartnameye göre gizli kalması gereken bir bilgi niteliğinde de olmadığı, savunmalarının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanıkların açılan davanın konusu da dikkate alındığında beraatlerine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu sanıklar ..., ... ve ... hakkında 4 ve 5 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini, sanıklar ... ve ... hakkında ise 17 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması, Kabule göre de;
    Söz konusu ihalede tekliflerle ilgili olup da ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağladıkları kabul edilen sanıklardan sanık ..."nın ihale komisyonun da görevli olduğu, sanık ..."un da ita amiri olarak görev yaptığı, ancak diğer sanıklar ..., ..., ... ve ..."in ise 4734 sayılı Yasanın 61. maddesine göre bu ihale sürecinde görevli veya resmi bir şekilde ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, sanıklar ... ve ... hakkında 4 nolu
    hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini, sanık ... hakkında ise 17 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    11- 24/09/2007 tarihinde yapılan ... Belediyesinin gıda yardım paketi alımı ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Mahkemece söz konusu ihaleye fesat karıştırdıkları gerekçesiyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında bu ihaleden dolayı 4 ve 7 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç kapsamında teselsül ettirilerek, sanık ... hakkında ise 18 nolu hüküm fıkrasında müstakilen mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;
    Sanık ..., ... ve ... hakkında söz konusu ihaleye ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu ihaleden dolayı haklarında bir anlatım ve iddia bulunmadığı gözetilmeden adı geçen sanıklar hakkında 4 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    Sanıklar ... ve ..."in aşamalarda değişmeyen savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, telefon kayıtlarındaki bu ihaleyle ilgili ... ve ... arasındaki görüşmelerin herkese açık olan ihale için şartname alan firmanın olup olmadığına dair görüşmeler niteliğinde olup tekliflerle ilgili olmadığı gibi ihale mevzuatı veya şartnameye göre gizli kalması gereken bir bilgi niteliğinde de olmadığı, savunmalarının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de sanıkların açılan davanın konusu dikkate alındığında beraatlerine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu sanık ... hakkında 7 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini, sanık ... hakkında ise 18 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    Söz konusu ihalede tekliflerle ilgili olup da ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağladıkları kabul edilen sanıklardan sanık ..."un ihaleye çıkılması için talepte bulunduğu, sanık ..."nın ihale yetkilisi olarak görev yaptığı, sanık ..."ın hakediş ödemelerinde görev yaptığı ancak diğer sanıklar ... ve ..."in ise 4734 sayılı Yasanın 61. maddesine göre bu ihale sürecinde görevli veya resmi bir şekilde ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, sanık ... hakkında 4 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini, sanık ... hakkında ise 18 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    12- 10/11/2006 tarihinde yapılan ... Belediyesinin yakacak alım ihalesine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Sanıklar ..., ... ve ... hakkında söz konusu ihaleye fesat karıştırmak suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak mahallinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Mahkemece söz konusu ihaleye fesat karıştırma suçunu işledikleri gerekçesiyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 4 ve 5 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç kapsamında teselsül ettirilerek mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;
    Sanıklar ... ve ... hakkında söz konusu ihaleye fesat karıştırılmasına ilişkin olarak herhangi bir kamu davası açılmadığı, sanıklar ... ve ... hakkında ise söz konusu ihalede gizli tutulması gereken bilgileri başkasına ulaşmasını ve ihaleye katılma yeterliliğine sahip olmayan kişinin ihaleye katılmasını sağlamak şeklinde fesat karıştırılmasına ilişkin olarak TCK"nın 235/2-a, b maddelerine mümas olarak kamu davası açıldığı, ancak mahkemece sanıkların ihalede gizli tutulması gereken bilgileri başkasına ulaşmasını sağlamak fiili yanında dava konusu edilmeyen aynı Kanunun 235/2-d maddesinde belirtilen açık veya gizli bir anlaşma olduğu da kabul edilerek mahkumiyet hükümleri kurulduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/02/2014 gün ve 2013/13-274 Esas, 2014/78 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere CMK’nın 225. maddesi uyarınca da; “Hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir" hükmü karşısında, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 4 ve 5 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini, Kabule göre de;
