Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4586
Karar No: 2019/4655
Karar Tarihi: 20.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4586 Esas 2019/4655 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/4586 E.  ,  2019/4655 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 17/12/2015 gün ve 2014/367 - 2015/889 sayılı kararı bozan Daire"nin 01/06/2017 gün ve 2016/4202 - 2017/3283 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında 22/09/2008 tarihinde bir kısım taşınmazların mülkiyeti ile limited şirket hisse devri için anlaşma yapıldığını, davalının bu sözleşme ile taşınmaz bedelleri ve limited şirket hisse bedeli olarak toplam 8.500.000 USD ödemeyi üstlendiğini, karşılıklı edimlerin belirlendiğini, bu bağlamda Antalium AVM bünyesindeki 38 adet bağımsız bölümün tapuda davalıya devredildiği, AVM Yönetim Ltd. Şti."nde mevcut 2000 hisse de 25/09/2008 tarihinde devredildiğini, davacının sözleşme ile belirlenen edimlerini yerine getirdiğini, davalının ise, bir kısım ödemelerde bulunmasına rağmen bakiye kısmı ödemediğini, çekilen ihtara rağmen de ödeme yapılmayınca davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek; 1.365.469,00 USD ana para ve 196.326,10 USD faiz alacağı olmak üzere toplam 1.561.795,00 USD (2.588.987,57 TL)"lik kısma ilişkin açılan icra takibine itirazın iptalini, takibin devamı ve davalının % 40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini ve davacının % 40" tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, icra takibinin 726.562,27 USD"nin takip tarihinde davacının takibe konu ettiği kur ile sınırlı karşılığı 1.204.422,28 TL asıl alacak ve 175.548,68 TL işlemiş faiz toplamı üzerinden takipten itibaren asıl alacağa %16 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda takipte belirtilen biçimde faizi ile birlikte tahsil edilecek şekilde devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir kabul edilmekle hükmolunan asıl alacak 1.204.422,28 TL üzerinden dava ve takip tarihi gözetilerek %40 icra inkar tazminatı olan 481.768,91 TL"nin davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
    Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan önceki borcun sukut edip yenilenen borcun 24.03.2009 tarihli protokolde sayılan çeklerle kapatıldığının anlaşılmasına göre ve Dairemizin 01.06.2017 tarih 2016/4202E., 2017/3283K. sayılı bozma ilamının ikinci sayfasındaki 2 nolu bozma gerekçesinin ikinci paragrafında “300.000,00 USD” yerine “30.000,00 USD” yazılmasının maddi hata niteliğinde olup “300.000,00 USD” olarak anlaşılacak olmamasına göre taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin HUMK.nun 442. maddesi uyarınca REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen taraflardan ayrı ayrı alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 20/06/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava, taraflar arasında düzenlenen Ltd. Şti. hisse devri sözleşmesinde kararlaştırılan ödemelerin eksik ifası nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, mahkemece eksik ödeme tutarının 726.562,27 USD olduğu belirlenip takip tarihindeki kur karşılığı olan 1.204.422,28 TL asıl alacak ve ayrıca işlemiş faizi için davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın, taraf vekilince temyizi üzerine tarafların ayrı ayrı imzaladığı 24.03.2009 tarihli belgenin (“...1.550.000 USD çek ve iki adet senet tutarı 200.000 USD evrakı iade alınmış olup yerine aşağıda dökümü yapılan Garanti Bankası 8 adet çek tutarı olarak 1.100.000 USD verilmiştir. Ayrıyetten 300.000 USD tutarında da açık hesap bırakılmıştır.”) içeriği nedeniyle davacının 650.000 USD değil, ancak 300.000 USD talep edebileceği gerekçesiyle bozulmuş ve davacının bu hususa yönelik karar düzeltme itirazı da reddedilmiştir.
    Ancak, taraflar arasındaki temel borç ilişkisini gösteren “Satış Vaadi Sözleşmesi” başlıklı belgeye göre davalı, davacıya 8.500.000 USD ödeyecektir ve davalı başkaca ödemelerin yanısıra bu uğurda davacıya 1.750.000 USD değerinde çek ve senet vermiştir. Bu çek ve senetler 24.03.2009 tarihli tutanakla iade edilmiş ve yerine 1.100.000 USD değerinde yeni çekler alınmış ve ayrıca 300.000 USD tutarında da açık hesap bırakıldığı belirtilmiştir.
    BK’nın 133/2 maddesi gereğince mevcut bir borç için kambiyo taahhütünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi veya kefalet senedi düzenlenmesi tarafların açık yenileme iradesi olmadıkça, yenileme sayılmaz. Alacaklı, her zaman kambiyo senedini iade edip temel borç ilişkisindeki alacağını talep hakkını haizdir. Somut olayda, gerek asıl sözleşme ile bir kısım ödeme için çek ve senet düzenlenmesi gerekse de bilahare bu çek ve senetlerin geri alınıp yerine yeni çek ve senet verilmesi tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça sözleşmeden doğan borcu sona erdirmez.
    Bu nedenle, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede çek ve senetlerin “ifa yerine” verildiğinin açıkça yazılmamış olması nedeniyle “ifa uğruna” verildiğinin ve temel borç ilişkini sona erdirmeyeceğinin kabulünün gerekmesine, ayrıca 24.03.2009 tarihli protokolde tarafların BK 133/2 maddesinde gösterildiği gibi açık bir “yenileme” iradeleri olmaması nedeniyle asıl borç ilişkisinin sonlanmayacak olmasına göre Dairemizin buna ilişen bozma sebebine ve dolayısıyla bu hususa yönelik karar düzeltme itirazının reddine dair kararına katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi