15. Hukuk Dairesi 2015/3704 E. , 2016/580 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın davalıdan tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı talebine ilişkin olup, mahkemece kabul yönünde verilen karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 27.08.2012 tarihli davacıya ait civcivlerin bakımına dair sözleşme imzalanmıştır. Davacı ekonomik zorluğa girmesinden sonra civcivlerin davalıya satıldığını, satış bedelinin 31.01.2013 tarihli fatura ile 93.592,00 TL olduğunu, davalı tarafça bakiye bedelin ödenmediğinden bahisle 08.11.2013 tarihinde 71.080,52 TL asıl alacak 7.396,70 TL işlemiş faiz toplamı 78.476,70 TL üzerinden ilâmsız icra takibi başlatmış, davalının icra takibine itirazı üzerine itirazın iptâlini talep etmiştir. Davalı ise davacı tarafça, sözleşmenin devamında yemlerin tedarik edilmediğini, davacıdan piliçlerin telef olması halinde kendilerinden talepte bulunmayacaklarına dair ibraname aldığını, ancak sonrasında haksız olarak fatura düzenlenerek piliç bedellerinin talep edildiğini, piliçlerin ölmemesi için yem masraflarının kendisi tarafından karşılandığını, sonrasında piliçlerin satılmak zorunda kalındığını, buna rağmen zararının olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiş, mahkemece davalının sözleşme ilişkisini sonlandırdığının kabulü ile faturaya istinaden civcivleri satın aldığı bu nedenle faturada belirtilen bakiye satış bedelinin ödenmesi gerektiğinden bahisle itirazın iptâline ve icra inkâr tazminatına karar vermiş, verilen karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 19.11.2014 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde sözleşme ilişkisinin sonladığını ve 28.01.2013 tarihinde de teminat senedinin davalıya verildiğini belirtmiş, davalı vekili ise 28.01.2013 tarihinde müvekkilinin teminat senedini geri aldığını, 25.01.2013 tarihli ibraname düzenlendiğini belirterek sözleşme ilişkisinin sona erdiği kabul etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 27.08.2012 tarihli sözleşmenin 3.1. maddesinde civciv, aşı, ilaç, vitamin yem ve katkı maddelerinin davacı şirket tarafından karşılanacağı kararlaştırılmış olup, davacı şirketin ekonomik sıkıntıya girmesi üzerine, davalıya yem tedarikini sağlayamamış, davacı şirketin 25.01.2013 tarihli ibranamede de, kümeslerde bulunan piliçlerin yemsizlikten dolayı göreceği zarar ve ziyandan dolayı davalıdan herhangi bir hak ve alacak talep etmeyeceklerini, dava konusu yapmayacaklarını belirtmesi dikkate alındığında davacı şirket sözleşmenin feshinde kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket, her ne kadar 31.01.2013 tarihli fatura ile davalı elinde bulunan piliçlerin davalıya satıldığını ve bedelinin ödenmediğini iddia etmiş ise de, taraflar arasında piliçlerin satışına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Sadece fatura tanzimi ve faturaya itiraz edilmemesi piliçlerin satıldığına karine değildir. Piliçlerin satışına ilişkin olarak davalı ile sözleşme yapıldığı davacı şirket tarafından ispatlanamamıştır. Hal öyle olunca davacının ispat edilemeyen satış sözleşmesine istinaden piliçlerin bedelini isteme hakkı yoktur. Alınan bilirkişi raporuna göre de davalı yüklenici yaptığı masraflar, bakım hizmet bedeli karşılığında, piliçlerin satışından elde edilen bedelin mahsubu sonucunda halen zararının bulunduğu, sözleşmenin feshinde, davacının kusurlu olduğu dikkate alındığında yaptığı masraflar ve piliçlerin bedelini davalıdan isteyemeyeceği kabul edilmelidir. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sözleşme ilişki sona erip, piliçlerin satışı nedeniyle bedelin ödenmediğinden bahisle itirazın iptâline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.350,00TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.