14. Hukuk Dairesi 2016/10209 E. , 2019/7106 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.09.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, tarafların ortak murisi ... adına kayıtlı 97 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın öncelikle aynen taksimini, olmadığı taktirde satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, taşınmaz üzerinde müvekkilleri ... ve ..."e ait ev ve müştemilatların bulunduğunu, ayrıca tüm ağaçların müvekkili ... tarafından dikildiğini belirterek, taşınmazın öncelikle aynen taksimini, olmadığı taktirde paydaşlar arasında satılarak ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Yargılama sırasında davacı, davalı ..."in payını; davalı ... ise diğer davalı ... ile ..."ın paylarını 08.07.2015 tarihinde tapuda devralmış olup dava konusu taşınmazın mülkiyeti elbirliği halinde davacı ile davalı ... adına kayıtlı bulunmaktadır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın, aynen taksimi mümkün olmadığından, satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
Dava konusu taşınmazda sadece davacı ve davalı ... paydaş olarak kaldığından, mahallinde yapılan ikinci keşif sonrası düzenlenen 07.10.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davalı ..."e ait muhdesatlar ile arazi kısmı toplamının hatalı hesaplanması nedeniyle muhdesat oranlaması da hatalı yapılmıştır.
Bu durumda mahkemece, bilirkişiden yeniden rapor alınarak, dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle doğru şekilde belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan kısmın ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine;
(2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan