19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4989 Karar No: 2017/1889 Karar Tarihi: 08.03.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4989 Esas 2017/1889 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir inşaatın bir kısmını satın alan davalının satış bedelinin tamamını ödememesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkeme, taraflar arasındaki hukuki sorunların kesinleşmiş bir yargı kararıyla sonuçlanmadığı gerekçesiyle davacının alacağını talep hakkı bulunmadığına karar vermiş ve davanın reddine hükmetmiştir. Ancak mahkemenin davalı lehinde maktu vekalet ücretine karar vermesi hukuki yararın bulunmaması sebebiyle yanlıştır. Bu nedenle, mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının düzeltilerek davacıdan alınacak olan nispi vekalet ücretinin davalıya verilmesine karar verilmiştir. Kararda 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/son. maddesi uyarınca davacıdan alınacak nispi vekalet ücreti belirlenmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/4989 E. , 2017/1889 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin yapımına başladığı inşaattan bir kısmını davalıya sattığını, davalının tapu alımları sırasında satış bedellerinin bir kısmını ödediğini, kalan kısmı ise ödememesi üzerine taraflar arasında 07.07.2011 tarihli protokol imzalandığını, davalının buna rağmen protokol ile ödemesi gereken miktarı ödemediğini, müvekkilinin alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, protokolün şartlarının bugüne kadar yerine getirilmediğini, protokolün 6. maddesi uyarınca dava konusu inşaat hakkında süren mevcut davalar sebebiyle davacının birtakım teminatlar vermesi gerektiğini ve bu teminatlar verilmediği takdirde alacağın tahakkuk etmeyeceğinin hüküm altına alındığını, bu sebeple sözleşme kapsamında müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılamaya sonucunda, taraflar arasında idari yargıda görülen hukuki sorunların kesinleşmiş yargı kararı ile sonuçlanmadığı, bu sebeple söz konusu protokol uyarınca alacağın talep hakkı doğmadan davacının takip yapmasında 6100 sayılı HMK 114/h md. uyarınca hukuki yarar bulunmadığı ve dava şartının bu yönden gerçekleşmiş olmadığından davanın reddine, davacının da davalı hakkındaki takipte haksız ise de kötüniyetli sayılmayacağı gerekçesiyle davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 07.07.2011 tarihli protokol hükümlerinin davacı tarafından yerine getirilmediği, taraflar arasındaki hukuki sorunların kesinleşmiş yargı kararı ile sonuçlanmadan davacının alacağını talep hakkı bulunmadığı mahkemenin de kabulündedir. Mahkemenin bu kabulü doğrultusunda davacının dava tarihinde talep edebileceği henüz muaccel bir alacağı bulunmadığından erken açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken dava şartı yokluğu nedeniyle yazılı şekilde karar verilmesi ve bunun sonucunda davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece verilmesi gereken red kararı delillerin değerlendirilmesi sonucu işin esasına yönelik olduğundan davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi göz önüne alınarak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hukuki yarar bulunmadığından dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle davanın reddine ve davalı lehine maktu vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme kararın gerekçesi ve vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 438/son. maddesi uyarınca yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda mahkemenin gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fırkasının 4. bendinin karardan çıkartılıp yerine " Davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 54.810,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine " sözcüklerinin yazılarak mahkeme kararının gerekçesinin ve hüküm fıkrasının bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.