12. Ceza Dairesi 2018/1956 E. , 2020/3003 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : Sanık ... hakkında TCK’nın 85/1, 22/3, 62/1. maddeleri gereği mahkumiyet Sanık ... hakkında TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü TTK Genel müdürlüğünün uhdesinde bulunan kömür sahasında kaçak kömür ocağı açıp çalıştıran sanık ...’ın yanında çalışan ...’nun ocakta çalışırken ocağın tavanından üzerine taş düşmesi sonucu yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede 1 gün sonra öldüğü olayda; havalandırması olmayan kömür ocağını ilkel şartlarda işleten,kömür ocağında hiçbir iş emniyeti ve işçi sağlığı önlemleri almayan, işyerinde teknik nezaretçi ve teknik eleman bulundurmayarak asli kusurlu olan sanık ...’ın cezalandırılmasına ve hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasına; Zirve Madencilik şirketi ortağı ve sorumlu müdürü olan sanık ...’ın ise sözleşme yükümlülüğüne göre kaçak kömür işletenlerin faaliyetlerine engel olmayıp, bu sahaları imha etmemesi nedeniyle tali kusurlu olması nedeniyle cezalandırılmasına yönelik mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık ... hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafinin sanığın olay günü ocağı çalıştırmadığına,alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesine ve sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasına ilişkin; sanık ... müdafinin ise sanığın üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirdiğinden kusuru olmadığına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ... hakkında belirlenen 1 yıl 8 ay süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında netice cezaya esas gün tam sayısı ve uygulama maddeleri tam olarak gösterilmeyerek CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması;
2-Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi,
3-Katılanlar lehine vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak alınmasına karar verilmesi gerektiğinin belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasının paraya çevirmeye ilişkin D-3 bendinin hükümden çıkarılarak yerine "TCK"nın 50/4. maddesi nazara alınarak sanığa hükmolunan uzun süreli hapis cezasının; sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre 5237 Sayılı TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca ve TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 605 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/2. maddesi gereğince bir günlüğü taktiren 20,00 TL üzerinden paraya çevrilerek sanığın 12.100.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi ile hüküm fıkrasının yargılama giderine ilişkin F bendindeki “eşit oranda” ibaresinin çıkarılarak yerine “sebebiyet verdikleri oranda" ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin G bendine "...’dan" ibaresinden sonra gelmek üzere “eşit oranda” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.