21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19459 Karar No: 2017/330 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19459 Esas 2017/330 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, davacı tarafın avukatıyla takip edilen işlerde tebligatın avukata yapılması gerektiği belirtilmiştir. Aynı zamanda, davacı şirketin istifa eden vekili dışında başka vekillerinin de olduğu ancak vekille temsil edilmesine ve vekaletin sona erdiğine ilişkin dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmamasına rağmen verilen kararın vekil yerine asile tebliğinin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Temyiz sürecinde ise temyiz harç ve giderlerinin yatırılmamış ya da eksik yatırılmış ise ilgili tarafa HUMK'nun 434/3. maddesi gereği bir muhtıra ile 7 günlük kesin süre verilmesi gerektiği ve muhtıranın gereken şartları taşıması gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şunlardır: 7201 Sayılı Yasa'nın 11. maddesi, HUMK'nun 434/3. maddesi, HUMK'nun 432. ve 433. maddeleri, 6100 sayılı HMK'nun 344, 346 ve 366. maddeleri ve Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliği'nin 53. maddesi.
21. Hukuk Dairesi 2015/19459 E. , 2017/330 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
7201 Sayılı Yasanın 11.maddesi gereğince avukat ile takip edilen işlerde tebligatın avukata yapılması gerekir. Davalı ... Tic. AŞ.’nin istifa eden vekilinden başka vekillerinin de bulununduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca vekille temsil edilmesine ve vekaletin sona erdiğine ilişkin dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmamasına rağmen verilen kararın vekil yerine asile tebliğinin geçersiz olduğu ortadadır. Bunun yanında, temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak temyiz harç ve giderleri yatırılmamış veya eksik yatırılmış ise, temyiz harç ve giderlerinin yatırılması veya tamamlanması için ilgili tarafa HUMK nun 434/3. maddesi gereği bir muhtıra ile 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. Mahkemece ilgili tarafa gönderilen temyiz harç ve giderlerinin yatırılması veya tamamlanmasına dair iş bu muhtırada, verilen kesin süre içinde temyiz harç ve giderlerinin yatırılmaması ya da tamamlanmaması halinde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılacağına karar verileceğinin açıkça yazılması gerekir. Yine bu muhtırada yatırılması veya tamamlanması istenen temyiz harç ve giderleri kalem kalem ve miktar olarak belirtilmeli, temyiz harç ve giderlerinin nereye yatırılacağı açıkça yazılmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/19-286 Esas- 2010/330 Karar sayılı kararında da bir muhtıranın geçerli olması için gereken şartlar belirtilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, 1-Hükmün davalı ... Tic. AŞ.’nin dosyada vekaletnamesi bulunan vekillerinden birine yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. ve 433. maddelerindeki prosedür işletildikten, sonra gönderilmek, 2-Davacı tarafın yatırması gereken temyiz harcının maktu temyiz karar harcı olmasına karşın, davacı vekiline gönderilen muhtırada belirtilen miktarın maktu harcın çok üzerinde bir miktar olduğunun anlaşılmasına göre, muhtıranın usulüne uygun olarak düzenlendiğinden bahsetmek mümkün değildir. Mahkemece eksik temyiz harçlarının tamamlanması için gereken prosedür yeniden işletilmek, şayet eksik harç giderilmiş ise, buna dair makbuz dosyaya eklenmek, harçların yatırılmamış olması durumunda 6100 sayılı HMK.nun 344, 346 ve 366. maddeleri ile, Hukuk ve Ticaret mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğinin 53. maddesi gereğince işlem yapılıp temyiz süresi dolduktan sonra gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.