16. Hukuk Dairesi 2016/4402 E. , 2019/445 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Mudurnu İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve 08.04.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C) harfleri ile gösterilen toplam 52.70 metrekarelik kısmın iptali ile davacı adına kayıtlı bulunan 109 ada 18 parsele eklenerek tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak, 4721 sayılı TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca davanın, yasal hasım olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda, dava yalnızca Hazineye yöneltilmiş olup, taşınmazın bulunduğu ... Tüzel Kişiliği davalı olarak gösterilmediğinden davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarındandır. Bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün değildir. Öte yandan kadastro sırasında tescil harici bırakılan dava konusu yer hakkında 4721 sayılı TMK"nın 713/4-5. maddeleri uyarınca zorunlu olan yasal ilanlar yaptırılmadığı gibi, mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kadimden beri kullanılan yol olup olmadığı, bu yerin davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığı ve taşınmaz üzerinde davacının ekonomik amacına uygun bir zilyetliğinin bulunup bulunmadığı da yöntemince araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu alana ait, temin edilebilen en eski tarihli ve güncel ortofoto görüntüleri ile kadastro tespit tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları dosya arasında getirtilmeli, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın önceki, niteliğinin ne olduğu, kadim yol olup olmadığı, dava konusu taşınmaz bölümünün yolun içerisinde kalıp kalmadığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında, olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını, yol olup olmadığını, tarım arazisi ise ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullanıldığını bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, ise keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; ortofoto görüntüleri ile uydu fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, çekişme konusu taşınmaz bölümünü uydu fotoğraflarında göstermesi istenmeli ve bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik olarak rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak, üç aylık yasal ilan süresinin dolması beklenilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, tescil davalarında Hazine"nin ve ilgili kamu tüzel kişiliklerinin TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım olarak yer aldıkları ve bu nedenle aleyhlerine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmolunamayacağı gözetilmeksizin, davalı Hazinenin ücreti vekalet ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 31.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.