Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6570
Karar No: 2018/3106
Karar Tarihi: 18.04.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/6570 Esas 2018/3106 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacılar, müvekkillerinin görevi kötüye kullanma iddiasıyla suç duyurusunda bulunulması nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davalının şikayeti ile davacıların kişilik haklarının ihlal edildiği kanaatine vararak istemi kısmen kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda, hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alamayacağını, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gerektiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur ve istemin tümden reddedilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 36. maddesi: Hak arama özgürlüğü
- Anayasa'nın 12. maddesi: Kişiliğe bağlı temel hak ve özgürlükler
- Anayasa'nın 17. maddesi: Yaşama, maddi ve manevi varlığı koruma ve geliştirme hakkı
- Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesi: Kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları
- Türk Medeni Kanunu'nun 25. maddesi: Kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunması
- Türk Medeni Kanunu'nun 58. maddesi: Kişilik haklarına yapılan saldırının yaptırımı
4. Hukuk Dairesi         2016/6570 E.  ,  2018/3106 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacılar vekili; müvekkillerinin ... İlçe ... Komutanlığında görevli olduğunu, yol kontrol görevlerini yerine getirdiklerini, davalının ... içerisinde bulunan 20,000 TL parasının kaybolduğunu iddia ederek, müvekkilleri hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/4895 soruşturma sayılı dosyasından görevi kötüye kullanma iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu, şikayetin yasal şartları taşımadığı değerlendirilerek işleme konulmamasına karar verildiğini, haksız şikayet nedeni ile kişilik haklarının ihlal edildiğini ve manevi olarak zarara uğradıklarını iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalının şikayeti ile davacıların kişilik haklarının ihlal edildiği kanaatine varılarak istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma
    ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, TBK’nın 58. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
    Somut olaya gelince, davalının davacılar hakkında görevi kötüye kullanma şüphesi ile şikayetçi olduğu, davalının şikayetine istinaden yapılan soruşturma neticesinde şikayetin yasal şartları taşımadığı değerlendirilerek işleme konulmamasına karar verildiği, davalı hakkında da, görevli memura direnme ve iftira eylemleri nedeniyle kamu davası açıldığı, üzerine atılı suçun şartlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verildiği ve kararın Yargıtayca onandığı anlaşıldığına göre, davalının vermiş olduğu şikayet dilekçesi de bir bütün olarak değerlendirildiğinde hak arama özgürlüğü sınırları aşılmamıştır.
    Şu durumda, mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalının tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi