Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12961
Karar No: 2018/3881

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12961 Esas 2018/3881 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı Hazine ile davacı arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi sebebiyle davacının uğradığı zararın tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, mahkemece kısmen kabul edilen kararın, usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabul edilmesi sonucunda bozulduğu belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen yasal düzenlemeler ise şu şekildedir:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi
- 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi
Harcın ödenmemesi durumunda yapılabilecek işlemlere dair düzenlemelerin yer aldığı 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesindeki hüküm gereği, yargı işlemlerinden alınacak harçların ödenmemesi durumunda müteakip işlemlerin yapılamayacağı, para endişesi muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde dikkate alınacağı belirtilmiştir. Ayrıca, Hukuk Genel Kurulu'nun benimsediği ilkeler doğrultusunda, nispi harca tabi ıslah işlemlerinde değer artırımı yapılsa bile nispi tarifeye göre harç ödenmesi gerekmektedir.
20. Hukuk Dairesi         2016/12961 E.  ,  2018/3881 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 02.01.2013 tarihli dilekçe ile müvekkilinin maliki olduğu ... mevkii 6078 parsel sayılı taşınmazın ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/650 E. - 2012/736 K. sayılı ilamıyla kıyıda kaldığı gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapusunun iptaline karar verildiğini, tapunun iptaline karar verilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 10.000.-TL müspet 10.000.-TL menfi zararın faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmış, ancak 10.000.-TL dava değeri üzerinden nisbi peşin harç ödemiştir. Daha sonra 23.03.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 1.801.500,00.-TL tazminatın kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalı Hazine; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının menfi zarar talebinin reddine, 1.801.500,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nisbi harca tabi davalardandır.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” hükmüne yer verilmiştir.
    Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. - 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.


    - 2 -
    2016/12961 - 2018/3881

    Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kural olarak ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, ıslah edilen dava değeri üzerinden nisbi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir. Islah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
    Somut olayda davacı dava dilekçesinde 10.000.-TL müspet 10.000.-TL menfi zararın faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmış, ancak 10.000.-TL dava değeri üzerinden nisbi peşin harç ödemiş, ıslahla artırılan miktar üzerinden de ıslah harcı ödememiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, eksik nisbi peşin harç ve ıslah harcı alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
    Bu durumda mahkemece; yürürlükteki Harçlar Tarifesi uyarınca eksik nispi peşin harç ve ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harçlandırılan miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de mahkemece; tazminat istemine konu taşınmaz ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda emsal olarak incelenen taşınmazın 06.07.2009 ve 02.01.2013 tarihleri itibariyle imar planı içinde olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının, imar planı dışında iseler belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup olmadıkları, belediye hizmetlerinden faydalanıp faydalanmadıkları, etraflarının meskun olup olmadığı, bulundukları cadde veya sokak itibariyle emlak vergisine esas asgari m² değerleri belediye başkanlığından sorulmadığından emsal alınan 5028 parsel sayılı taşınmazın 06.07.2009 tarihli resmi satış akit tablosu tapu müdürlüğünden getirtilmediğinden hükme dayanak yapılan bilirkişi kurul raporu da denetlenememektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 17/05/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi