22. Hukuk Dairesi 2014/15463 E. , 2014/19181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2010/334-2012/738
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davacının, davalıya ait işyerinde 25.08.1999-30.08.2008 tarihleri arasında dokumacı ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, birikmiş alacakları ve bir kısım tazminatlarına mahsuben 14.08.2007 keşide tarihli 05.09.2007 ödeme tarihli 11.119,00 TL"lik bono verildiğini, davacının bu bonoyu bir başka şahsa ciro ettiğini, bononun gününde ödenmemesi üzerine o şahıs tarafından hem kendisinin hem de davalıların aleyhine icra takibine girişildiğini, davalıların bono bedelini yine ödemediklerini, davacının dosya borcunu kapatıp rücu belgesi aldığını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve çocuk parası alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, taleplerini ıslah ederek artırmıştır.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiş, delil sunmamış, işyeri belgelerini göndermemişlerdir.
Mahkemece, davalılarca iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği ve davacıya ihbar süresi tanındığı konusunda herhangi bir savunma yapılmadığı, delil sunulmadığı, buna göre davacının kıdem-ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olduğu, davacıya birikmiş alacakları ve bir kısım tazminatlarına mahsuben 11.119,00 TL bedelli bono verildiği ancak tutarının ödenmediğinin davacı tarafça iddia edildiği, dosya içeriğine göre davacının bono bedeli için icra takibi başlattığı, davalı tarafça icra dosyasında borca yönelik itirazda bulunulduğu, davacı tarafça açılan itirazın kaldırılması davasının kısmen kabul edildiği, takibin devamına karar verildiği, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre çek ya da bononun bir ödeme aracı olduğu, subut bulan alacaklardan sırasıyla fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacağı ve kıdem tazminatından sırasıyla mahsub edilmesi gerektiği, davacının fazla mesai yaptığını ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını ispatladığı, asgari geçim indirimi ve ücret alacağı olduğu, davalı tarafça bunlara ilişkin herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediği, davacının 07.03.2000-30.06.2008 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalılar arasında organik bağ bulunduğu ve alacaklardan birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının alacaklarından işverence verilen bonoya dayanılarak mahsup yapılmasının doğru olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğinden, davacının, davalılara ait işyerinde 07.03.2000-30.06.2008 tarihleri arasında sekiz yıl üç ay yirmiüç gün dokumacı ustası olarak 1.542,50 TL giydirilmiş brüt ücret ile çalıştığı, davalılar arasında organik bağ olduğu ve alacaklar birlikte sorumluluklarının bulunduğu, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği, davacıya alacak ve tazminatlarına karşılık 05.09.2007 ödeme tarihli 11.119,00 TL"lik bono verildiği, davacının bonoyu ciro ederek üçüncü şahsa verdiği, üçüncü kişinin bononun karşılığının ödenmemesi sebebiyle icra takibinde bulunduğu, merkez İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün 2007/4033 takip sayılı dosyasında, alacaklı İlhan İkis"in, borçlular davacı, Ç. T.İnş. T.. G. Amb. San ve Tic. Ltd. Şti. ile C.. Ç.."ya karşı 11.119,00 TL bedelli bononun tahsili için 18.10.2007 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yaptığı, ödeme emirlerinin borçlu Ç.Tekstil İnş. Tur. Gıda Amb. San ve Tic. Ltd. Şti. ile C.. Ç.."ya tebliğ edildiği, borcun davacı borçlu tarafından ödenerek takibin kapandığı, davacıya ruücu belgesi verildiği, davaya konu Eyüp 3. İcra Müdürlüğünün 2008/5040 esas sayılı dosyasında, alacaklı S. U. tarafından borçlular C.. Ç.. ve Ç. T. İnş. Turz. Gıda Amb. San. ve Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. hakkında Eyüp 3. İcra Müdürlüğünün 2007/4033 esas sayılı dosyasından düzenlenen rücu belgesine dayanılarak bono fotokopiside eklenmek suretiyle 14.886,34 TL asıl alacak, 11.01 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 14.897,35 TL"nin tahsili için Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2008/3362 esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip yapıldığı, borçluların Eyüp icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle vekilleri aracılığıyla yetki itirazında bulundukları, alacaklı vekilinin yetki itirazını talep etmesi üzerine dosyanın Eyüp 3. İcra Müdürlüğüne geldiği ve 2008/5040 sırada esasa kayıt edildiği, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 26/6/2008 havale tarihli dilekçesiyle borca ve faize itirazda bulunduğu ve takibin durduğu, davacının itirazın iptalini istediği, Eyüp İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/967 esas sayılı dosyasında mahkemece, “Davalı borçlular borca itiraz etmişler, ödeme belgesi ibraz etmedikleri gibi rücu belgesinin dayanağını oluşturan bonoya ve bonodaki imzalarına da itiraz etmemişlerdir. Rücu belgesinin dayanağını oluşturan davalı borçluların alacaklı namına düzenleyerek imzaladıkları bono kayıtsız şartsız ödemeyi içerdiğinden davalıların mahkememizde ileri sürdükleri hususlar kabule değer görülmemiştir. Davacı alacaklının senedi ciro yoluyla devrettiği alacaklıya Eyüp 3. İcra Müdürlüğünün 2007/4033 esas sayılı icra takip dosyasında senet bedelini ve masrafları ödeyerek aldığı rücu belgesinde 14.866,34 TL"nin ödendiği bildirildiğinden, davacı tarafın alacağının 14.866.34 TL olduğu kabul edilmiş ve bu miktar üzerinden kanuni faiz mahkemece 11,01 TL olarak hesaplanmış olduğundan toplam 14.877,35 TL üzerinden itirazın kaldırılarak takibin devamına ve 14.866,34 TL asıl alacak miktarı üzerinden % 40 icra inkar tazminatına, reddedilen kısım içinde davalı yararına % 40 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.”gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın, davalının temyizi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.07.2009 tarih, 2009/7939-16511 sayılı kararı ile, “Alacaklı icra müdürlüğünce verilen rücu belgesine dayanarak takip yapmıştır. Anılan dosyada takip borçlusu olan kişilerin borcun ne kadarından sorumlu oldukları hususu sıfat durumları itibariyle yargılamayı gerektirir. Bu sebeple rücu belgesi düzenlenen dosyanın borçlusunun, icra dosyasına ödemiş olduğu borç için rücu belgesi alıp, ödenen bu parayı ayrı bir dosyada genel haciz yolu ile diğer borçlulardan talep etmesi yerinde değildir. Diğer taraftan borçluların borcu ya da borcu doğuran hukuki ilişkiyi kabul ettiklerine dair açık ya da zımni beyanları da bulunmamaktadır. O halde mahkemece, İcra ve İflas Kanunu"nun 68. maddesinde belirtilen belge niteliğini taşımayan rücu belgesine dayalı itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda mahkemece, bononun bir ödeme aracı olduğu ve alacaklıya teslim edildiği gün ödemenin gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği gerekçesiyle, bonoda belirtilen ücretin davacıya ödendiği kabul edilerek dava konusu alacaklardan bu miktarın mahsubu ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda anılan icra dosyaları ve dosya içeriğine göre, işverence davacıya bir kısım alacak ve tazminatlarına karşılık verilen bonunun karşılığının davacı işçi tarafından tahsil edilmemiş olduğu dikkate alındığında, bonoda ödendiği belirtilen miktarın tesbit edilen alacak ve tazminat miktarlarından mahsup edilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.