    Telefon kayıtlarındaki bu ihaleyle ilgili görüşmelerin ihaleyle ilgili yapılacak ödemeler ve yaklaşık maliyetin belirlenmesine esas olan tekliflerin sonradan tamamlanmasına dair görüşmeler niteliğinde olup ihaleye esas tekliflerle ilgili olmadığı gibi ihale mevzuatı veya şartnameye göre gizli kalması gereken bir bilgi niteliğinde de olmadığı, öte yandan 5237 sayılı TCK"nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri, “d” bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan TCK"nın 235/2-b,d maddelerinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçlarına iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya
    yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, söz konusu ihalede yaklaşık maliyet konusunda bilgi verdiği mahkemece kabul edilen ve ihalede ita amiri olarak görev yapan sanık ..."nın eylemine, ihale öncesinde ihale şartlarını özellikle fiyatları etkilemek için aralarında anlaştıkları kabul edilen firma sahipleri ve yetkilileri olan sanıklar ..., ..., ..."nun eylemlerine diğer sanıklar ..., ... ve ..."in ne şekilde iştirak ettikleri gerekçeleriyle gösterilmeden, ayrıca adı geçen sanıkların 4734 sayılı Yasanın 61. maddesine göre bu ihale sürecinde görevli veya resmi bir şekilde ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, ayrıca ihale öncesinde ihaleye katılan veye katılmak isteyen firmalar arasında bir anlaşma olması durumunda TCK"nın 235/2-d maddesinde düzenlenen suçun oluşabileceği, somut olayda ise firmalar arasında böyle anlaşmanın olmadığı, zira ihalede tek firmanın doküman alıp aynı firmanın teklif verdiği gözetilmeden 4 ve 5 nolu hüküm fıkralarında yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    13- 24/05/2007 tarihinde yapılan ... Kaymakamlığının ... köylerine hizmet götürme, köy yollarının temel tabaka, 1 kat asfalt sathı kaplama ve sanat yapısı inşaatı 2. ihalesine fesat karıştırılması suçlarına ilişkin olarak;
    Sanık ...’ın söz konusu ihalede yeterlilik komisyonunda görev yaptığı ihale gününden sonra ancak ihale süreci devam ederken sanık ..."ye ihale mevzuatına göre gizli kalması gereken .... Ltd. Şti. ve Era Harita İnş. Ltd. Şti. isimli firmaların ihaleye sunmuş oldukları dosyaların içerikleri ile ilgili bilgiler vererek bu firmaların nasıl ihaleden elenebileceği hususunda ... ile görüş alışverişinde bulunduğu, dosya kapsamındaki telefon görüşmeleri ve diğer delillerden anlaşılmakla tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen 32 nolu düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanıklardan ... hakkında söz konusu ihaleye ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu ihaleden dolayı hakkında bir anlatım ve iddia bulunmadığı gözetilmeden sanık ..."un 32 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde ihaleye fesat karıştırma suçundan beraatine karar verilmesi,
    Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."un aşamalarda değişmeyen savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, telefon kayıtlarındaki bu ihaleyle ilgili görüşmelerin herkese açık olan şartnamenin ne şekilde hazırlanacağına dair görüşmeler niteliğinde olup tekliflerle ilgili olmadığı gibi ihale mevzuatı veya şartnameye göre gizli kalması gereken bir bilgi niteliğinde de olmadığı, yine ihale öncesinde aralarında anlaştıkları iddia edilen ...,.. hakkındaki telefon görüşmelerinden bir
    anlaşma sağlanamaması üzerine her bir firmanın ihaleye ayrı ayrı girdikleri ve ihale sürecinde adı geçen sanıkların sahibi ve yetkilisi olduğu firmaların ihaleden çekilmeyip ihale komisyonu kararı ile elendikleri de nazara alındığında savunmalarının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de sanıkların açılan davanın konusu dikkate alındığında beraatlerine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 22 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri, “d” bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK"nın 235/2-b maddesi uyarınca ihale sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, söz konusu ihalede tekliflerle ilgili olup da ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağladıkları kabul edilen sanıklardan ... ve ..."ın ihale komisyonunda, sanıklar ... ve ..."ın ihale yeterlilik komisyonunda görevli olduğu, ancak TCK"nın 235/2-b maddesini ihlal ettikleri kabul edilen diğer sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın TCK 40/2 maddesi kapsamında sanıklar ... ve ..."ın eylemlerine azmettiren veya yardım eden olarak ne şekilde iştirak ettikleri belirlenmeden, adı geçen sanıklar hakkında 22 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    14- 25-26-27/06/2007 tarihlerinde yapılan ... Belediyesinin ... bulunan arsaların satış ihalelerine fesat karıştırılmasına ilişkin olarak;
