Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5243
Karar No: 2019/4659
Karar Tarihi: 20.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/5243 Esas 2019/4659 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/5243 E.  ,  2019/4659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/06/2017 tarih ve 2014/764-2017/590 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı banka vekili asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 18.06.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asılbirleşen davada davacı vekili Av. ... ile Asıl birleşen davada davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin yatırımlarını davalı Bankanın önce ...Şubesi"nde sonra ... Şubesinde hesap açarak değerlendirdiğini, diğer davalının anılan şubelerin müdürlüklerini yaptığını, bu davalının ortadan kaybolması sonrasında davalı Bankaya başvurduğunda hesaplarından talimatı olmadan para çekildiğini öğrendiğini, kendisine ödeme yapılmadığını ileri sürerek, asıl davada şimdilik 6.000,00 TL’nin 09/12/2003 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada ise, fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ait hazine bonolarının talimatı dışında vadesinden önce bozdurulması ve banka müdürünün zimmetine para geçirmesi nedeniyle uğranılan zararların şimdilik 66.000,00 TL"sinin 22/03/2003 tarihinden itibaren işleyecek bankaca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı banka vekili, iddiaların yersiz olduğunu, davacının kendi imzaları ile paraları tahsil ettiğini, talimat verdiğini savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davacının davalı banka çalışanı ..." ın akrabası olduğu, davacının bankaya dahi gelmeden güvene dayalı olarak bizzat bu kişi vasıtası ile işlem yaptığı, usulsüz işlemelere ilişkin dekontları davacının imzaladığı hususunda uyuşmazlık bulunmasa da davalı banka müdürünün söz konusu belgeleri hileli bir biçimde kullanarak zimmetine para geçirdiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu, davacının davalı Bankaya ve onun çalışanı olan diğer davalı müdüre güvendiği, dekontlara ve talimatlara imza attığı, bu durumun davacının zarara uğramasına sebep olduğu, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi çalışması, şubesindeki faaliyetlerin icrasına ilişkin gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, davalı bankanın bu haliyle sorumlu olduğu, davalılardan müdür ...’ın davacının tanıdığı ve akrabası olduğu, bu bakımdan bankanın bir güven kurumu olmasının yanı sıra davacının adı geçen davalıya da güven duyduğu, bu haliyle davacının da müterafik kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, 6.000,00 TL"nin 09/12/2003 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne, 56.847,34 TL"nin 23/03/2003 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş." den tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davalı banka vekili ile asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, asıl ve birleşen davada davalı banka vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Asıl ve birleşen dava, banka müdürünün usulsüz işlemleri nedeniyle zarara uğranıldığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, asıl davada dava dilekçesiyle 6.000,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsili, birleşen dava dilekçesiyle ise 66.000,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş, asıl davada da birleşen davada da davalıların uğranılan zararın tamamından sorumlu oldukları ileri sürülmüştür. Mahkemece asıl ve birleşen davada davacının da %30 oranında müterafik kusurlu olduğu kabul edildiğine göre asıl ve birleşen davada davacının asıl ve birleşen davada talep ettiği meblağların %30’u oranında indirim yapılması gerekirken talep aşımı yapmak suretiyle bilirkişi raporuyla belirlenen meblağlar üzerinden %30 oranında indirim yapılarak asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın asıl ve birleşen davada davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, asıl ve birleşen davada davalı banka vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın asıl ve birleşen davada davalı banka yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 57,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı bankaya iadesine, 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi