14. Hukuk Dairesi 2016/8685 E. , 2019/7104 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi (İİK 121"e göre) davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için öncelikle, mahkemece aynı adrese usulüne uygun olarak en azından bir kere tebliğ yapılabilmiş olması gerekir. Bu şarta ilave olarak muhatabın adres kayıt sisteminde herhangi bir adresinin de bulunmaması gerekir.
III- Tebligat Kanununun "ilanen tebligat" başlıklı 28. maddesinde ise;
"Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamıyan kimsenin adresi meçhul sayılır.
Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve daire-lerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.
Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar." hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
1- Dosya arasında rastlanamadığından;
Gaziantep 1. İcra Müdürlüğünün 2011/6534 Esas sayılı icra dosyasında takibe konu güncel borç miktarının (dosya kapak hesabının) icra müdürlüğünden sorularak alınacak cevabi yazının dosyaya eklenmesi;
2- Gerekçeli karar, davalılar ... ve ..."in doğrudan adres kayıt sisteminde yer alan adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkarılarak bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilmek suretiyle tebligatın buraya yapılacağına ilişkin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri gözardı edilerek ilk seferde adı geçen davalıların adres kayıt sisteminde yer alan adreslerine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan bu tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
3- Öte yandan, gerekçeli karar, davalı/borçlu ..."a TK"nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, adı geçen davalının öncelikle bilinen en son adresine TK"nun 10. maddesine göre tebligat yapılması; bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunup bulunmadığı araştırılarak bu adresine TK"nun 21. maddesine göre tebliğ edilmesi; adres kayıt sisteminde adresinin bulunmaması ya da bu adresine tebligat yapılamaması halinde ise kolluk marifetiyle araştırma yapılarak ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından da tebligata elverişli bir adresinin bulunup bulunmadığı sorulmak suretiyle tespit edilecek bu adresine; farklı bir adresi tespit edilemediği taktirde ise TK"nun 28 vd. maddelerine uygun şekilde ilanen tebligat yapılması gerekirken, adı geçen davalının daha önce icra dosyasında tebliğ yapıldığı beyan edilen adresine doğrudan TK"nun 35. maddesine göre yapılan bu tebligatın da usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından; davalılar ..., ... ve ..."e 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin dolması da beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 24.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.