    Sanık ... hakkında söz konusu ihaleye fesat karıştırmak suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak mahallinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Sanık ... hakkında söz konusu ihalelere fesat karıştırılmasına ilişkin olarak herhangi bir kamu davası açılmadığı, sanıklar ... ve ... hakkında ise ihalede gizli tutulması gereken bilgilere başkasının ulaşmasını sağlamak şeklinde fesat karıştırılmasına ilişkin olarak TCK"nın 235/2-b maddesine mümas olarak kamu davası açıldığı, ancak mahkemece aynı Kanunun 235/2-a maddesine göre
    mahkumiyet hükümleri kurulduğu iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden adı geçen sanıklar hakkında 4 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    Sanıklar ..., ... ve ..."ın aşamalarda değişmeyen savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, sanık ..."ın telefon kayıtlarındaki bu ihalelerle ilgili görüşmelerinin herkese açık hangi arsaların ihale konusu olacağı ve arsaların niteliği ile ilgili olup tekliflerle ilgili olmadığı gibi ihale mevzuatı veya şartnameye göre gizli kalması gereken bir bilgi niteliğinde de olmadığı, yine diğer sanıklar ... ve ..."ın telefon görüşmesinde de bir suç unsuru bulunmadığı gibi sanık ..."ın cebir, tehdit ya da hukuka aykırı bir davranışla ihalelere katılmak isteyen kişileri engellediğine dair savunmalarının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de sanıkların açılan davanın konusu dikkate alındığında beraatlerine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan varılan sonuç ile buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu sanıklar ..., ... ve ... hakkında 10 nolu hüküm fıkrasında zincirleme suç hükümleri de uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri, “d” bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK"nın 235/2-a,b maddesi uyarınca ihale sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, söz konusu ihalede tekliflerle ilgili olup da ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağladıkları ve ihaleye katılımı engelledikleri kabul edilen sanıklardan ..."nın Belediye Başkanı olarak Belediye Ecümenin de görev yaptığı, diğer sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın ise bu ihaleler sürecinde görevli veya resmi bir şekilde ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, adı
    geçen sanıklar hakkında 4 ve 10 nolu hüküm fıkralarında zincirleme suç hükümleri uygulanıp ve ihale çokluğu da gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan da uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
    15- ... İmar ve Şehircilik Müdürlüğünde işlendiği iddia edilen rüşvet suçuna ilişkin olarak sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine ilişkin olarak;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine sanıklar ... ve ... yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;
    Sanıklardan ..., ... ve ... hakkında söz konusu rüşvet suçuna ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu suçtan dolayı haklarında bir anlatım ve iddia bulunmadığı iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden sanık ..., ... ve ... hakkında 25 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde rüşvet suçundan beraat hükümleri kurulması,
    Rüşvet suçunun menfaatin kamu görevlisi tarafından temin edildiği anda tamamlandığı, ancak izlenen suç siyasetinin gereği olarak belli bir işin yapılması veya yapılmaması amacına yönelik menfaat sağlanmasını öngören bir anlaşmanın yapılması durumunda dahi rüşvet suçu tamamlanmış gibi cezaya hükmedileceği, kamu görevlisinin görevinin ifası ile ilgili bir işi yapması veya yapmamasına bağlı olarak kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması hususunda, kamu görevlisiyle iş sahibinin serbest iradeleri ile rızaları uyuşarak rüşvet anlaşması yapılmasının suçun oluşumu için yeterli olduğu, menfaatin sağlanıp sağlanmamasının veya rüşvete konu işin yerine getirilip getirilmemesinin suçun oluşumuna etki etmediği, yine 5237 sayılı TCK"nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu durumda eylemin 5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen "görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu oluşturacağı gözetildiğinde; sanıklar Eyyüp ve Harun arasındaki telefon görüşmelerinden imar geçmesi istenen arsalar ve bu arsalara inşaat yapılmasına ilişkin projelerin onaylanması hususlarında menfaat temin edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı,verilmesi konusunda anlaşılan bu menfaatin bir kısmının ... Spora yardım olarak kararlaştırılması yanında bir kısmının da kamu görevlisi olan sanık ..."e sağlandığının anlaşılması karşısında; rüşvet suçuna konu para teklifinin kamu görevlisi sanık ..."e görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak
