13. Hukuk Dairesi 2018/4020 E. , 2018/10442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile 1.1.2008 tarihli sözleşme yapılarak davalı şirkette pilot olarak çalışmaya başladığını, 2.3.2008 tarihinde line eğitimini tamamlayarak 5.3.2008 tarihinde görev uçuşuna başladığını, ancak davalı görev çağrısı yapmayınca 11.7.2008 tarihinde ihtar çektiğini, bunun üzerine davalının 24/07/2008 tarihli fesih ihtarını gönderdiğini, bu ihtarın kendisine 04/08/2008 tarihinde tebliğ edildiğini fesih haksız olduğundan, 2008 yılı Nisan-Ağustos aylarına kadar ücret alacağından 1.000,00 TL ile, sözleşme sonuna kadar hak mahrumiyeti alacağı 1.000,00 TL. ve başka havayolu şirketi ile sözleşme yapma imkanını kaçırdığından uğradığı 1.000,00 TL. zarar olmak üzere toplam 3.000,00 TL.nin fesih tarihinden itibaren en yüksek faizi ile ödetilmesine, fazla haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının ücret yönüyle talebi ile bağlı kalınarak kabulü ile, 1000-TL ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, zarar alacağı ve hak mahrumiyeti alacakları yönüyle sübut bulmayan davanın reddine dair verdiği karar Dairemizin 21.11.2016 tarih, 2015/29663 Esas 2016/21853 Karar sayılı ilamı ile; ‘Davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ücret hesabı yapılırken davalının kabul ettiği miktar üzerinden hesaplama yapılmış, davacının iddiası üzerinde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Öyle ki, davacının ileri sürdüğü şekilde ... Bankasına aylık ücret olarak dolar ve sterlin cinsinden ne miktar para yatırıldığı araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Davacı, fesih tarihinden sözleşmenin sona erdiği süreye kadar yoksun kaldığı kazancı isteyebilir. davacının aynı veya pek yakın koşullarda ne kadar süre içerisinde iş bulabileceği ve ne oranda kazanç sağlayabileceğinin tespiti ile davacının isteyebileceği yoksun kaldığı kazanç miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Islah edilmiş miktar gözetilmeksizin ücret alacağı yönünden talebinin kısmen kabul edilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.’ gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile, davacının ücret alacağına ilişkin olarak talebin 20.807,60 TL olduğunun tespiti ile, dava hakları saklı kalmak kaydı ile ıslah dilekçelerindeki taleple bağlı kalınarak; 1.000,00 TL"nin dava tarihinden, bakiye 15.000,00 TL"nin ıslah tarihi olan 12/07/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ve davacıya verilmesine, davacının mahrum kaldığı ücret 13.592,08 TL olduğunun tespiti ile dava hakları saklı kalmak kaydı ile ıslah dilekçelerindeki taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL"nin dava tarihinden 9.000,00 TL"nin ıslah tarihi olan 12/07/2013 tarihinden geçerli işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ve davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan maaş alacağı, sözleşmenin süresi dolmadan feshedilmesi nedeniyle elde edilemeyen ücret alacağı, sözleşmeye güvenerek başka havayolu şirketleri ile yapılamayan sözleşmelerden kaynaklanan zarar alacağı istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece daha önce verilen karar, Dairemizin yukarıda özetlenen 24.11.2016 tarih, 2015/29663 Esas, 2016/21853 Karar sayılı kararı ile bozularak tarafların sair temyiz itirazları da reddedilmekle davalı yararına zarar alacağı talebinin reddedilmesi kararının kesinleşmiş olması nedeniyle usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Uyulan bozma kararında vurgulandığı gibi, temyiz incelemesi sırasında bir kısım temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi ve bazı hususların bozma kararı dışında bırakılması halinde, temyiz istemi reddedilen hususlar yönünden kesin hüküm değil usuli kazanılmış hak doğmaktadır. Bu durumda bozma ilamı sonrasında mahkemece verilecek kararda temyiz dışı bırakılıp usuli kazanılmış hak doğan hususlar bakımından kararın bütünlüğü ve infaz kabiliyeti yönünden eski hükmün aynen tekrarlanması ve bozma gereklerinin de yerine getirilmesi suretiyle infazı kabil bir karar verilmesine dikkat edilmelidir. Temyize konu mahkemece verilen kararda eski hükmün reddedilen zarar alacağı yönünden aynen tekrarlanması ile bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve bozma gereklerinin de yerine getirilmesi suretiyle infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken, bu alacak yönünden bozma kararı sonrası yerel mahkemece yeniden hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacı, eldeki dava ile hizmet sözleşmesinden kaynaklanan 27.000,00 TL alacağını talep etmiş, mahkeme ise davanın 26.000,00 TL’lık kısmının kabulüne karar vermiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesine göre; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2)Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” Buna göre davalı lehine, reddedilen miktar olan 1.000,00 TL üzerinden ... 13/2. maddesi gereği 1.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine yönelik hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının 2. bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gnünde oybirliğiyle karar verildi.