17. Hukuk Dairesi 2016/12557 E. , 2019/5026 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... A.Ş. ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin meydana gelen kazada yaralandığını, müvekkillerinin desteği ..."in belli bir süre hastanede gördüğü tedavinin ardından öldüğünü, müvekkillerinin desteğinin sürücüsü olduğu aracın trafik sigortası bulunmadığından davalı ... aleyhine dava açtıklarını, kazaya karışan diğer aracın davalı ... A.Ş."ye trafik sigortalı olduğunu açıklayıp fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalılar kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 149.098,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun(HMK)"nın 176 ile 182. maddelerinde ıslah hususu düzenlenmiş, aynı
Yasanın 177/2 maddesi hükmüne göre "ıslah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda davacı vekilinin 11.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi davalılara tebliğe çıkarılmış ancak tebligatın denetlenmesinde tebliğ edilemediği anlaşılmıştır. Buna göre ıslah dilekçesi tebliğ edilmeden, ıslaha itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalılar aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Somut olayda, mahkemece 23/12/2015 tarihli celsede davacı vekilinin mesleki mazeret dilekçesinin kabulü ile duruşma gün ve saatini UYAP"tan öğrenmesi, dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklenilmesi için ara karar kurulmuş bir sonraki celse sözlü yargılamaya geçileceği hususu belirtilmemiş taraflara bu yönde kanunun aradığı şekilde ihtaratlı bir bildirim de yapılmamış olup bir sonraki celsede karar verilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.
Bunlar; 1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3) Tahkikat, (madde 143-293) 4) Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.) ilgili maddeler gereğince dilekçeler aşaması, ön inceleme aşaması ve tahkikat aşaması tamamlandıktan sonra Mahkeme, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla tarafları davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir (madde 186).
O halde, 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalıların savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair, davalı ... A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... ve ... A.Ş. yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... A.Ş."ye geri verilmesine 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.