    suç niteliğinin tayini bakımından olaya konu sanık ..."in imar geçmesini istediği arsaların ve bu arsalara inşaat yapılmasına ilişkin projelerinin mevzuata uygun olup olmadığı hususunun araştırılmasından sonra, bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle görevlerinin gereklerine aykırı olarak kime, nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle ne kadar para veya menfaat teklif edildiği karar yerinde denetime imkan verecek biçimde gerçekçeleriyle gösterilerek sanıklar ... ve ..."in hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç niteliği bakımından eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde 25 nolu hüküm fıkrasında beraat hükümleri kurulması,
    16- Rüşvet vermek suçundan sanık ..., rüşvet almak suçundan sanıklar ... ve ... hakkında 23 nolu hüküm fıkrasında kurulan mahkumiyet hükümleri ile yine rüşvet suçundan sanıklar ... ve ... hakkında 32 nolu hüküm fıkrasında kurulan beraat hükümlerine ilişkin olarak;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., ... ve ... hakkında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanıklardan ... ve ... hakkında söz konusu rüşvet suçuna ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu ihaleden dolayı haklarında bir anlatım ve iddia bulunmadığı, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden sanık ... ve ... hakkında 32 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde rüşvet suçundan beraat hükümleri kurulduğu,
    Rüşvet suçunun menfaatin kamu görevlisi tarafından temin edildiği anda tamamlandığı, ancak izlenen suç siyasetinin gereği olarak belli bir işin yapılması veya yapılmaması amacına yönelik menfaat sağlanmasını öngören bir anlaşmanın yapılması durumunda dahi rüşvet suçu tamamlanmış gibi cezaya hükmedileceği, kamu görevlisinin görevinin ifası ile ilgili bir işi yapması veya yapmamasına bağlı olarak kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması hususunda, kamu görevlisiyle iş sahibinin serbest iradeleri ile rızaları uyuşarak rüşvet anlaşması yapılmasının suçun oluşumu için yeterli olduğu, menfaatin sağlanıp sağlanmamasının veya rüşvete konu işin yerine getirilip getirilmemesinin suçun oluşumuna etki etmediği, yine 5237 sayılı TCK"nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu durumda eylemin 5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen "görevinin gereklerine uygun - davranmak için çıkar sağlama suçunu oluşturacağı, ayrıca rüşvet suçunun konusu; işin yapılması veya yapılmaması olup söz konusu işin yapılmasından sonra menfaat temin edilmesi konusunda anlaşma sağlanması halinde rüşvet alma ve verme suçlarının unsurlarının oluşmayacağı gözetildiğinde; sanıklar ... ve ... arasındaki telefon görüşmelerinden söz konusu ihaleye ilişkin hakediş ödemelerinin yapılması ve devamında para alışverişi hususlarında görüşmeler bulunduğu, ancak rüşvet suçuna konu paranın kamu görevlisi olan sanık ..."a görevlerinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından olaya konu hakediş ödemelerinin işin tamamlanmasından sonra yapılıp yapılmadığı, ödemenin mevzuata uygun olup olmadığı, ödenmesi gereken tarihten önce bir ödeme gerçekleşip gerçekleşmediği, sanık ..."un söz konusu ödemelerde bir görevinin olup olmadığı, sanığın müdürü olduğu birimden ödeme gerçekleşmeden önce onayının alınıp alınmadığı hususlarının araştırılmasından sonra, bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle görevlerinin gereklerine aykırı olarak kimden, nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle ne kadar para veya menfaat temin ettiği karar yerinde denetime imkan verecek biçimde gerçekçeleriyle gösterilerek sanıklar ... ve ..."un hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç niteliği bakımından eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde 23 nolu hüküm fıkrasında mahkumiyet hükümleri kurulması,Kabule göre de;
    Sanık ..."nin kazandığı ihale ile ilgili olarak hakediş ödemelerinin onay işleminin vaktinden önce yapılmasını kamu görevlisi sanık ..."un sağladığı ve sonrasında sanık ..."nin sanık ..."a menfaat sağlaması konusunda görüşmeler yaptıkları, yine kamu görevlisi sanık ..."ın ihale mevzuatına göre gizli kalması gereken teklif dosyalarının içeriği ile ilgili sanık ..."ye bilgi verdiği, işin yapılmasına yönelik öncesinde bir rüşvet anlaşmasının olmadığı, söz konusu işin yapılmasından sonraki menfaat temin edilmesine yönelik anlaşmaların rüşvet suçuna vücut vermeyeceği, sanık ... ve ..."in eylemlerinin TCK"nın 257/1 maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma, sanık ..."nin eyleminin ise zincirleme biçimde görevi kötüye kullanma suçuna azmettirme suçlarını oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde rüşvet almak ve vermek suçlarından 23 nolu hüküm fıkrasında mahkumiyet hükümleri kurulması,
    17- Hazine arazisi üzerine yapılan...a ait işyeri ile ilgili resmi evrakta sahtecilik suçuna ilişkin olarak;
    Sanık ... hakkında söz konusu resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak mahallinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    Sanık ..., ... ve ..."ın görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu belgede sahtecilik yaptıklarının iddia edilmesi karşısında, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yetkili merciden bu suç yönünden soruşturma izni alındıktan sonra dava açılması gerektiği gözetilmeden, genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Sanıklardan ... ve ... hakkında söz konusu resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak kamu davası açılmadığı, zira bu ihaleden dolayı haklarında bir anlatım ve iddia bulunmadığı, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar ... ve ... hakkında 20 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanıklar hakkında TCK"nın 204/2. maddesine mümas olarak kamu davası açıldığı, bu itibarla 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan bu suça iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, söz konusu belgeyi görevi gereği düzenlemeye yetkili olan kamu görevlisi sanık ..."ın eylemine diğer sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’nın ne şekilde iştirak ettikleri gerekçeleriyle gösterilmeden 20 nolu hüküm fıkrasında yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    18- ... Belediyesinin 05/04/2007 tarihli sosyal tesis yapım, 19/04/2007 tarihli sosyal tesis yapım, 10/08/2007 tarihli park yapım işi, 30/03/2007 tarihli kilitli beton parke taşı döşeme işi, 05/07/2007 tarihli kilitli beton parke taşı döşeme işi, 05/07/2007 tarihli 7x15 kum alımı, 28/05/2007 tarihli özel güvenlik hizmet alımı, 23/07/2007 tarihli kilitli parke taşı alımı, 20/08/2007 tarihli asfalt emülsiyonu ile çift kat sathı kaplama yapılması, 24/09/2007 tarihli gıda yardım paketi alımı, 10/11/2006 tarihli yakacak alımı ve 25-26-27/06/2007 tarihlerinde yapılan Sünlü mahallesinde bulunan arsaların satış ihaleleri ile ... Kaymakamlığının 24/05/2007 tarihli ... köylerine hizmet götürme, köy yollarının temel tabaka 1.kat asfalt sathı kaplama ve sanat yapısı inşaatı 2. ihalesine fesat karıştırma suçundan sanıklar hakkında 4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,17,18 ve 22 nolu hüküm fıkralarında kurulan tüm hükümlere yönelik ise;
    Sanıkların kasıtlarını belirleme bakımından ihale sürecindeki iş ve işlemlerdeki konumları, görevleri ve hangi ölçüde etkili oldukları, iddianameye konu edilen tüm işlemlerin mevzuata ve teamüllere uygun olup olmadığı, alınan malzemeler veya yaptırılan iş için ödenen bedellerin rayicin üstünde bulunup bulunmadığı, kurumun maddi bir zarara uğrayıp uğramadığı, suç tarihinde yürürlükte bulunan yasa ve yönetmelikler, suça konu ihalelere ait idari ve teknik şartname, sözleşmeler, iddia, savunmalar ve ön inceleme raporu da değerlendirilmek suretiyle, yeniden bilirkişi raporu alınmasından sonra sonucuna göre tüm sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile gerekçeden yoksun biçimde yazılı şekilde hükümler kurulması,
    19- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan verilen 1 nolu hüküm fıkrasında, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye
    olmak suçundan verilen 2 nolu hüküm fıkrasında, sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında suç işlemek amacı ile kurulan örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan verilen 3 nolu hüküm fıkrasında belirtilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıklar hakkında suç örgütü kurmak, yönetmek, suç örgütüne üye olmak, yardım etmek atılı suçlardan mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de; ihaleye fesat karıştırma suçlarından kurulan hükümlerin her bir ihale yönünden yukarıda ayrı ayrı bozma sebeplerinin belirtildiği ve bu suçların amaç suç niteliğinde olması karşısında, öncelikle amaç suç niteliğindeki ihaleye fesat karıştırma suçları yönünden bozma sebepleri doğrultusunda belirtilen eksikliklerin giderilmesinden sonra bu suçların sübutu halinde bir suç örgütünün, bu kapsamda sanıklar arasında hiyerarşik bir bağlantı, astlık, üstlük ilişkisi olup olmadığı gibi hususların tartışılması ve neticesine göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    20- Şantaj suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 19 nolu hüküm fıkrasında belirtilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Olaydan dolayı şikayetçi dahi olmayan ..."nin aşamalardaki tutarlı anlatımları, bu beyanlarla uyumlu bir kısım sanıkların ikrarları ve olayın başlangıcı ile gelişimi de dikkate alındığında bu suçtan iletişimin tespiti kararı bulunmamasına rağmen delil olarak kabul edilmesi sonuca etkili görülmediğinden yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanıklar hakkında mahkemece verilen cezalarının örgüt mensubu kabul edilerek mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de; 19 nolu bozma sebeplerinde de belirtildiği gibi öncelikle amaç suç niteliğindeki ihaleye fesat karıştırma suçları yönünden suçların sübutu halinde bir suç örgütünün varlığının olup olmadığı, bu şekilde bir suç örgütünün varlığı kabul edildiği takdirde sanıkların bu örgüt içindeki konumları ve durumları belirlenip neticesine göre TCK 58/9 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme sonucu sanıklar hakkında söz konusu güvenlik tedbirine hükmedilmesi,

    21- Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan verilen 1 nolu hüküm fıkrasında, suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak suçundan verilen 2 nolu hüküm fıkrasında, suç işlemek amacı ile kurulan örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan verilen 3 nolu hüküm fıkrasında, ihaleye fesat karıştırma suçundan verilen 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18 ve 22 nolu hüküm fıkralarında, şantaj suçundan verilen 19 nolu hüküm
    fıkrasında, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen 20 nolu hüküm fıkrasında, özel belgede sahtecilik suçundan verilen 21 nolu hüküm fıkrasında, rüşvet almak ve vermek suçundan verilen 23 nolu hüküm fıkrasında belirtilen tüm mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak kabule göre de ;
    - İhaleye fesat karıştırma suçundan hükümler kurulurken TCK"nın 235. maddesinin hangi fıkra ve bendinin uygulandığı gösterilmeyerek, şantaj suçundan hüküm kurulurken uygulanan kanun maddesinin TCK"nın 107/2 maddesi yerine aynı Kanunun 107/1 maddesi, sanık ..."ın hukuka aykırı davranışla ihaleye katılma yeterliliğine sahip kişilerin ihaleye katılmalarını engellediği kabul edildiği halde uygulanan kanun maddesinin gerekçeli kararda TCK"nın 235/2-c maddesi yerine aynı Kanunun 235/2-a maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6 maddesine aykırı davranılması,
    - Sanık ..."nin rüşvet vermek suçunu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği kabul edildiği halde yanılgılı değerlendirme sonucu TCK"nın 43/1. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
    -İhalelere katılan sanıklar hakkında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 17/a maddesi yollamasıyla anılan Yasanın 59/1. maddesi uyarınca yasaklama kararına hükmedilmemesi,
    - Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Suçları TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilen kamu görevlileri olan sanıklardan ... hakkında 11 nolu hüküm fıkrasında, sanık ... hakkında ise 17 nolu hüküm fıkrasında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    -Yüklenen suçları TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen kamu görevlisi sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde sınırlı ve sanıkların isimleri belirtilmeden tereddüte neden olacak biçimde uygulama yapılması,
    -Sanıklar hakkında mahkumiyet hükümleri kurulan bütün suçlardan mahkemece verilen cezaların örgüt mensubu kabul edilerek mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de; 19 nolu bozma sebeplerinde de belirtildiği gibi öncelikle amaç suç niteliğindeki ihaleye fesat karıştırma suçları yönünden suçların sübutu halinde bir suç örgütünün varlığının olup olmadığı, bu şekilde bir suç örgütünün varlığı kabul edildiği takdirde sanıkların bu örgüt içindeki konumları ve durumları belirlenip neticesine göre TCK 58/9 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme sonucu söz konusu güvenlik tedbirine hükmedilmesi,
    -21 nolu hüküm fıkrasının (e) bendinde TCK"nın 58/9 maddesi uygulanırken sanık ..."nin ismi yerine ..."ın isminin yazılması,
    -Adli sicil kaydına göre mükerrir olduğu anlaşılan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 58/6-7 maddelerinin uygulanmaması,
    - Sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın adli sicil kaydında yer alan erteli mahkumiyet kararları yönünden ilgili mahkemelere ihbarda bulunulmaması,
    Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı, katılan Hazine vekili, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi